Zafer Partisi Eskişehir İl Gençlik Kolları Başkanı Özgür Kent, yaptığı konuşmada, Türkiye’de yaşanan bazı gelişmeleri “ihanet” ve “milli birlik krizi” olarak nitelendirdi. Kent, konuşmasında ülke gündemindeki “ikinci açılım” ifadesine ve geçici sığınmacı krizine atıf yaparak ekonomik ve toplumsal sonuçlarına işaret etti.
Kent, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Türkiye bir yandan “ikinci açılım” ihaneti ve geçici sığınma kriziyle boğuşurken, milli birlik kriziyle birlikte ekonomik krizin bedellerini de ağır ödemeye devam ediyor. 500 yıl sonra bugün bir kez daha “sevr” hayaliyle türlü ihanet planları sergileyenlere, bayramlarımızı arkadaşlarının adını anmaktan imtina edenlere inat; Atatürk çizgisine, Türk milliyetçiliği parolasından hareketle milli, üniter, laik cumhuriyetin ilelebet var olması için mücadeleye devam edeceğiz. Terörist başına “kurucu önder” denildiği, Türk kimliğinin değiştirilmeye çalışıldığı bu süreçte Türk gençliği olarak karşısındayız. Gayemiz, Türk devletini Türk milletine geri vermektir.
“Lozan yerine “sevr” koyamaz, Türk yurdunu parçalayamazsınız”
Masanın bir ucunda bölücü terör örgütü lideri ve onun yancıları sözde milletvekilleri; diğer ucunda tepeden tırnağa kirli bir zümre. Buradan hatırlatıyoruz: Lozan yerine “sevr” koyamaz, Türk yurdunu parçalayamazsınız. Bizler düşman değil, aksine bu vatanın gerçek sahipleriyiz. Geleceğini başka ülkelerde hayal eden değil, burada kalıp bu ülke için hayaller kuran Türk gençliğiyiz. Atatürkçülere ve Türk milliyetçilerine, bu vatanın evlatlarına karşı düşmanca ceza hukuku uygulamaktan vazgeçin. Bu topraklarda bin yıldır nasıl hüküm sürdüğümüzü unutanlar, tasmaları her gevşediğinde yeni bir ihanetle “sev” hayaline kapılanlar ne bir Balkan faciası daha yaşayacak sabrımız ne de kaybedecek bir vatanımız var.
“Türk milletine dayatıldığı bu günlerin hesabını soracağız”
Bizler, mazisi şan ve şerefle dolu Türkler, bugünleri de aşacağız; ancak Türk olmak sadece bir etnik aidiyet değil, bir vatana sadakat, bir dile bağlılık ve ortak bir kader inancıdır. Kahraman şehitlerimizin ekranlardan kayan altyazıdan ibaret görüldüğü bu düzende, Atatürk’ün gençliği olarak şehitlerimizin aziz ruhları için mücadeleye devam edeceğiz. Teröristlerin mensup olduğu ve terörist başının “barış elçisi” ilan edildiği tiyatronun Türk milletine dayatıldığı bu günlerin hesabını soracağız.
Bu sebeple bir kez daha hatırlatıyoruz: Hiçbir şekilde mücadele azmimizi kıramaz, bizi öldürmeden susturamazsınız. Buradan yalnızca Zafer Gençliği’nin bir temsilcisi olarak değil, Mustafa Kemal Atatürk’ün askeri olarak sesleniyorum. Binlerce şehidimizin, on binlerce gazimizin ve nice kefensiz yatanımızın ruhlarıyla bu ihanet sürecinin belasının karşısında dağ gibi duracak; genel başkanımız Ümit Özdağ ile birlikte savunacağız. Yaşasın milli, üniter, laik Türkiye Cumhuriyeti.”
