Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, 2025 sonrası emtia piyasalarına yönelik tahmin raporunu yayımladı. Altın ve bakır gibi kritik metallerin fiyatlarında önümüzdeki yıllarda yaşanacak değişimler, piyasa oyuncuları için hayati önem taşıyor. Özellikle altın tarafında beklenen sert düşüş sinyalleri dikkat çekti. 2026 tahminlerinde, mevcut fiyatların oldukça altında seviyeler öngörüldü. Yatırımcılar bu tablo karşısında pozisyonlarını yeniden değerlendirmeye başladı.
Altında “Dibi Görecek Yıl” Belli Oldu
Fitch, 2026 yılı için ons altın tahminini 2.400 dolar olarak açıkladı. Bugünkü 3.285 dolarlık seviyeden neredeyse 900 dolarlık düşüş anlamına gelen bu rakam, piyasalarda tedirginlik yarattı. 2025 yılı için ise tahmin 2.800 dolara yükseltildi. Yani kısa vadede toparlanma sinyalleri olsa da, orta vadede sert bir düzeltme bekleniyor. Analistler bu senaryonun gerçekleşmesi durumunda ciddi pozisyon değişimlerinin yaşanabileceğini ifade ediyor.
Bakır ve Çinkoda Dengeli Yükseliş
Fitch’in raporuna göre bakırın 2025’teki fiyatı 9.200 dolar olacak. 2026 için ise daha düşük bir rakam olan 8.500 dolar öngörülüyor. 2027 yılında fiyatın sabit kalması, 2028 ve 2029’da ise 7.500 dolara kadar gerilemesi bekleniyor. Çinkoda ise 2025 için 2.700 dolar, 2026 için 2.650 dolar ve 2027 için 2.550 dolarlık fiyat öngörüleri yapıldı. Bu da değerli metallerde göreceli stabiliteye işaret ediyor.
Alüminyum Fiyatları Sabit, Talep Dengede
Fitch Ratings’in tahminlerine göre alüminyumda büyük dalgalanma beklenmiyor. 2025 ve 2026 boyunca fiyatlar 2.500 dolar civarında kalacak. 2027-2029 döneminde ise bu değer 2.300 dolara gerileyecek. Özellikle endüstriyel talep bu metali dengede tutan başlıca unsur olacak. Enerji maliyetleri, alüminyum fiyatlarını orta vadede şekillendirecek ana etkenlerden biri olarak görülüyor.
Altın Yatırımcısına Uyarı: Volatiliteye Hazırlıklı Olun
Fitch’in tahminleri yatırımcıların temkinli olmasını gerektiriyor. Altında yaşanabilecek sert düşüşler, satış baskısı yaratabilir. Aynı zamanda bu düşüşlerin kuyumcu piyasasında kısa vadeli alım fırsatları oluşturabileceği düşünülüyor. Merkez bankalarının altın alım stratejileri ise fiyatları baskılayabilecek veya destekleyebilecek bir faktör olmaya devam edecek. Analistler, yatırım kararlarında hem jeopolitik riskleri hem de merkez bankası politikalarını göz önünde bulundurmak gerektiğini vurguluyor.
Not: Burada yer alan değerlendirmeler yatırım kapsamında değildir. Haberimizde kesinlikle yatırım tavsiyesi verilmemiştir.