Ekonomi gündeminin merkezinde yer alan asgari ücret tartışmalarına ünlü iktisatçı Mahfi Eğilmez de katıldı. Eski Hazine Müsteşarı Eğilmez, CNBC-e ekranlarında yaptığı açıklamalarla 2026 asgari ücret zammı için kritik bir eşiğe işaret etti. Eğilmez, asgari ücretin satın alma gücünü koruyabilmesi için en az yüzde 30 zam yapılması gerektiğini, bunun altında kalacak bir oranın enflasyonun tüm yükünü ücretli kesimin omuzlarına bırakmak anlamına geleceğini belirtti. "Yüzde 30 zamla 28 bin 735'e gelirsek kabaca bütün bir yılın satın alma gücünü karşılamış oluyor" diyen Eğilmez, reel ücretlerin korunması gerektiğine vurgu yaptı.

Enflasyonda Direnç Noktası: Yüzde 30

Mahfi Eğilmez, enflasyon beklentilerindeki katılığa da dikkat çekti. Enflasyon beklentilerinin iyileşmesi için olağanüstü gelişmelerin yaşanması gerektiğini belirten Eğilmez, reel sektörün beklentilerinin yüksek olmasının, fiyatlama davranışlarının tahmin edilenden daha inatçı olduğunu gösterdiğini söyledi. Eğilmez, Türkiye'nin enflasyonla mücadelesinde yüzde 30 bandının kritik bir direnç noktası olduğunu ifade ederek, "Yüzde 30'lar baraj gibi kabul edilir. Arjantin yüzde 290'lardan Türkiye 80'lerden geliyor. İkisi de 30'larda takılma eğiliminde. Balonu almak ayrı ama ondan sonra direnci kırmak ayrı bir şey" değerlendirmesinde bulundu.

Asgari Ücret İçin "28 Bin TL" Alt Sınırı

Asgari ücret zammına ilişkin analizini derinleştiren Eğilmez, meselenin sadece "şu kadar olsun" demekten ibaret olmadığını, öncelikle yaşanan değer kaybının telafi edilmesi gerektiğini savundu. 2025 başında 22 bin lira olan asgari ücretin bugün alım gücü olarak nereye geldiğine bakılması gerektiğini belirten iktisatçı, "Yüzde 30'luk değer kaybını eklesek en az 28 bin yapmamız lazım ki yılbaşına dönelim. Bunun üstüne prim koyacaksak 30 bin yapmak gerekiyor" dedi. Eğilmez, yüzde 30'luk bir zammın ancak yılbaşındaki alım gücünü geri getireceğini, refah payı eklenecekse oranın daha da yüksek olması gerektiğini ifade etti. "Bundan aşağı olmamalı, aksi takdirde ücretliye yıkmış oluyoruz tamamen enflasyonu" diyerek uyarısını yineledi.

Bütçe ve Kur Dengesi Üzerine

Eğilmez, bütçe ve döviz kurları üzerine de önemli tespitlerde bulundu. Bütçede gelir tarafında değil, harcama tarafında bir sorun olduğuna işaret eden iktisatçı, "Bütçede ilk bakışta büyük bir sorun görünmüyor. Vergi gelirlerinde sorun yok harcamalarda var gibi görünüyor. Bütçede giderleri biraz daha kontrol etsek daha iyi yerlere varacağız" dedi. Kurlar konusuna da değinen Eğilmez, sepet kurun enflasyonla paralel seyrettiğini belirtti. Euronun dolar karşısında değer kazanmasının Türkiye'nin lehine olduğunu vurgulayan Eğilmez, "Çünkü bizim borçlarımız, ithalata ödediğimiz paralar ağırlıklı olarak dolarla ama gelirlerimiz euroyla. Sepet kurun euro lehine olması bizim açımızdan iyi bir gelişme" ifadelerini kullandı.

Kaynak: CNBC-E