Otomotiv piyasasında beklenen vergi şoku gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla 22 Eylül'de Resmi Gazete'de yayımlanan ek vergi düzenlemeleri, iki aylık geçiş sürecinin dolmasıyla birlikte yürürlüğe girdi. Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye ile Serbest Ticaret Anlaşması (STA) bulunmayan ülkelerden ithal edilen araçları kapsayan düzenleme, özellikle Japonya, Meksika ve Güney Afrika menşeli otomobillerin fiyatlarını altüst etti. Yapılan hesaplamalara göre, bu ülkelerden gelen araçlarda 500 bin lirayı aşan zamlar kaçınılmaz hale geldi. Sektör temsilcileri, düzenlemenin 2026 model yılı araç ithalatını ciddi şekilde daraltacağını öngörüyor.

Matrahsız Fiyat 1 Milyonsa, Zam 540 Bin TL

Yeni düzenleme, mevcut yüzde 10'luk taban gümrük vergisine ek olarak getirilen mali yükümlülüklerle fiyatları katlıyor. Örneğin, matrahsız gümrük giriş fiyatı 1 milyon TL olan bir araç için hesaplanan yeni ek vergi 250.000 TL tutarında. Ancak asıl yük, bu ek verginin üzerine eklenen Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ve Katma Değer Vergisi (KDV) ile oluşuyor. Vergilerin vergisiyle birlikte, 1 milyon TL'lik bir aracın nihai satış fiyatındaki toplam artış 540 bin TL'yi buluyor. Aracın matrahı yükseldikçe, ödenecek zam tutarı da katlanarak artıyor. Bu durum, lüks segmentteki araçlarda milyon liraları bulan fiyat farklarına neden olabiliyor.

Hangi Marka ve Modeller Hedefte?

Ek vergiden en çok etkilenecek markaların başında Japon otomotiv devleri geliyor. Türkiye'de oldukça popüler olan Toyota, Honda, Nissan ve Lexus gibi markaların birçok modeli zam furyasından nasibini alacak. CNBC-e'ye konuşan otomotiv gazetecisi Emre Özpeynirci, etkilenecek modeller arasında Toyota Corolla Cross, Nissan X-Trail, Honda Civic, CR-V, HR-V ve Jazz'ı saydı. Lüks segmentte ise Lexus'un LBX, NX, RX ve LX modelleri ile Audi Q5 ve BMW X3 gibi Avrupa markalarının bu ülkelerde üretilen modelleri de listede yer alıyor. Hatta Volkswagen'in Güney Afrika'da üretilen Polo modeli de ek vergi kapsamına giriyor.

2026'da Model Kıtlığı Yaşanabilir

Sektörün önde gelen isimlerinden Emre Özpeynirci, düzenlemenin piyasadaki etkilerini değerlendirirken çarpıcı bir tespitte bulundu. Özpeynirci, otomotiv şirketlerinin 2025 yılını ellerindeki mevcut stoklarla tamamlamaya çalışacağını, ancak söz konusu modellerin yüzde 80'inin 2026 yılında Türkiye pazarına gelmeyeceğini öngördü. Bu durum, tüketicilerin model çeşitliliği açısından daha sınırlı bir pazarla karşılaşabileceği ve bazı popüler modellerin Türkiye yollarına veda edebileceği anlamına geliyor. Markaların, rekabet şansını kaybeden bu modelleri ithal etmek yerine, Avrupa üretimi alternatiflere yönelmesi bekleniyor.

Kaynak: Haber Merkezi