İzmir'de gerçekleşen olayda, aile içi bir gayrimenkul anlaşmazlığı yargı koridorlarına taşındı. Mülk sahibi olan kayınvalide, yaşlılık döneminde kendisine destek olunması amacıyla evinin tapusunu gelinine devretti. Ancak süreç içerisinde beklenen ilgi ve alakanın gösterilmediği iddiaları gündeme geldi. Sağlık sorunlarıyla boğuşan kadın, verilen sözlerin tutulmadığını belirterek hukuki yollara başvurdu. Mahkemeye intikal eden olayda, bakım şartlı tapu devrinin iptali talep edildi.
Bakım Karşılığı Mülk Devri Anlaşması
İzmir’de yaşayan yaşlı bir kadın, gelini ile sözleşme imzalayarak, kendisine bakma şartıyla evini gelinine devretti. Taraflar arasındaki anlaşma, yaşlı kadının hayatını kolaylaştırma amacı taşıyordu. Fakat zamanla ev içerisindeki dinamikler değişmeye başladı. Bir süre sonra yaşlı kadın, sağlık durumu sebebiyle günlük işlerini tek başına yapamadığını mahkemeye bildirdi. Ayrıca bastonla ve başkasının yardımıyla yürüyebildiğini, gelininin kendisine bakmadığını iddia ederek dava sürecini başlattı. Mağdur kadın, İzmir 21. Asliye Hukuk Mahkemesine sözleşmenin iptal edilmesi ve evin yeniden kendi adına devredilmesi talebiyle dava açtı. Anlaşmanın temelini oluşturan bakım şartının ihlal edildiği gerekçesiyle mülkün iadesi istendi. Yaşanan mağduriyetin giderilmesi adına hukuki prosedürler işletildi.
Yerel Mahkeme ve İstinaf Süreci
Yargılamanın başlamasıyla birlikte tarafların delilleri ve beyanları incelendi. Yapılan yargılama sonucu, mahkeme yaşlı kadını haklı bularak tapuyu iptal edip kayınvalideye iadesine karar verdi. Ancak davalı taraf, söz konusu kararın haksız olduğunu savunarak itiraz etti. Gelin, kayınvalidesine baktığını öne sürerek dosyayı istinafa taşıdı. Dosya üzerindeki incelemeler bir üst mahkeme tarafından detaylıca yapıldı. Bölge adliye mahkemesi, yerel mahkemenin verdiği kararda herhangi bir usulsüzlük bulmadı. Başvuruyu görüşen İzmir Bölge Adliye Mahkemesi de yerel mahkemenin kararını onadı. İstinaf aşamasından da sonuç alamayan davalı taraf, hukuk mücadelesini bir üst merciye taşıma kararı aldı.

Yüksek Mahkemeden Çıkan Emsal Karar
İstinafın kararına itiraz eden gelin o aşamada Yargıtay’a temyiz başvurunda bulundu. Dosya, son inceleme mercii olarak yüksek mahkemenin önüne geldi. Dosyayı inceleyen Yargıtay 7. Hukuk Dairesi, bakım yükümlülüğünün yerine getirilmediğine dair tespitlerde hem yerel mahkemenin hem de istinafın haklı olduğuna hükmederek kararı kesinleştirdi. Daire, mevcut deliller ışığında bakım borcunun aksatıldığını tespit etti. Mahkeme heyeti, tarafların iddia ve savunmaları, tanık anlatımları ve dosyadaki belgeler birlikte değerlendirildiğinde, tapu iptali ve tescil yönünden verilen kararın hukuka uygun olduğunu belirtti. Yargıtay 7. Hukuk Dairesi, kendisine ‘ölünceye kadar bakma’ şartı ile gelinine devrettiği ev için açtığı davada kayınvalideyi haklı bularak tapunun iptali kararını onadı. Böylece mülkün mülkiyeti yeniden asıl sahibine geçmiş oldu.
Yasal Mevzuat ve Sözleşme Şartları
Verilen kararın hukuki dayanağı ilgili kanun maddelerinde açıkça yer alıyor. Türk Borçlar Kanunu’nun 611. maddesine göre, ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bakımı yapılacak kişinin ölünceye kadar bakmayı, bunun karşılığında da bakımı üstlenen kişiye mal varlığını veya bir kısmını devretmesi şeklinde düzenleniyor. Yasalar, mülkü devralan kişinin sorumluluklarını net çizgilerle belirliyor. Anlaşmanın geçerliliği, bakım borcunun eksiksiz yerine getirilmesine bağlı bulunuyor. Buna göre bakımı üstlenen kişi, bakılacak kişiye hastalığında gerekli özeni gösterme mecburiyetine tabi oluyor. Sözleşmenin temel şartı olan bakım eylemi gerçekleşmediğinde, mülk devri işlemi geçersiz sayılabiliyor. Mahkeme kararı, bakım borcunun aksatılmasının tapu iptaline yol açacağını bir kez daha teyit etmiş oldu. Yaşlıların haklarını koruyan ilgili karar, benzer davalar için emsal teşkil ediyor.



