Eskişehir’de yaşayan 66 yaşındaki emekli Nurhan Çallıçubukcuoğlu, tek gözü görmemesine rağmen her gün en az 300 sayfa kitap okuyarak herkese örnek oluyor. Kitap okuma tutkusu ile dikkat çeken Çallıçubukcuoğlu, akşam saatlerinde televizyon izlemek veya sosyal medyada vakit geçirmek yerine kitaplarına zaman ayırıyor. Her gün saat 23.00’te radyosunu açıp kitabını eline aldığını söyleyen Çallıçubukcuoğlu, “Akşam saat 23.00'te radyomu açıp kitabımı elime alırım, ondan sonra dünya yansa duymam” diyerek okuma tutkusunu dile getirdi.
Çocukluğundan bu yana kitap okumayı seven Çallıçubukcuoğlu, görme engeline rağmen okuma alışkanlığından asla vazgeçmediğini söylüyor. Her akşam düzenli olarak kitap okuyarak aynı zamanda “dijital detoks” yapan emekli kadın, bu sayede zihinsel ve ruhsal sağlığını koruduğunu ifade ediyor.
"10 YAŞLARINDAYKEN KİTAP OKUMAYA BAŞLADIM"
Bir dönemler günde 500 sayfayı rahatlıkla bitirdiğini söyleyen Nurhan Çallıçubukcuoğlu, "Şimdi yaş durumumdan dolayı ve bir gözüm rahatsız olduğu için eskisi kadar okuyamıyorum. Sağ gözüm doktor hatasından dolayı tamamen işlevini yitirdi, hiç görmüyor. Bu yüzden kendimi fazla zorlayamıyorum ama yine de günde en az 250-300 sayfa okuyorum. Küçüklüğümden beri kitap okumayı çok seviyorum. 66 yaşındayım ve yaklaşık 10 yaşlarındayken kitap okumaya başladım. Sosyal medyada pek vakit geçirmediğini anlatan Çallıçubukcuoğlu, "Onun yerine kitap okumayı ve radyo dinlemeyi tercih ediyorum. Akşam olduğunda saat 23.00'te radyomu açıp kitabımı elime alırım, ondan sonra dünya yansa duymam. Hiçbir şey düşünmem, tamamen kitabın konusuna dalarım. Ben kitabı sadece okumuyorum, aynı zamanda yaşıyorum. Kitaptaki karakterlerle bütünleşiyorum, kendimi onlardan bir parça gibi hissediyorum. Uyurken de okuduklarımın detaylarını düşünüyorum" dedi.
"EN AZ 4-5 KİTAP ALIP ÇIKIYORUM"
Kitaplarını 2'nci el aldığından bahseden Çallıçubukcuoğlu şu ifadeleri kullandı,
"Burada değişim yapan yerler var, aldığım ve okuduğum kitapları oraya götürüyorum. Onlar yarı fiyatına geri alıyor, ben de o parayla yeni kitaplar alıyorum. Bu yerlere gittiğimde, 'Hiç almayacağım' dediğim gün bile en az 4-5 kitap alıp çıkıyorum. Şu anda 1 kitabı en fazla 3 günde bitiriyorum. Sosyal medya sosyalleşmek için değil, beyin yıkamak için. Gençleri tamamen asosyalliğe yöneltiyor. Telefona kilitleniyorlar, etraflarından ve dünyadan tamamen kopuyorlar."
