Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi (İBF) emekli öğretim üyesi ve usta belgesel yönetmeni Prof. Zaur Mükerrem, düzenlenen anma töreniyle son yolculuğuna uğurlandı. Törene, Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, İletişim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Barış Kılınç, Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Sırrı Serhat Serter, Mükerrem’in kızları Nermin ve Gül Mükerrem, aile üyeleri Ferhat ve Elmar Aliekber ile çok sayıda seveni katıldı.
"HİÇBİR ZAMAN UNUTMAYACAĞIZ"
Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, anma konuşmasında şu sözlere yer verdi: "Hocamızın kaybının acısını birlikte yaşıyor ve yüreğimizde hissediyoruz. Burada hocamızla birlikte çalışan akademisyen dostları, öğrencileri ve üniversite çalışanlarımızı bu törenimizde bizleri yalnız bırakmadıkları için onlara teşekkür ediyorum. Akademisyenlik, ölmeyecek eserler bırakmayı gerektirir. Fani dünya aleminden geçtikten sonra arkanızda bıraktığınız öğrencileriniz, eserleriniz, filmleriniz sizi yaşatmaya devam eder. Siz bedenen burada olmasanız dahi, ruhen dünyada kalmaya devam edersiniz. Zaur Mükerrem de sadece bir akademisyen kimliğiyle değil, aynı zamanda bir belgeselci kimliğiyle çok üretken bir akademisyenimizdi. Zaur Mükerrem, otuz yıla yakın süredir üniversitemize hizmet etti ve binlerce öğrenciye dokundu. Anadolu Üniversitesi olarak akademideki katkılarından dolayı kendisini hiçbir zaman unutmayacağız."
"ÇOK ŞANSLI HİSSEDİYORUM"
Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Barış Kılınç ise konuşmasında şu ifadeleri kullandı: "Kıymetli isimleri tek tek kaybettiğimizde, vefat haberlerini aldıkça, o iyi insanlar, o güzel atlarına binip gidiyorlar diyorum ve arkalarında güzel hatırılar bırakıyorlar. Kendisi çok nazik ve mütevaziydi, engin bir tecrübeye, derin bir bilgi birikimine sahipti. Odasında Andrea Bocelli dinlerdi, 1950'lerden 1960'ların filmlerinden sahneler gösterir, tek tek anlatımını yapardı. Kıymetli bir isimdi. Doktora tezimi bitirdiğimde, orada önsözümde ona itafen 'Venedik'te Ölüm' filmindeki Gustave von Aschenbach'a benzettiğimi belirtmiştim. Güzel hatıralar bırakarak bu dünyadan ayrıldı. Böyle isimler, insanın hayatına kolay kolay uğramaz. Onun gölgesinden yararlanmış olmaktan dolayı kendi adıma çok şanslı hissediyorum."
"ONDAN ÖĞRENDİM"
Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Sırrı Serhat Serter, anma konuşmasında "Zaur Hoca, çok nüktedandı, nezaketin vücut bulmuş haliydi. Onu 30 yıldır tanıyordum. Genellike okula taksiyle, hava güzelse yürüyerek gelirdi ve bir kere bile pantolonunun arkasını çamurlu görmezdiniz. Çok özenli giyinir, kendine hep dikkat ederdi. Hocalığın sadece yazmak, makaleler yayınlamak değil, insan olmakla ve özümsemekle olduğunu ondan öğrendim." ifadelerini kullandı.