Finans sektöründe yaşanan dijital dönüşüm rüzgarı, köklü kuruluşların fiziksel yapılanmalarını yeniden gözden geçirmelerine neden oluyor. Amerika Birleşik Devletleri merkezli faaliyet gösteren ve 70 yıllık bir geçmişe sahip olan TD Bank, stratejik bir karar alarak küçülmeye gidiyor. Banka yönetimi tarafından yapılan resmi açıklamada, fiziksel hizmet noktalarının sayısının azaltılacağı kamuoyu ile paylaşıldı. Alınan radikal karar doğrultusunda, 2026 yılı sonuna kadar 13 eyalet ile Washington D.C.'de bulunan 51 şube ve bir sürücü hizmet noktası kapılarını kapatacak. Sektörde dikkat çeken söz konusu hamle, mevcut şube ağının yaklaşık yüzde 10'unun devre dışı bırakılması manasına geliyor.
Değişen Bankacılık Alışkanlıkları ve Dijitalleşme
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte bankacılık alışkanlıklarında köklü değişiklikler meydana geliyor. Eskiden vezne önlerinde sıra bekleyen müşteriler, artık işlemlerini saniyeler içinde hallediyor. Geçmişte müşterilerin birçok işlem için fiziksel şubelere gitmesi zorunluyken, bugün mobil uygulamalar ve dijital bankacılık çözümleri bankacılık işlemlerinin büyük kısmını devralmış durumda. Finans devleri de operasyonlarını söz konusu yeni gerçekliğe göre şekillendiriyor. TD Bank da değişimi, hizmet ağını optimize ederek ve dijital yatırımlarını artırarak yönetmeyi amaçlıyor. Müşteri taleplerinin mobil platformlara kayması, fiziksel mekanların önemini yitirmesine yol açıyor. Bankalar, maliyetleri düşürmek adına tuğla ve harçtan oluşan yapılardan vazgeçiyor. Ek olarak, fiziksel mekanların bakım ve işletme giderleri bilançolarda önemli bir yer tutuyor. Küresel salgın süreciyle başlayan uzaktan işlem alışkanlığı kalıcı hale geliyor. Dijital platformların sunduğu hız ve kolaylık, şube bankacılığının cazibesini azaltıyor. Banka müşterileri, zaman ve mekan kısıtlaması olmadan finansal işlemlerini yönetmeyi tercih ediyor.
Milyarlarca Dolarlık Tasarruf Hedefi
Yapılan planlamaların arkasında ciddi bir mali yapılandırma hedefi yatıyor. Kurumun gelecek vizyonu, yatırımcılarla paylaşılan toplantıda detaylandırıldı. Bankanın 2025 Yatırımcı Günü'nde açıkladığı dönüşüm planına göre, 2 ila 2,5 milyar dolar arasında tasarruf sağlanması hedefleniyor. Elde edilecek kaynağın nasıl değerlendirileceği konusu da netlik kazandı. Sağlanacak finansman, teknolojik altyapının güçlendirilmesine harcanacak. Bahsi geçen tasarruflar, dijital ve mobil bankacılığa yapılacak yatırımlarla birleştirilerek çok kanallı bir müşteri deneyiminin geliştirilmesinde kullanılacak. Böylece rekabetçi piyasa koşullarında daha çevik bir yapıya kavuşulması amaçlanıyor. Kaynakların verimli kullanımı, bankanın uzun vadeli stratejisinin merkezinde yer alıyor. Finansal sürdürülebilirlik adına atılan adımlar, yatırımcılar tarafından yakından takip ediliyor. Tasarruf tedbirleri, karlılık oranlarını yukarı çekme potansiyeli taşıyor.

Yapay Zeka ve Otomasyonun Rolü
Dönüşüm sürecinin temel taşlarını modern teknolojiler oluşturuyor. Banka üst yönetimi, hedeflere ulaşma konusunda teknolojik araçlara güveniyor. TD Bank CFO'su Kelvin Tran, "Dijital kanallara geçiş, otomasyon, yapay zekâ ve veri modernizasyonu sayesinde bu hedefe ulaşacağımıza inanıyoruz" ifadelerini kullandı. Yapay zeka destekli sistemler, operasyonel verimliliği artırmada kilit rol oynuyor. Veri analitiğinin etkin kullanımı sayesinde kişiselleştirilmiş hizmetler sunulması planlanıyor. Otomasyon sistemleri, insan hatasını minimize ederek işlem hızını artırıyor. Finansal kuruluş, teknolojiye yaptığı yatırımlarla geleceğin bankacılık modelini inşa ediyor. Dijitalleşme süreci, sadece bir tasarruf aracı değil, aynı zamanda bir büyüme stratejisi olarak görülüyor. Teknoloji odaklı yaklaşım, bankanın rakipleriyle arasındaki mesafeyi kapatmasına yardımcı oluyor. Modernizasyon çalışmaları, altyapı güvenliğini de üst seviyeye taşıyor.
Satış Kanallarında Yeni Hedefler
Yeni yapılanma ile birlikte satış ve işlem kanallarında radikal hedefler belirlendi. Banka, müşteri etkileşimlerinin büyük bir bölümünü dijital ortama taşıyor. Kurum, toplam satışların yüzde 50'sini dijital kanallardan elde etmeyi; müşteri işlemlerinin ise yüzde 90'ını self-servis platformlara taşımayı planlıyor. İnsan müdahalesine gerek kalmadan yapılan işlemler, hem banka hem de müşteri için zaman kazandırıyor. Self-servis kanalların yaygınlaşması, şubelerdeki iş yükünü hafifletiyor. Müşteriler, ATM'ler ve mobil uygulamalar aracılığıyla finansal ihtiyaçlarını karşılıyor. Geleneksel bankacılık yöntemleri yerini hızla otonom sistemlere bırakıyor. Sektördeki söz konusu evrilme, istihdam yapısını da değiştiriyor. Bankacılık devi, dijital ağırlıklı bir hizmet modeliyle yoluna devam etme kararlılığını sürdürüyor. Kullanıcı dostu arayüzler sayesinde dijital kanalların benimsenmesi kolaylaşıyor. Banka, müşterilerini dijital dünyaya adapte etmek için çeşitli teşvikler sunuyor. Fiziki şube ihtiyacının azalması, gayrimenkul portföyünün de küçülmesi sonucunu doğuruyor.



