Eskişehir’den çalışmak için Yeni Zelanda’ya gitmeye karar veren ve vize işlemlerini yapan Cem Yurtseven, bir acente aracılığı ile Türk Hava Yolları’na (THY) ait bir uçaktan bilet aldı. Kasım ayında gerçekleşecek uçuş için aktarma vizesi olmadığı için özellikle transit bilet talep eden Yurtseven, acente ve THY ile defalarca görüşme gerçekleştirdi. Kendisine, uçağın sadece Tayvan’da yolcu indirip bindireceği, Avustralya’da ise yakıt ikmali için durduktan sonra Yeni Zelenda’ya gideceğinin söylenmesiyle yola çıkan Cem Yurtseven, arka arkaya yaşadığı olumsuzluklarla neye uğradığını şaşırdı. Avustralya’da uçuş olmaması için özellikle talepte bulunan Cem Yurtseven, satın almış olduğu bilette yazmayan bir aktarmayla karşılaştı. THY ile Çin hava yolu şirketinin ortak uçuşunu kullanan Yurtseven, Tayvan’a indikten sonra uçağa tekrar binemeyeceğini öğrendi. Tayvan’daki yetkililer tarafından ülkesine dönmediği takdirde mülteci kampına götürüleceğini öğrenen Cem Yurtseven, çaresiz şekilde dönüş bileti alarak Türkiye’ye geri döndü. Yaşadığı olayla birlikte 40 bin lira maddi kaybın yanı sıra iş aksamasıyla karşı karşıya kalan Yurtseven, sorumluluk almayan THY’ye karşı hakkını hukuki yollarla arayacağını bildirdi.

“THY destek ekibi, uçağımın Tayvan’dan direkt olarak Yeni Zelanda’ya geçeceğini söyledi”
Arkadaşının tavsiyesiyle uçak biletini defalarca kontrol ederek THY ve acente ile irtibata geçtiğini fakat ısrarla kendisine aktarmasız uçuş denildiğini belirten Cem Yurtseven, Tayvan’da yaşadıklarını anlattı. Mülteci kampına götürülmemek için ülkesine geri döndüğünü belirten Yurtseven, “Çalışma vizem çıkmıştı ve çalışmak için Yeni Zelanda’ya gidecektim. Hayatımda ilk defa uçacağım için yanlış bilet almamak maksadıyla bir acente aracılığıyla bilet almak istedim. Eskişehir’de bir acenteye seyahat bileti almak için gittim. Kendilerine Yeni Zelanda vizem olduğunu, Avustralya aktarmasız bilet istediğimi söyledim, çünkü Avustralya transit geçişlerde Türk vatandaşlarından vize istiyordu ve benim Avustralya transit vizem yoktu. Kendileri bana Tayvan aktarmalı bir bilet sattılar. Biletin üstünde de tek aktarma noktası Tayvan gözüküyordu. Türk Hava Yolları ile Tayvan’a gideceğim, Tayvan’dan da Çin hava yolları ile Yeni Zelanda’ya geçecektim. THY ve Çin ortak uçuşuydu. Seyahatime 1 gün kala arkadaşımın önerisi üzerine biletimi bir de Çin hava yollarının sitesinden kontrol ettim. Kontrol ettiğimde uçağın Avustralya’da bir aktarması daha olduğunu öğrendim. Hemen THY’yi aradım. Telefondaki yetkililer bana öyle bir aktarma noktasının gözükmediğini, uçağımın Tayvan’dan direkt olarak Yeni Zelanda’ya geçeceğini söylediler. Ben güvenemedim, acenteye gittim. Acente THY’ye mail attı. THY destek ekibi acenteye; uçağın Avustralya’da yakıt ikmali için duracağını, yolcu indirip bindirmeyeceğini, bir sıkıntı olmayacağını söylediler. Ben de bu maile güvenerek uçağa bindim ama Tayvan’da Çin hava yolları yetkilileri tarafından bir sonraki uçuşa alınmadım. Çünkü uçağın Avustralya aktarması varmış ve yolcu iniş binişi olacakmış. Bu sebeple kesinlikle uçağa alınmayacağım söylendi. Hemen ülkeme geri dönmezsem Tayvan’da pasaport polisi tarafından mülteci kampına götürülüp sorguya çekileceğim söylendi. Ben de başıma bir şey gelmemesi için aceleyle ülkeye geri döndüm” dedi.

“THY yetkilileri suçu, önce acenteye sonra bana, sonra da Çin hava yollarına attı”
Yaşadığı olayın ardından yaklaşık maddi kayıpla birlikte iş kaybı ve birbiri ardına gelen mağduriyetlerden dolayı şikayetçi olduğunu belirten Yurtseven, “Bu süre zarfında gidiş-dönüş bileti, konaklama ve iş kaybım oldu. Acenteye durumu anlattığımda, ‘Bizle alakası yok, bizim sattığımız sistemde de o aktarma noktası gözükmüyor. Bizim sistemde de o aktarma noktası gözükmüyor, THY’nin suçu’ dediler. THY’yi aradım geri bildirim oluşturdum, 1 hafta uğraştım. Kendileri de hiçbir şekilde sorumluluk almadılar. Suçu önce acenteye sonra bana, sonra da Çin hava yollarına attılar. Bir şekilde mağdur olan ben oldum. Bu uçuş THY ve Çin hava yollarının ortak uçuşu, maliyet paylaşımı uçuşu. THY’nin Çin hava yollarından haberdar olmaması mümkün değil. Benim bütün telefon kayıtlarım, büyün maillerim, hepsi elimde kanıt olarak duruyor. Bana hiçbir şekilde Avustralya aktarmasından bahsedilmedi. Ben bu konuda hukuki süreç başlattım. Hem acenteden hem de THY’den şikâyetçiyim” diye konuştu.

“Bu yaşadığı manevi zararlar sebebiyle de tazminat talep ettik”
Mağduriyet yaşayan Cem Yurtseven’in kayıplarının karşılanması için hukuki sürecin başlatıldığını belirten Avukat Damla Mutluer ise şu ifadeleri kullandı:
“Müvekkilimin uğradığım birtakım zararlar var. İlk olarak uçak biletinin yanması sebebiyle uğramış olduğu zarar, Tayvan’a gidip orada geri Türkiye’ye dönmesi sebebiyle verdiği uçak bileti ücretini istedik. Aynı zamanda müvekkil bir plan dâhilinde gittiği, Yeni Zelanda’da bir otel tuttuğu için onun konaklama ücretini de istedik. Bunun dışında müvekkil şu anda başka bir hava yolu şirketiyle Yeni Zelanda’ya gitti. Bu sebeple arada kur farklarından kaynaklı ilk ve ikinci uçuşla arasında fark çıkıyor. Bunların da tazminini istedik. Bunun dışında müvekkilim çok uzun bir uçuş süreciyle Tayvan’dan geri Türkiye’ye dönmek zorunda kaldı. Aynı zamanda orada bir iş planlaması vardı ve o ad sekteye uğradı. Bu yaşadığı manevi zararlar sebebiyle de tazminat talep ettik.”