Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesiyle Türkiye'nin sosyal güvenlik tarihinde önemli bir sayfa kapandı ve yüzbinlerce çalışanın emeklilik hakkına kavuştu. Ancak düzenlemenin kapsamı dışında kalan ve 8 Eylül 1999'dan sonra sigorta girişi yapılan çalışanlar için yeni bir beklenti dönemi başladı. Kamuoyunda "kademeli emeklilik" olarak sunulan ve 50 yaş altı emekliliğe imkan tanıyabilecek bir modelin tartışmaları yoğunlaştı. Gözler, ilerleyen süreçte Meclis bölümlerine dağıtılması beklenen olası yeni düzenlemelere odaklanmış durumda. Öte yandan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndan gelen açıklamalar, yakın gelecekte geniş kapsamlı bir yaş indirimi planının olmadığını net bir şekilde ortaya koyuyor.
8 Eylül 1999 Miladı ve Adalet Arayışı
Türkiye'nin emeklilik maaşı 8 Eylül 1999 tarihinde, çalışanlar arasında keskin bir ayrım yaratan bir milat olarak kabul ediliyor. Yalnızca bir gün farkla sigorta girişi yapılan iki çalışanın emeklilik koşulları arasında yıllara varan farklar saklanır, yeni bir adalet talebini doğurdu. EYT yasası, sigortalı kişilerin kapsayarak yaş şartını ortadan kaldırmadan önce yalnızca belirtilen büyümeyi ortadan kaldırdı. Söz konusu büyüme sonrasında çalışma hayatına atılanlar ise mevcut sistem kadınları için 58, erkekler için 60 yaş sınırına tabi tutuluyor. Milyonlarca çalışanın eşitsizlikten yana olduğu, sendikalar ve muhalefet partilerinin günlük gündem üyelerinden biri haline geldi. Öne şifreli teklifler, sigorta başlangıç aşamasına göre adil bir geçiş sürecini değiştirmeyi amaçlıyor. Oluşan mağduriyet algısı, kamuoyundaki sistemlere yönelik desteğin her geçen gün artması neden oluyor. Bu nedenle tekliflerin Türkiye Büyük Millet Meclisi komisyonlarında ele hazırlık için hazırlıkların sürdürüldüğü ifade ediliyor.
Gündemdeki Teklif: Kademeli Emeklilik Sistemi Nasıl İşleyecek?
Tartışmaların her yerinde yer alan emeklilik modeli, sigorta başlangıç zamanını baz alarak yaş şartını süre olarak düşürmeyi öneriyor. Sistemin temel mantığı, 1999 sonrasında sigortalı olanların, EYT'liler ile mevcut sistem arasında makası daraltacak bir formülle emekliye ayrılmasıdır. Söz konusu teklifler yasalaşırsa, sigorta başlangıcına göre belirlenecek yeni yaş hadleri ile 43 ila 45 yaş arası erken emeklilik açılabilir. Örneğin, 2000 yılında başlayan bir sigortalı için farklı, 2005 yılında başlayan için farklı bir yaş ve prim günü şartının sağlanması planlanıyor. Henüz resmi bir düzenleme taslağı bulunmasa da, dolaşımdaki önerilerde kamuoyunda büyük bir beklenti yaratıldı. Modelin, sosyal güvenlik sisteminin dengelerini bozmadan, adil bir çözüm sunması hedefleniyor. Çalışanlar, emeklilik planlarını değiştirmek adına konuyla ilgili resmi açıklamaları sürekli takip ediyor.

Mevcut Emeklilik Tablosu ve İstisnai Durumlar
Türkiye'deki mevcut emeklilik sistemi, sigorta başlangıç aşamasına göre üç ana gruba ayrılıyor. EYT kapsamında 8 Eylül 1999 öncesinde sigortalı olanlar için yaş şartı tamamen kaldırılmıştı. İlgili gruptaki insanlardan kadınlar 20 yıl sigortalılık ve 5000–5975 prim günüyle, erkekler ise 25 yıl sigortalılık ve 5000–5975 prim günüyle emekli olabiliyorlar. 1999–2008 yılları arasında sigortalı olanlar için ise tablo oldukça farklılaşıyor. Kadınların 58 yaşında ve 7000 prim gününde olmaları, ise 60 yaşında ve 7000 primlerini tamamlamaları gerekiyor. 2008'in ardından sigortaya giriş yapanlar için koşullar daha da ağırlaşıyor; Prim gün sayısı 7200'e, Bağ-Kur kapsamındaki çalışanlar için ise 9000 güne kadar çıkıyor. Ayrıca gruptaki emeklilik yaşı 65'e kadar yükseliyor. Yeni bir yasal düzenleme hayata geçirilmesine kadar 50 yaş altı emeklilik yalnızca belirli istisnai olarak gerçekleştirilebilir. Malulen emeklilik için en az %60 iş gücü kaybı, 10 yıl sigortalılık ve 1800 gün prim şartı aranıyor. Engelli emeklilik için en az %40 engellilik oranı ve gerekli prim süresi yeterli sayılıyor. Ağır, kesinti veya yıpratıcı işlerde çalışanlar da fiilî hizmet süresi zammı ile yaş indirimi alabiliyor.
Resmi Açıklamalar ve Geleceğe Yönelik Beklentiler
Sosyal güvenlik önlemleri, 1999 sonrasında sigortalıların ayrılması sorununu çözmek adına sistemin ilerleyen dönemlerinde yeniden ciddi bir şekilde tartışmaya açılabileceğini öngörüyor. Kamuoyunda artan talepler ve siyasi dinamikler, konuyu yeni bir torba yasayla TBMM'de yeniden gündeme getirebilir. Milyonlarca vatandaşın profili, adil ve sürdürülebilir bir çözümün en kısa sürede performansları şekilleniyor. Ancak mevcut durumdaki ajandasında EYT'ye benzer yeni bir yasal düzenleme hazırlığı bulunmuyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı kaynakları, konuyla ilgili net bir tavır sergileyerek gelişmeleri artık sonlandırdı. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, “Herhangi bir yaş indirimi ya da geniş kapsamlı emeklilik paketi çalışmamız yok” ifadeleri yinelendi. İlgili açıklama, kısa süreli bir çözüm açığını azaltırken, milyonların beklemesini devam ettiriyor.



