DAK Başkanı Abdullah Aydıngör, deprem çantasının öneminden bahsetti. Başkan Aydıngör, hazırlanacak olan çantanın mevsimlere göre tekrar tekrar yenilenmesine dikkat çekti. Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremler çerçevesinde verdiği örneklerde de sıklıkla çantanın önemine değinen Aydıngör ayrıca son zamanlarda ekiplerine gönüllü olarak katılmak isteyenlerin sayısında bir artış olduğunu vurguladı.

“Binaya tekrar girmelerine gerek kalmayacaktı”
“Deprem çantasının önemini bu depremde iyice gördük” diyen Başkan Aydıngör, “Adana’daki görevimizde bir bina, öğlen saatlerinde yaşanan ikinci deprem sonrası yıkıldı. Vatandaşlar, ihtiyaçları dâhilinde oradaki hasarlı binaya tekrar girmişti. Binayı ilk terk ettiklerinde, acil durum çantaları yanlarında olsaydı eğer bir daha o hasarlı yapıya girmelerine gerek kalmayacaktı. En önemlisi de canlarını kaybetmeyeceklerdi. Dolayısıyla çantanın önemini tekrar anladık. Deprem çantalarında mevsime göre battaniye, yedek giysi, kullanıyorsak ilaç, küçük çocuğumuz varsa onun ihtiyaçları, elimizde mevcutsa çadır ve uyku tulumu olabilir. Deprem sonrası evimizin yıkıldığını düşünürsek, önemli evraklarımız ve tapularımızı da çantaya ilave edebiliriz. Çantanın içerisindeki gıdaların bozulmaması için sürekli yenilenmesi gerekiyor. Şartlara göre malzemelerin farklılaştırılması ve değiştirilmesi de önemli bir husustur” dedi.

“Bir elin nesi var iki elin sesi var”
Aydıngör, afet bölgelerine yardım için gittiklerinde gün boyu telefonunun hiç susmadığını dile getirerek, “Yardıma gelmek isteyen arkadaşlarımız beni aradı. Fakat biz gönüllerimizle ve kendi ekibimizle oradaydık. İşin açıkçası, bazı acı olaylar başımıza geldiğinde aklımıza geliyor. Zamanında belli bir ön görüde bulunup böyle bir derneği oluşturduğumuz için gururluyuz. Aramıza katılmak isteyenler bizimle iletişime geçebilir. Haftanın belli günleri toplantılarımız oluyor. Oraya katılabilirler. Bizlerden gerekli eğitimleri alarak bu konuda etkin bir hale gelebilirler. Gelmek isteyenleri, herhangi bir afet durumunda sorgusuz sualsiz tüm ekibimizle sahaya götürüyoruz. Olaylara pro aktif yaklaşıp, sonrasında değil de öncesinde hazır olurlarsa bizler de memnun oluruz. Çünkü bir elin nesi var iki elin sesi var. Ne kadar kalabalık olursak o kadar çok kişiye ulaşabiliriz” diyerek sözlerini tamamladı.