CHP’nin Dede Mahallesinde gerçekleşen delege seçimlerinde beyaz listeyi destekleyen Ali Haydar Çelik, şiddete uğradığını iddia etti. Darp raporu aldığını ve şikayetçi olduğunu söyleyen Çelik, parti genel merkezinden gelecek olan görevlilere yaşananları objektif bir şekilde anlatacağını ifade etti.
“Önce münakaşa sonra arbede yaşandı”
Alaattin Kafe’de gerçekleşen Dede Mahallesinin delege seçimlerinde mavi listeyi destekleyenlerle aralarında münakaşa yaşandığını ve sonrasında arbede olduğunu söyleyen Çelik, “Darp raporu doğru. O gün bizim kendi mahallemizin delege seçimi vardı. Dede Mahallesinin. Eşimle birlikte oy kullanmak için gittik. Oy kullandığımız sandığa çok yakın bir noktada Odunpazarı Kent Konseyi Başkanı İsmail Kumru konumlanmış, yanında da sekreteri Cenk Sungur vardı. O esnada mahallemizden bir kardeşimiz oy kullanmaya geldiğinde kendisine doğru seslenerek, “Yavuz, Kazım Başkan söyledi. Oyunu maviye ver” der gibi bir söylemde bulundu. Ben de parti içi demokrasi gereği insanların özgürce oyunu rahatça kullanabilmesi adına İsmail Kumru’ya orada tepki verdim. “İsmail Başkan insanların iradesine müdahale etme” dedim. Oradan Cenk Sungur yüksek sesle müdahale edince orada bir münakaşa ortamı oluştu. Akabinde Deniz Kalkan’ın saldırı amaçlı hatta orada kameralarda gözüküyordu. Ben dışarı çıktığımda o a olayın sıcaklığıyla tam net de hatırlamıyorum. Deniz Kalkan ve birçok kişi üzerime geldiğini yumruk atmak amacıyla, önce Deniz Kalkan’ı net gördüm. Birileri Deniz Kalkan’ı tutuyordu. O esnada eşimin beni korumak amacıyla o arbedenin içinde olduğunu gördüm. Eşime darbe oldu mu olmadı mı ben onu tespit edemedim, göremedim. Ama raporları var. Devlet hastanesi raporu. Akabinde İsmail Kumru kalabalıktan bana saldıramayacağını anlayınca parkın içinden söylenerek bana saldırmak amaçlı hızlı bir biçimde arkadan dolandı. Onu partililerimiz tuttu. Onun saldırısına engel oldular. Arbede devam etti. Olay bu şekilde sona erdi” diye konuştu.
Çelik: “Ben kimseyi kışkırtmadım”
Kendisinin kullandığı ifadelerle karşı tarafı kışkırttığına yönelik iddiaları da yanıtlayan Çelik, “Demokrasi anlayışı olmayanlar için demokrasiden bahsetmek tahrik edici oluyor herhalde. Dede mahallesinde sandık kuruldu. Normal hazurun listesi. İtirazlar bitmiş artık, resmileşmiş. Küçük pusula eldi. Orada da isimler var. O isimler de genel merkezden yeni geldi dediler. Mahalleyle alakası olmadığını biz tahmin ediyoruz. Oy kullanan genç birisine ben seslendim, “gelir misin?” dedim. O esnada Rahmi Çınar çocuğu hızla çıkardı. Belediye başkanı parti üyesi, diğerleri parti üyesi. Ama her seçimde belediye başkanının şoförü, yardımcıları, kent konseyi başkanı, belediye çalışanları her mahallenin seçiminde boy gösterirler. Orada özgür, eşit, sağlıklı seçim olmayacağını iddia ediyorum. Bunları ifade etmem de bunları açısından kışkırtıcılık oluyor” şeklinde konuştu.
“Sosyal medyada algı operasyonu yapmaya çalışıyorlar”
“Bilgi kirliliği oluşmaya başladı. Sosyal medya üzerinden algı operasyonu yapmaya çalışıyorlar. Sanki bize saldırı olmamış, biz onlara iftira atar gibi şikayetçi olmuşuz gibi” diyen Çelik, “Hatta zafer işaretleriyle Murat Can Cırık Bizim il disiplin kurulu başkanımız. Onların avukatı olduğunu iddia ediyor. Murat Can Cırık’ı da burada uyarmak istiyorum. Her seçimden sonra diğer partilileri rencide edecek vaziyette zafer işaretleriyle selfieler yapmasınlar. Çok yakışık olmuyor. Bu partide hepimiz kardeşiz, yoldaşız. Siz kime karşı zafer kazanıyorsunuz Murat Can Cırık?” ifadelerini kullandı.
“Genel merkeze tüm yaşananları objektif olarak anlatacağım”
Çelik, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Artı İsmail Kumru hasta karısını getirdi oraya diyor. Benim hasta karım onlar yokken partide il kadın kolları başkanlığı yapmış, büyük emek harcamış bir kadın. Belediye de yoktu o zaman. Kendi emeğiyle sadece. 1990’lı yıllarda. Hem saldırıp hem de haklıymış gibi kamera kayıtlarını yayınlayacaklarmış. Kamera kayıtlarını yayınlamanız sizin bize saldırmadığınız anlamına gelmiyor. Orada bir olay var. Bu olaydan haklı çıkabilmek için belediye gücünü, disiplin kurulu başkanını devreye sokup arkasından zafer işaretleriyle bize yönelik yok etme imasıyla ötekileştirme, bizi rencide etme tavrı çok yakışıksız. Genel merkezle biz iki gün önce bir görüşme yaptık. Sıkıntı şuradan geliyor: Seçimler sağlıklı değildi. Yani bir masa bir tane kartınla paravan olmaz. Görevliler de yeniden aday olan ilçe yöneticileri. Ne kadar adil bir seçim oluyor. Tamam yönetmelik gereği öyle ama üyenin de baskılanmasını önleyecek tedbir almanız lazım. Genel merkezden gelen genelgeyi gündeme getirince eski hatalarından vazgeçtiler. Genel merkezden görevliler gelecekmiş. Kendilerine tüm yaşananları objektif olarak anlatacağım.”
