Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü Türk Dili Bölümü, TDK, Yunus Emre Enstitüsü, UNESCO Türkiye Millî Komisyonu, Doğu Akdeniz Üniversitesi ve Eskişehir Teknik Üniversitesi (ESTÜ) iş birliğiyle “Yapay Zekâ ve Türkçenin Geleceği: Kültür, Kimlik ve Dilin Dönüşümü” başlıklı sempozyum düzenlendi. Öğrenci Merkezi Nasrettin Hoca Salonu’nda gerçekleşen açılış törenine katılan Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Osman Mert, teknolojinin hızla evrildiğini, yapay zekânın kültürel aktarımı zorlaştırdığını ve dünya genelinde bilgi birikiminin her 8–10 yılda iki katına çıktığını vurguladı. 2022’de ChatGPT ile başlayan yapay zekâ devriminin, dilimizi, kimliğimizi ve kültürümüzü yeniden düşünmemizi gerektirdiğini ifade eden Mert, “Yapay zekânın öznesi mi, nesnesi mi olacağız?” sorusunu sordu.

Anadolu Üniversitesinin farklı disiplinlerde yapay zekâyı tartıştığına ve son bir yıldır sadece yapay zekâyı konuştuğunu belirten Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, "Bu sempozyumda bir teknolojik tartışma yapmayacağız veya sadece Türkçeyi konuşmayacağız. Bu toplantı aynı zamanda bir milletin kültürünü, belleğini, toplumsal aidiyetini ve bu aidiyetin, kimliğin geleceğe nasıl taşınabileceğini gösterecek. Bin yıl önce atalarımızın yaşadığı topraklardaki akrabalarımızla, bin yıl sonra bizim Anadolu'da yaşadığımız şimdiki nesil arasında bir bağ var. Bu bağ sadece etnik bir bağ değil. Her ne kadar aradan bin yıl geçtikten sonra bazı kelimeler yerleştiğimiz yerde değişiklik gösterseler de özünde aynı dil ailesinden. Kelimeleri biraz değiştirmiş olmakla beraber hala aynı dili konuştuğumuzun farkındayız. Akademisyenler olarak Türkçe'nin geleceği konusunda biraz kaygı duyan veya neler yapabiliriz diye bunun sancısını çeken insanlar olarak, hayatımızın her alanına giren yapay zekâ gerçeğinin dilimizi nasıl etkileyeceğini de konuşmamız lazım. Bunu söylerken yapay zekâdan korkmamız gereken bir şey gibi de görmek istemiyorum, sonuçta bu bir araç" dedi.

Ünlüce’den kayyum tepkisi: "Hukuken bir izahı yok"
Ünlüce’den kayyum tepkisi: "Hukuken bir izahı yok"
İçeriği Görüntüle

Aracın iletişimde iletinin kendisi, mesajın kendisi olduğunu dile getiren Rektör Adıgüzel, sözlerine şöyle devam etti:
"Aynı zamanda yapay zekâyı dilde kullanmış olmak demek yapay zekâyı icat edenin dilini kullanmış olmak ve onun istediği kelimelerle konuşmak demektir. Anadolu Üniversitesi, yapay zekânın nasıl konuşulabileceği noktasında gayret sarf ediyor. Her bölümde yapay zekâ ve o ana bilim dalıyla ilişkilendirebileceğimiz bir ders açtık. Yapay zekâyı daha fazla, bilişimi daha fazla konuşacağımız ve bunu bilimsel olarak öğreteceğimiz bölümler açtık. Bilişimle ilgili fakülte kurduk, önümüzdeki yıldan itibaren ilk öğrencilerimizi alacağız. Bununla beraber Dijital Oyun Tasarımı, Yeni Medya ve diğer alanlarda da yapay zekâyı aktif kullanabileceğimiz yeni bölümler ve alanlar açıyoruz. Yapay zekâdan korkmak doğru değil. Gerektiği kadar ve işimize yarayacak şekilde kullanmak üzerine bir eğitim modeli geliştirmeye çalışıyoruz."

Sempozyumun açılışında konuşan Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü Türk Dili Bölümü Başkanı Prof. Dr. Emine Kolaç ise, "Günümüzde teknolojinin büyük bir hızla geliştiğini ve yapay zekânın etkilerini her geçen gün görüyoruz. Yapay zekâ bütün alanlarda kendini gösterdiği gibi, dil ve kültür üzerinde de etkilerini çok yoğun bir şekilde göstermeye başladı. Bundan sonra da devam edecek. Dil ve kültür etkilerini daha geniş kapsamlı bir şekilde bu sempozyumda dile getirmek ve paylaşımlarda bulunmak üzere bir araya geldik" ifadelerini kullandı.

Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü Türk Dili Bölümü tarafından Türk Dil Kurumu, Yunus Emre Enstitüsü, UNESCO Türkiye Millî Komisyonu, Doğu Akdeniz Üniversitesi ve ESTÜ’nün paydaşlığında düzenlenen “Yapay Zekâ ve Türkçenin Geleceği: Kültür, Kimlik ve Dilin Dönüşümü” sempozyumu, zengin içerikli oturumlarla gerçekleştirildi.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı