Eğitim Sen Eskişehir Şube Başkanı Sertaç Durdu, CHP’nin iptal talebiyle açılan dava ile Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından sendika üyesi memurlara ödenen ‘toplu sözleşme ikramiyesinin’ iptal edilmesine ilişkin basın açıklaması yaptı. Aylık 347 liraları gitti diye yetkili sendikasının açıklama yaptığını ve diğer sendikaları suçladığını söyleyen Durdu, “1 kg kıyma parası bile değil. Yıllardır yetkilisiniz veya siyasal iktidarı açıktan desteklediniz. Kamu emekçilerinin alım gücünü düşürdünüz, itibarını zedelediniz, emekçileri üç kuruşa muhtaç ettiniz” dedi.
“KAMU EMEKÇİLERİNİN GERÇEK SORUNLARINI TARTIŞMADILAR”
Yetkili sendikaya tepki gösteren ve memurların alım gücünün düşmesine neden olduklarını ifade eden Sertaç Durdu açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Yandaş ve hükümetin payandası olan sarı sendikalar, kamu emekçilerinin bugüne kadar gerçek sorunlarını tartışmadılar. Yüzde 2 üzerinden sendikal konformizm ile sendikaların işlevini sadece torpil, adam kayırmaya indirgediler. Şimdi aylık 347 lirası gitti diye açıklamalar yapıyorlar. 1 kg kıyma parası bile değil. Yoksulluk sınırı 52 bin liraya dayandı. Yıllardır yetkilisiniz veya siyasal iktidarı açıktan desteklediniz. Kamu emekçilerinin alım gücünü düşürdünüz, itibarını zedelediniz, emekçileri üç kuruşa muhtaç ettiniz. Çocukların en az dörtte biri okullara aç gelirken bir öğün ücretsiz ve sağlıklı yemeği çok gördünüz. Öğretmenlik Meslek Kanunu ile öğretmenleri ayrıştırıp, eşit işe eşit ücret ilkesini yok saydınız.
“YALANLARINIZ İLE 7 TOPLU GÖRÜŞME GEÇTİ”
Yalanlarınız ile 7 toplu görüşme geçti. Neden vergi dilimini yüzde 14’e sabitlemediniz? Enflasyon ezdi. Emekliler aç. Ne yaptınız? Maaşları yoksulluk sınırı üzerine çıkartmaya çalışmak yerine adınız tarihe 3.5 Ali diye geçmedi mi? Büyükşehirlerde yaşayan kamu emekçilerinin barınma ve ulaşım sorunu konusunda ne yaptınız?”
“ÇEDES VE BENZERİ UYGULAMALARDAN DERHAL VAZGEÇMELİDİR”
Eğitim Sen olarak taleplerini de sıralayan Durdu, şunları söyledi:
“ILO-UNESCO ortak metni olan Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi’ni esas alan yeni bir meslek kanunu hazırlanmalıdır. Kamuda en düşük maaş yoksulluk sınırı üzerinde belirlenmelidir. Mevcut ücret farkları derece ve kademe gibi kriterler dikkate alınarak, ‘eşit işe eşit ücret’ ilkesi doğrultusunda düzenlenmelidir. Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı, bizzat iktidar eliyle hayata geçirilen ve doğrudan laik eğitimi ve laik yaşam tarzını hedef alan ÇEDES ve benzeri uygulamalardan derhal vazgeçmelidir.
