Dijital bankacılık kullanıcılarını hedef alan dolandırıcılar, yöntemlerini her geçen gün daha da sofistike hale getiriyor. Son dönemde sosyal medya platformlarında sıkça karşımıza çıkan "düşük faizli kredi" ilanları, vatandaşların birikimlerini tehdit ediyor. Bankaların kurumsal kimliklerini taklit ederek hazırlanan bu sahte reklamlar, kullanıcıları tuzağa düşürmek için profesyonelce tasarlanmış görseller kullanıyor. Finans kuruluşları, müşterilerini korumak adına art arda güvenlik uyarıları yayımlıyor. Özellikle SMS şifrelerinin paylaşılmaması konusundaki ısrarlı çağrılar, tehlikenin boyutunu gözler önüne seriyor. Dijital dünyadaki bu yeni nesil vurgun yöntemine karşı bilinçli olmak, mağduriyetlerin önüne geçmek için ilk kural.

Kopyalanan Arayüzler ve Veri Hırsızlığı

Dolandırıcıların en büyük kozu, görsel benzerlik. Bankaların resmi web sitelerini birebir kopyalayan sahte sayfalar, dikkatsiz kullanıcıların bilgilerini ele geçirmek için kullanılıyor. Reklama tıklayan kişi, güvenli sandığı bir platformda kart numarası, şifre ve kimlik bilgilerini kendi eliyle dolandırıcılara teslim ediyor. Uzmanlara göre bu yöntem, sosyal medya kullanımının artmasıyla birlikte son aylarda belirgin bir ivme kazandı. Ele geçirilen veriler, saniyeler içinde hesapların boşaltılmasına veya adınıza kredi çekilmesine neden olabiliyor. Sahte sitelerin URL adreslerindeki küçük harf değişiklikleri veya uzantı farklılıkları, tuzağı fark etmenin en etkili yollarından biri olarak gösteriliyor.

İkinci Aşama: Telefon Tuzağı

Sanal ortamda başlayan dolandırıcılık süreci, çoğu zaman telefon görüşmesiyle devam ediyor. Bilgilerini giren kullanıcılar, kısa süre sonra kendilerini banka personeli olarak tanıtan kişiler tarafından aranıyor. Arayan şahıslar, elde ettikleri kişisel verileri kullanarak güven tesis ediyor ve "işlem onayı" adı altında SMS şifrelerini talep ediyor. Ankara'da yaşanan bir olayda, kullanıcının dikkati sayesinde büyük bir dolandırıcılığın eşiğinden dönüldü. "İşleminizi tamamlamamız için bir kod gönderdik" yalanına kanmayan vatandaş, bankasıyla iletişime geçerek durumu teyit etti. İzmir'de ise sahte SMS linkine tıklayan bir başka kullanıcının telefonuna uzaktan erişim sağlanmaya çalışıldı. Bu örnekler, dolandırıcıların ne kadar organize çalıştığını kanıtlıyor.

Bankaların Kırmızı Çizgisi: Şifre Paylaşımı

Artan vakalar karşısında bankalar, iletişim stratejilerini güvenlik odaklı bir yapıya büründürdü. Son gönderilen bilgilendirme mesajlarında, "telefonla arayan hiçbir kişiye kart bilgilerinizi, müşteri numaranızı, dijital bankacılık şifrenizi ve SMS kodunuzu vermeyiniz" ifadesi öne çıkıyor. Finans kuruluşları, hiçbir personelinin müşteriden şifre veya kod talep etmeyeceğini vurguluyor. Tanımadıkları numaralardan gelen yönlendirmelerle tuşlama yapılmaması gerektiği hatırlatılıyor. Sahte reklamların profesyonelleşmesi ise dikkat çekici bir başka nokta. "Başvurunuzu tamamlayın" veya "onaylanmış kredi fırsatınız var" gibi cezbedici ifadelerle süslenen ilanlar, kullanıcıda aciliyet hissi yaratarak hataya sürüklüyor. Bilgi güvenliğinin sağlanması için şüpheli durumlarda derhal bankayla resmi kanallardan irtibata geçilmesi hayati önem taşıyor.

Kaynak: Sabah Gazetesi