Eskisehir.net’te Deniz Çağlar Fırat moderatörlüğünde “Zamanın İzinde Eskişehir” adlı yeni program izleyiciyle buluştu. Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi öğretim üyeleri Doç. Dr. Aysel Kaya ve Doç. Dr. Duygu Yetgin Akgün’ün konuk olduğu program, Eskişehir’in kültür hafızasını, kent belleğini, turizm tarihini ve sosyal-kültürel dönüşümünü akademik bir perspektifle ele almayı hedefliyor.

Programda, Eskişehir’in geçmişi ile bugünü arasında kurulan tarihsel, mekânsal ve sosyokültürel bağlar; çoğu zaman gözden kaçan, az bilinen ya da hiç bilinmeyen yönleriyle izleyiciye aktarılacak. “Zamanın İzinde Eskişehir”, kenti yalnızca bugünkü görünümüyle değil, tarihsel katmanlarıyla anlamaya yönelik bir bellek çalışması niteliği taşıyor.

“ESKİŞEHİR’DE TURİZM NE ZAMAN VE NASIL BAŞLADI?”

Programın ilk bölümünde, sıkça dile getirilen “Eskişehir’de turizmin başlangıcı” akademik verilerle sorgulandı. Doç. Dr. Aysel Kaya ve Doç. Dr. Duygu Yetgin Akgün, Eskişehir’de turizmin başlangıcının sanıldığından çok daha eskiye, 1892 yılına dayandığını vurguladı.

Akademisyenler, Berlin–Bağdat Demiryolu’nun İstanbul–Ankara hattının Eskişehir’den geçmesiyle birlikte kentin önemli bir durak hâline geldiğini, bu tarihten itibaren Eskişehir’in konaklama, ticaret ve kültürel etkileşim açısından hareketlendiğini belirtti. Seyahatnameler, demiryolu kayıtları ve tarihsel belgeler üzerinden yapılan değerlendirmelerde, Eskişehir’in 19. yüzyıl sonlarından itibaren uluslararası bir dolaşım ağına dâhil olduğu ifade edildi.

“TURİST” KAVRAMI VE ESKİŞEHİR ÖRNEĞİ

Programda dikkat çeken başlıklardan biri de “turist” kavramının tarihsel bağlamda nasıl ele alınması gerektiği oldu. Kaya ve Yetgin Akgün 1890’lı yıllarda Eskişehir’e gelen seyyahların Eskişehir’de konakladıklarını, para harcadıklarını, lületaşı gibi yerel ürünler satın aldıklarını, eğlence, müzik ve yeme-içme faaliyetlerine katıldıklarını, kenti ve çevresini keşfettiklerini belirterek, bugünkü anlamıyla “turist” tanımına büyük ölçüde uyduklarını vurguladı.

GAR ÇEVRESİ, OTELLER VE KENTİN MEKÂNSAL DÖNÜŞÜMÜ

Demiryolu ulaşımının yavaşlığı nedeniyle trenlerin Eskişehir’de zorunlu olarak konakladığına dikkat çekilen programda, bu durumun gar çevresinde otellerin, hanların ve ticari alanların yoğunlaşmasına zemin hazırladığı anlatıldı. Bugün hâlâ kentin merkezinde hissedilen bu mekânsal düzenin kökeninin, 19. yüzyıl sonlarındaki turizm ve ulaşım hareketliliğine dayandığı ifade edildi.

ESKİŞEHİR: YENİLİĞE AÇIK BİR KENT

Programda ayrıca Eskişehir’in tarihsel olarak göç alan, farklı kültürlerle temas eden ve yeniliğe açık bir kent olduğu vurgulandı. Kıyafetlerden sosyal yaşama, kadın-erkek ilişkilerinden eğlence kültürüne kadar birçok alanda Eskişehir’in erken dönemlerden itibaren farklılaştığına dikkat çekildi.

“Zamanın İzinde Eskişehir” programında, seyahatnamelerden kent efsanelerine, turizm-mekân ilişkilerinden kültürel dönüşümlere kadar pek çok başlığın ilerleyen bölümlerde ayrıntılı biçimde ele alınacak.

Program ekibi, izleyicilerden gelecek soru ve katkıların da yeni yayınlarda değerlendirileceğini ifade etti. Eskişehir’in geçmişine akademik bir mercek tutan “Zamanın İzinde Eskişehir”, kentin belleğini kayıt altına alan özgün bir yayın olarak Eskisehir.net sosyal medya hesapları üzerinden izleyiciyle buluşmaya devam edecek.

Kaynak: Eskisehir.net Haber Merkezi