İhtiyaç kredisi başvurularında bankalar, hem gelir hem de kredi notu kriterlerine dikkat ediyor. Kredi notu düşük olan ya da gelir belgesi sunamayan vatandaşların talepleri çoğu zaman reddediliyor. Fakat bu koşullar yerine getirilse bile, sigorta onayı alınamadığında kredi kullanımı mümkün olmuyor. Hayat sigortası yapılamayan durumlarda sistem başvuruyu otomatik olarak iptal ediyor. Bu uygulama, kredi politikalarının en önemli aşamalarından biri olarak öne çıkıyor.
Hayat Sigortasının Kredi Sürecindeki Önemi
Bankalar, olası vefat durumlarında borcun kapatılabilmesi için krediye hayat sigortası ekliyor. Böylece hem kurum hem de müşterinin yakınları maddi güvence altına alınmış oluyor. Sigorta bulunmadığında borcun teminatı sağlanamadığı için kredi işlemleri tamamlanamıyor.
Kredi türlerine göre farklı sigorta türleri devreye giriyor. Konut kredilerinde konut sigortası ve zorunlu deprem sigortası (DASK), taşıt kredilerinde kasko sigortası ve ihtiyaç kredilerinde hayat sigortası uygulanıyor. Bu sistem, bankacılık düzenlemeleriyle paralel biçimde işliyor.
Hayat sigortasının temel amacı, beklenmedik durumlarda borcun aile bireylerine yüklenmesini önlemek. Ancak bazı sağlık durumları, sigorta şirketlerinin poliçe düzenlemesine engel teşkil ediyor.
Sigorta Yapılamayan Hastalıklar Açıklandı
Maliye Bakanlığı ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından yapılan açıklamalarda, belirli hastalıkları bulunan kişilere sigorta poliçesi düzenlenemediği bildirildi. Bu durum, kredi onayı sürecini doğrudan etkileyen bir unsur olarak değerlendiriliyor.
Bankaların kredi vermediği 5 hastalık şu şekilde sıralandı:
Kanser, böbrek yetmezliğine bağlı diyaliz, siroz, inme (felç) ve kalp hastalıkları (stent ve anjiyo sonrası hariç).
Bu rahatsızlıklardan birine sahip olan kişiler, sigorta şirketlerinden onay alamadıkları için kredi başvurularında olumsuz yanıtla karşılaşıyor. Sağlık durumu nedeniyle sigorta yapılamayan başvurular, sistem tarafından otomatik olarak reddediliyor.
BDDK ve Maliye Bakanlığı’ndan Açıklama Geldi
Kredi başvurularında yaşanan bu sorun, son aylarda vatandaşlardan gelen en yoğun şikayet konuları arasında yer aldı. Bazı kişiler, sigorta onayı alamadıkları için mağduriyet yaşadıklarını belirtti. Vatandaşlar, “yaşarken ölü sayılıyoruz” ifadeleriyle duruma tepki gösterdi.
BDDK, konuyla ilgili yaptığı duyuruda şu ifadeyi kullandı:
“Bankalar, kredi kullandırılması ve kredi kartı tahsisi konusunda risk politikalarını kendileri belirler.”
Maliye Bakanlığı ise inceleme sonucunda,
“Kanser, böbrek yetmezliği, siroz, inme ve kalp hastalıklarında sigorta kabulü yapılamadığı tespit edilmiştir,” açıklamasında bulundu.
Her iki kurumun da açıklaması, uygulamanın yasal çerçevede sürdüğünü ve bankaların risk politikalarını bağımsız şekilde belirlediğini ortaya koydu.
Meclis’te Düzenleme Hazırlığı
Vatandaşlardan gelen geri bildirimlerin ardından, konunun TBMM gündemine taşınması bekleniyor. Yeni düzenleme taslağıyla birlikte, bazı hastalık gruplarında sigorta zorunluluğuna esneklik getirilebileceği ifade ediliyor. Henüz resmi bir yasa teklifi sunulmasa da bankacılık mevzuatında değişiklik olasılığı gündemde yerini aldı.
Düzenlemenin hayata geçmesi durumunda, sigorta kapsamının genişletilmesi ve özel sağlık durumlarına göre farklı teminat modelleri oluşturulması planlanıyor. Bu adım, hem bankacılık sektörünü hem de sigorta şirketlerini yakından ilgilendiriyor.
Uzmanlara göre, kredi başvurusu yapmadan önce sigorta koşullarının incelenmesi olası mağduriyetlerin önüne geçebilir. 2025 yılı itibarıyla bankaların risk politikalarının yeniden şekilleneceği değerlendiriliyor.