Hükümetin yüzde 16’lık zam teklifine itiraz eden kamu işçileri, Türkiye’nin 81 ilinde basın açıklamaları ve yürüyüşler yapmaya devam ediyor. Eskişehir’de de Türk İş’in çağrısıyla Ulus Anıtı’nda toplanan binlerce işçi, AK Parti Eskişehir İl Binası önüne yürümek istedi. Türk İş’e bağlı sendikaların Eskişehir şube başkanları, kendilerini zincire vurarak işçilerin önünde Köprübaşı’na kadar yürüdü.
İşçilerin önüne barikat kuruldu
Köprübaşı’na kadar yürüyen işçilerin önüne polis barikatı kurularak, AK Parti İl Binası’na yürümelerine izin verilmedi. Bunun üzerine işçiler barikatın önünde oturma eylemi yapmaya başladı. Oturma eylemi esnasında işçilerden biri yanlarında getirdikleri helvayı yiyerek, “İşçiyi öldürdüler. İşçiyi öldürüp helvayı işçinin kendisine yedirdiler. İşçinin cebinde parası yok. Evine gitmeye utanıyor” diyerek önlerine kurulan barikata tepki gösterdi.
Yunus Emre Caddesi’nin başına kadar izin verildi
Daha sonra Türk İş Eskişehir İl Temsilcisi Orhan Demir ve sendikaların şube başkanlarının yaptıkları müzakereler neticesinde işçilerin önündeki barikat açıldı ve işçiler AK Parti Eskişehir İl Binası’nın bulunduğu Yunus Emre Caddesi’nin başına kadar yürüdü. İşçiler yürüyüş esnasında sık sık “İşçiyiz haklıyız kazanacağız”, “İşçiyi satanı biz de satarız”, “İnsanca ücret vergide adalet”, “Susma sustukça sıra sana gelecek”, “Gün gelecek devran dönecek hükümet işçiye hesap verecek”, “İşçi susmaz haklarından vazgeçmez”, “İşçi burada vekiller nerede?” sloganlarını attı.
“Yunus Emre Caddesi’ne kadar yürümek de bir başarı”
Yunus Emre Caddesi’nin başında işçilere seslenen ve direnişlerinden vazgeçmedikleri için Yunus Emre Caddesi’nin başına kadar yürüyebildiklerini söyleyen Orhan Demir, polisle karşı karşıya gelmek istemediklerini, iki saat boyunca tramvay yollarını kapattıklarını, Yunus Emre Caddesi’ne kadar yürümenin de bir başarı olduğunu ifade etti.
“Bizim derdimiz çatışmak, kavga etmek değil”
Demir, “Polisler de bizim kardeşimiz. Onlar da bizim canlarımız. Belki de birçoğunun babası işçi. Onun için bizim derdimiz çatışmak, kavga etmek, devletimizin polisine karşı gelmek değil. Bizim derdimiz cebimizin boş olduğunu, evimize ekmek götüremediğimizi, çocuğumuzun yüzüne bakamadığımızı haykırmak. Ben valimize de müdürümüze de buraya kadar yürümemize müsaade ettikleri için teşekkür ediyorum” dedi.
“TÜİK’in verdiği verilerle bizlere zam yapılmasını istemiyoruz”
“İnşallah mücadelemizin karşılığını alacağız” diyen Demir, “Sesimizi artık duyacaksınız. Tüm illerde eş zamanlı olarak planlanan bu açıklamalar kamu emekçilerimin birliğini ve taleplerini ciddiye aldırmaktır. Bugün de eylem planımız dahilinde büyük mücadelelerle kararlılıkla izin olmamasına rağmen bugün buraya kadar geldik. Bu bizim birliğimizin, dirayetimizin başarısıdır. Adaletsizliğe tahammülümüz kalmadı. Biz bu ülkenin çalışanlarıyız. Vatanın bekçileriyiz, emekçileriyiz. Herkes duysun bunu. İnsan onuruna yakışır bir ücret istiyoruz. TÜİK’in verdiği verilerle bizlere zam yapılmasını istemiyoruz. Sözleşme teklifleri TÜİK’in verilerine göre değil pazardaki mutfaktaki masraflara göre yapılmalı. İnsanca yaşanabilecek geçim şartlarına uygun bir ücret talep ediyoruz” diye konuştu. Demir’in konuşmasından sonra işçilere yanlarında getirdikleri mezar maketi ve helva ile işçinin cenaze namazını kıldılar.