Anadolu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi (SBF) Sosyal Hizmet Bölümü tarafından organize edilen “Sosyal Hizmet Bölümü Oryantasyon Programı: Tanışma, Kampüs ve Fakülte Tanıtımı, Akademik Yaşam ve Bağımlılıklar” etkinliği, SBF Dekanlık Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Programa Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı ve Sosyal Hizmet Bölümü Başkanı Prof. Dr. Aliye Mavili’nin yanı sıra öğretim üyeleri ve öğrenciler katılım sağladı.
Etkinlikte ilk olarak Arş. Gör. Gizem Özkan, Sosyal Hizmet Bölümü’nün yapısı ve Anadolu Üniversitesi kampüsünün sunduğu imkanlar hakkında bilgi verdi. Özkan, öğrencilere yemekhane, kütüphane, Çevrimiçi Eğitim Platformu (MERGEN) ve Örgün Öğrenci Sistemi (ANASİS) hakkında detaylı tanıtım yaptı. Daha sonra Arş. Gör. Özge Kelebek, “Bağımlılıklar” konulu sunumunda bağımlılığın sebeplerini ve bağımlılıkla başa çıkma yöntemlerini öğrencilere aktardı.
"ÇOK YÖNLÜ BİR MÜCADELE"
Sunumunda bağımlılık sürecini açıklayan Arş. Gör. Özge Kelebek, şu ifadelere yer verdi:
“Madde kullanımı, bireylerin zamanla tolerans geliştirmesiyle birlikte bağımlılığa dönüşebilen bir süreçtir. Bu durum yalnızca tek bir nedene bağlı olarak ortaya çıkmaz; aksine, birçok farklı etkenin bir araya gelmesiyle şekillenir. Yapılan bilimsel araştırmalar, bağımlılığın biyolojik, psikolojik ve çevresel faktörlerin etkileşimi sonucunda geliştiğini ortaya koymaktadır. Genetik yatkınlık, aile yapısı, travmalar, stres düzeyi, sosyal çevre ve bireyin psikolojik dayanıklılığı gibi unsurlar bağımlılığın oluşumunda belirleyici rol oynamaktadır. Bağımlılık döngüsü genellikle merakla başlar. Birey, ilk etapta sadece denemek amacıyla bir maddeye ya da davranışa yönelir. Bu aşamada, “Kendimi kontrol edebilirim” düşüncesi hâkimdir ve kişi, iradesinin güçlü olduğuna inanır. Ancak süreç ilerledikçe, bu kontrol duygusu zayıflamaya başlar. Zamanla birey, bağımlılığını yönetemediğini fark eder ve bu durum, umutsuzluk ve inançsızlık duygularını beraberinde getirir. Sonrasında kişi, bağımlılığını bırakamayacağına inanarak çaresizlik hissine kapılabilir. Bu içsel çelişkilerle birlikte birey, yaşadığı fiziksel, ruhsal ve sosyal değişimleri fark eder ve “Artık bırakmak zorundayım” düşüncesiyle harekete geçer. Bu dönemde bırakma yönünde çeşitli adımlar atılsa da eğer uygun çevresel ve psikolojik destek sağlanmazsa, birey tekrar eski alışkanlıklarına geri dönebilir ve döngü yeniden başlar. Bu nedenle bağımlılık süreci, yalnızca bireysel iradeye bağlı olarak çözülebilecek bir durum değil, profesyonel destek gerektiren çok yönlü bir mücadeledir.”
"İYİLEŞME SÜRECİNDE BÜYÜK BİR FARK YARATIR"
Bağımlılıkla baş etmenin yöntemlerine değinen Kelebek, “Bağımlılıklardan kurtulmak ve sağlıklı, bağımsız bir yaşam sürdürebilmek için bazı temel becerilerin geliştirilmesi önem taşır. Özellikle iletişim becerileri, stresle başa çıkma yolları, zaman ve öfke yönetimi gibi yaşam becerileri bu süreçte kritik rol oynar. Aynı zamanda bireyin, ‘hayır’ diyebilme yetisini kazanması ve riskli ortamlardan uzak durması, tekrar kullanma ihtimalini azaltacaktır. Sanat ve spor gibi yaratıcı ve bedensel etkinlikler, bireyin boş zamanlarını daha verimli geçirmesini sağlayarak bağımlılığın yerine sağlıklı alışkanlıkların yerleşmesine katkı sunar. Ayrıca toplumsal katılımı artırmak, bireyin kendini değerli ve üretken hissetmesini sağlar. Tüm bu çabaların yanında en önemli unsur, kişinin gerektiğinde profesyonel yardım almayı kabul etmesi ve bu yardımı sürdürülebilir kılmasıdır. Bağımlılıkla mücadelede yalnız olmadığını bilmek, iyileşme sürecinde büyük bir fark yaratır.” dedi.
Etkinlik, soru-cevap kısmının ardından son buldu.
