Sağlıklı bir vücut sistemine sahip olmak için gün içinde tüketilen yiyecek ve içeceklere özen gösterilmesi gerektiği bilinmektedir. Özellikle aşırı şeker tüketiminin sağlık üzerinde birçok olumsuz etkisi bulunuyor.
Diyarbakır Memorial Hastanesi’nde Uzman Diyetisyen İrem Akpolat, fazla şeker tüketiminin kalp krizi riskinin yanı sıra, birçok sağlık sorununun meydana gelme oranının artacağı belirtti.
Doğal olmayan şekerin fazla tüketiminin günümüzde çocukluk döneminden başlayarak yetişkinlik döneminde hızla yaygınlaştığını ifade eden Akpolat, “Başta obezite olmak üzere; kalp hastalıkları, Tip-2 diyabet, hipertansiyon, depresyon ve uyku bozuklukları gibi birçok rahatsızlığa neden olabiliyor. Hayati riske de yol açan bu hastalıklardan korunmak için doğal olmayan şekerlerden ve ilave şeker içeren besinlerden uzak durulması gerekiyor” dedi.
Sağlıksız ve kontrolsüz şeker tüketiminin ağız ve diş sağlından kalp rahatsızlıklarına kadar birçok sağlık problemine yol açtığını dile getiren Akpolat, “Amerikan Kalp Cemiyeti’nin yayınladığı rakamlara göre, günlük alınabilecek şeker miktarı erkekler için 35 gram (150 kalori), kadınlar içinse 20 gram (100 kalori). Önerilen miktarlardan fazlasını vücut tolere edemez ve zamanla birikim yaparak birçok sağlık sorununa neden olur. Vitamin veya mineral içermeyen, hiçbir besin değerine sahip olmayan, ‘boş kalori’ denilen şeker, ağız ve diş sağlığını tehlikeye atar. Çünkü ağız içinde bulunan bakteriler için kolay sindirilebilen bir enerji kaynağı. Ağızda bulunan bu bakterilerin beslenerek çoğalmasını sağlar ve diş çürüklerine sebep olur. Vücudumuzdaki en önemli hormonlardan biri olan insülin, kan şekerini düzenlemeye yardımcıdır. İnsülin direnci kandaki şekerin hücre içerisine girip kullanılamaması anlamına gelir. Birçok çalışma şeker tüketiminin insülin direncine yol açtığını ortaya koyuyor. İnsülin direnci oluşan kişilerde metabolik sendrom, obezite, tip 2 diyabet, kalp damar rahatsızlıkları riski artar. Şeker vücutta birikip bazı hastalıklara neden olur. Fazla şeker veya şekerli gıda tüketimi karaciğerde yağlanmanın artmasına neden olur. Şekerin fazla tüketimine bağlı olarak oluşan karaciğerdeki yağlanma, kandaki kötü kolesterol olarak bilinen LDL’nin ve trigliserid denilen yağ parçacıklarının artmasına sebep olarak damar tıkanıklığına yol açabilir. Damarların içindeki bu parçacıkların artması kalp krizi riskini yükseltir” ifadelerine yer verdi.
Şekerin kişilerde bağımlılık yapabileceğine dikkat çeken Akpolat, “Şeker, ‘mutluluk hormonu’ olarak bilinen serotonin hormonunun salgılanmasını tetikler. Bu nedenle keyif verici özelliği, kişilerde bağımlılık oluşturabilir. Beyaz şeker ve şeker içeren yiyecekler, beyindeki ödül mekanizmasını doğal gıdalardan daha fazla uyardığı için tüketimi daha fazladır. Fazla şeker miktarı kişide ayrıca dikkat eksikliği, konsantrasyon bozukluğu, hafıza kapasitesi düşüklüğü ve öğrenme geriliği yapabilir” diye konuştu.