Büyükdere Mahallesi’nde bulunan ve aynı zamanda cemevi olarak da kullanılan Eskişehir Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı binasının çatısına kurulan baz istasyonu, mahalle halkının tepkisine neden oldu. Baz istasyonuna ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Eskişehir Bilecik Tabip Odası (EBTO) Başkanı Nazan Aksaray, baz istasyonlarının yaydığı radyo frekanslarının 2B kategorisinde kanserojen etmen olarak kabul edildiğini ve bunlar için zararsız demenin yanlış olduğunu ifade etti.

“Zararsızdır demek doğru değil”

Baz istasyonları için toptan zararsızdır ifadesinin kullanılmasının doğru olmadığına dikkat çeken Aksaray, “Baz istasyonlarına ihtiyacımız var. Hepimiz cep telefonları kullanıyoruz. Burada önemli olan bilimin bize söylediği cümleleri iyi takip etmek. Bilim şunu söylüyor: Biliyorsunuz radyasyon iki türlü. Birisi ışın yayan iyonize radyasyon. Yani bizim tanıda kullandığımız X-Ray gibi tehlikelerinin herkes tarafından çok iyi bilindiği. İkincisi radyo frekans dalgaları. Baz istasyonunun yaydığı radyasyon bu. Bu radyasyon zararsızdır demek doğru değil. Bu bilime aykırı bir şey. Bu radyasyonun dokuda yaptığı hasar gösterilmiş birçok şekilde deney ortamında çalışmalarda. Ve dünyada da bu veriler kullanılarak aslında radyo frekans radyasyonu ihtiyat çerçevesinde değerlendirilmesi gereken 2B kategorisinde kanserojen etmen olarak kabul edilmiş. Bu zararsızdır demek doğru değil” dedi.

“Gizliyorsanız demek ki tehlikeli bir şey”

“Ama biz buna muhtacız değil mi? O zaman ne yapacağız? Bunun kullanım kullarını çok netleştireceğiz. Kurallar çerçevesinde yerleştireceğiz, denetleyeceğiz” diyen Aksaray, “Burada bireylerin tercihleri de örneğin cep telefonu kullanmak bir kişinin tercihi olabilir ve bunu kullanır ya da kullanmaz. Ama baz istasyonu yerleştirildiğinde artık o kişinin tercihinin ötesinde bir noktaya gelmiş oluyor bu durum. Herkesin şeffaf olarak yakın çevresinde bir baz istasyonu olup olmadığını, bunun etkisine, bilgisine sahip olma hakkı var. Bunlar halkla, doğrudan etkilenecek kimse, endişesi olan herkesle şeffaf olarak paylaşılmalı ve onayları alınmalı. Asla gizlenmemeli. Çok çeşitli gizlenme örnekleri var. Baca hali, reklam panolarının arkasına gizleniyor. Bunlar kötü uygulamalar. Gizliyorsanız, demek ki bu tehlikeli bir şey. Gizlemeyin, kurallara uyun, tehlikeyi azaltın ya da bunu paylaşın ve insanlar ona göre tedbirlerini alsınlar” diye konuştu.

“Bulunduğu bölgenin en yüksek binasına yerleştirilmeli”

Baz istasyonlarının kriterlerine dikkat çeken ve örnekler veren Aksaray, bulunduğu bölgenin en yüksek binasına yerleştirilmesi gerektiğini belirtti. Aksaray, “Bunlar için belirlenmiş kriterler var. Bulunulan bölgedeki en yüksek binanın üzerine yerleştirilmesi ya da ayrı bir kule üzerine yerleştirilmesi. Burada kriterlerin net olduğu, buna uygun olarak yerleştirilmesi gerektiği, mutlaka açık, hatta bunların künyelerinin binaların girişinde bulundurulması gerektiği, yukarıda baz istasyonu var ve özellikleri budur diye yazması gerekiyor. Bunların kimseye yararı yok, zararı var” dedi.

“Altına radyo frekans önleyici katmanlar konulmalı”

Aksaray konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Baz istasyonlarının yerleştirildiği yerler yakınlıkları önemli. Örneğin kalabalık ortamlara ne kadar yakın olduğu, okullara, çocuk parklarına, sağlık alanlarına ne kadar yakın olduğu son derece önemli. Dünyada belirlenmiş kriterler var. Mesafe kriterleri. Türkiye’de de aslında var. Ama son derece karmaşık formüllerle, biraz da zihinleri karıştıran formüllerle bunlar belirleniyor. Ben yaptım oldu üzerinden bir şey kesinlikle kabul edilemez. Baz istasyonları için söylenen şey şu: Aslında bunun altına ışık vermemesi gibi, baz istasyonları da aslında daha çok ışın ilettiği alana zararlı etkileri neden oluyor. En zararlı olduğu o binanın en üst katı. Onun için oraya o katlara radyo frekans önleyici katmanlar konulması ya da çatının üzerine de bir yükselti ile baz istasyonlarının yerleştirilmesi öneriliyor. Kalabalık çok önemli. Ne kadar cep telefonu kullanımı artarsa baz istasyonu aktif olması ve radyasyon yayması o kadar artıyor."

Kaynak: Meltem Karakaş