Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Aralık ayı olağan meclis toplantılarının 2. Birleşim 1. Oturumu, Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantıda ESKİ, şebeke suyu fiyatları, online su yükleme sistemi ve Kalabak Suyu başlıkları üzerinden karşılıklı değerlendirmeler yapıldı.
AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Sivri, vatandaşların soğuk havada uzun kuyruklarda beklemek zorunda kaldığını ifade etti.
“ESKİ sınıfta kalmıştır”
ESKİ’yi eleştiren Sivri, şu ifadeleri kullandı:
"ESKİ'nin tahsil ettiği katı atık bedellerinin süresinin 8 Aralık – 30 Aralık Sayın Başkanım olması sebebiyle süre dar. Vatandaşlar sırada, soğukta, kuyrukta büyük sıkıntı ve çile çekmektedirler. Bu sürenin Sayın Başkanım uzatılmasını talep ediyoruz. Vatandaşlarımız sıkıntı içinde. ESKİ sınıfta kalmıştır.
2026 yılına girmemize sayılı günler kala, Eskişehirli hâlâ su yüklemek için otomat kuyruğunda beklemektedir. Dijital çağdan, akıllı şehirlerden, çağdaş belediyecilikten bahsedenler Eskişehir halkının en temel hizmeti olan suyu bile çağın gerisinde sunmaktadır. Bugün Türkiye'de online alışverişten bankacılığa kadar her şey dijital ortamdayken, Eskişehir halkı şebeke suyunu online olarak bile satın alamamaktadır. Bu tablo, yönetememenin, plansızlığın ve umursamazlığın açık göstergesidir.
Üstelik Eskişehir halkı, Türkiye'deki büyükşehirler arasında en pahalı şebeke suyunu kullanmaya mecbur bırakılmaktadır. Yani vatandaş hem en pahalı suyu içiyor hem de o suya ulaşmak için zamanını, sabrını ve emeğini harcıyor. Bu mudur sosyal belediyecilik? Bu mudur halkçı yönetim anlayışınız?
Ama sorun sadece şebeke suyu değildir. Yıllardır övünerek anlattığınız, Eskişehir'in markası dediğiniz Kalabak Suyu neredeyse her yıl yeni bir sorunla gündeme gelmektedir. Damacanadan bahçe hortumu, damacanadan maydanoz, damacanadan ambalaj plastiği çıkmaktadır. Sormak istiyorum: Hijyen için kullanılan ambalajın damacananın içinde ne işi var? Bu tesislerde denetim var mı, yok mu?
Ve unutmayalım, bunlar sadece vatandaşın fark edip medyaya yansıyanlar. Bir de fark edilmeyenler, yansıyamayanlar, konuşulmayanları düşünün. Ortada çok net bir tablo var.
Kalabak Suyu'nda üretim çökmüş, denetim işlemiyor, kalite kontrol kâğıt üzerinde kalmıştır. Sorumluluk yok, ciddiyet yok. Vatandaşın sağlığını ilgilendiren bir konuda bu kadar rahat, bu kadar vurdumduymaz olunamaz. ESKİ derhâl online su yükleme sistemine geçmelidir. Kalabak Suyu dolum tesisleri göstermelik değil, gerçek ve bağımsız denetimden geçirilmelidir. Çünkü bugün Eskişehir halkı şunu söylüyor: "Paramızla rezil oluyoruz."
Vatandaşın zamanını çalmayın, vatandaşın sağlığıyla oynamayın. 5 dönemdir yönettiğiniz bu şehirde artık algı değil, icraat konuşulmalıdır. Bahane değil, sorumluluk alınmalıdır ve en önemlisi Eskişehir halkına karşı hesap verilmelidir."
“En pahalı su diyemezsiniz”
Eleştirilere yanıt veren ESKİ Genel Müdürü Oğuzhan Özen, Eskişehir’in Türkiye’de en pahalı suyu kullandığı iddiasının doğru olmadığını söyledi. Özen, "Sınıfta kalmışız maalesef. Yani not verilmeğini bilmiyorduk. Yalnız sayın meclis üyemiz Ahmet Sivri bunu defalarca, defaatle yapıyor. Şu Eskişehir'deki su fiyatları Türkiye'deki en pahalı olduğunu ispatlamasını arz ediyorum. Yoksa farklı bir ifade kullanacağız. Devlet bürokrasisine yakıştıramıyorum. İspata davet ediyorum. Büyükşehirler arasında en pahalı suyu Eskişehirliler tüketiyor diyorsanız ispat edeceksiniz. İlk 10 şehir arasındaysak onu da ispat edeceksiniz. Edemezsiniz, yapmayın. Türkiye'de Kalabak suyunda, birincisi çeşmeden akan kullandığımız suda Türkiye'de 13. sıradayız. Büyükşehirler arasında . En pahalı diyemezsiniz. Arada çok büyük bir fark var. Kalabak suda da, damacanada da Türkiye'nin en ucuzuyuz. Bizden ucuz damacana su üretimi yapan yok. Türkiye'nin en ucuzuyuz” dedi.
“Online hizmetlere 2026’da geçilecek”
Toplantıda konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, ESKİ’nin çalışmalarından memnuniyet duyduklarını belirterek, online su yükleme sistemine 2026 yılı içinde geçileceğini açıkladı. Ünlüce, sistemin gecikmesinin nedeninin abonelerin tamamını kapsayan hizmette herhangi bir aksaklık yaşanmaması için yapılan uzun test süreçleri olduğunu söyledi ve şöyle devam etti:
“Online hizmetlere dediğim gibi 2026 yılında geçilecek. Bunun geç kalınmasıyla ilgili daha önce de çok konuştuk, gündemi çok uzatmak istemiyorum. Her eve ulaşan, her aboneye verilen bir hizmeti birdenbire değiştirmek kolay bir şey değil. Orada yaşanabilecek en ufak bir aksaklık, evlere suyun ulaşmaması gibi bir sorunla karşılaşabilir. Yoksa biz sayacı aslında geçen seneden ürettik, buna ilişkin gerekli altyapıyı yaptık. Ancak deneme sürelerini uzun tutuyoruz ki en ufak bir sıkıntı yaşamayalım bu süreçte. Şu ana kadar da bütün denemeler iyi gitti, olumlu gitti, herhangi bir sıkıntı yaşamayacağımızı düşünüyoruz.
Biz bunun değerlendirmesini yapıyoruz. Bütün illerden de alıyoruz. Suyun ucuz, pahalı olmasıyla ilgili pek çok faktör var. Suyu kaynak kullanıyorsanız, çok fazla arıtma maliyeti yapmıyorsanız, çok fazla enerji harcamıyorsanız bunlar farklı. Eskişehir maalesef hep söylediğimiz gibi bir kaynak sudan beslenmiyor. Tamamen Porsuk Barajı'na mahkum. Başka bu konuda hiçbir alternatifimiz yok. Porsuk Barajı da bildiğiniz üzere %30'larda. Geçen seneye göre %25 bir azalma yaşadık.
Su azaldıkça bizim maliyetlerimiz artıyor. Neden artıyor? Ona göre daha çok hijyenle ilgili kimyasal madde kullanmak zorunda kalıyoruz. Bütün ölçümleri yapılıyor. Bugüne kadar suyla ilgili yapılan ölçümlerde, tetkiklerde, kontrollerde (ki bizim kendi laboratuvarlarımız da var biliyorsunuz bu konuda) herhangi bir sorunla karşılaşmadık. Keşke gönül isterdi ki bizim kaynak suyumuz olsun, en azından alternatif birkaç kaynak suyumuz olsun, suyu daha ucuza verebilirim. "En pahalı su" diye çok iddialı bir sözdü. Böyle sözleri sarf ederken dikkatli olmak lazım, öyle bir gerçek yok. Biz şu ana kadar hep o ortalarda yer alıyoruz. 30 büyükşehirin, ki dediğim gibi, çok çok şehrin kaynak suyu var. Daha ucuza getirme imkanları varken biz hiç kaynak suyu olmayan, barajdan getiren ve tek bir baraja mahkum olan. Bu tek bir barajın da neredeyse %30'luk doluluk oranında olduğu nadir şehirlerden bir tanesiyiz. Bunların hepsi tek başına suyun çok pahalı verilmesini gerektiren sebeplerken biz bunları hep en düşük maliyetle vermeye çalışıyoruz. Belki bu konuda takdir ederseniz etmezsiniz ama en azından eleştirmeyebilirsiniz.
Bunun dışında işte Kalabak Su ile ilgili söylenen konular var. Kalabak Suyumuz işte başka şehirlerde ya da bizim şehrimizde de var başka damacana şirketleri var. Onların maliyetlerini biliyorsunuz. Biz de bu konuda göğsümüzü gere gere bir iddiada bulunabiliriz: Türkiye'nin en ucuz damacana suyu bizde. Bunu da sonradan 13'üncüyüz, 15'inciliğiz, 20'nciliğiz gibi düzeltmeyeceğiz, gerçekten bunu doğru bir bilgi olarak veriyoruz. En ucuz, ben damacanayı kastediyorum. Damacana bizim en ucuz suyumuz ve Eskişehir'in de bir markası. Elbette ki burada işletmede %100'lük bir başarı olmayabilir. Belki arada %1'lik %2'lik hatalar olabilir ama en üst düzeyde, en üst düzeye yakın şekilde bu suyu sizlerin evlerine ulaştırdığımız hepinizin takdirinde. Türkiye'nin hangi şehrinde ya da başka bir yerde böyle bir hizmet var mı? Bütün sokaklara, bütün mahallelere, bütün caddelere ulaşan bir hizmet bu. Ben tekrar Kalabak Suyu'muzla gurur duyduğumuzu sizlere söylemek istiyorum.”





