Uzm. Diyetisyeni Ayşegül Akkaya Erden, ülkemizde çiftlerin yaklaşık %15’inin kısırlık (infertilite) sorunu ile karşı karşıya olduğunu belirtti. Kısırlığın nedenleri arasında biyolojik faktörler, geç yaşta evlilik, çevresel etkenler, sağlık hizmetine erişimde yaşanan kısıtlılıklar ve yanlış beslenme alışkanlıkları yer alıyor. Hem erkeklere hem kadınlara bağlı nedenler olabildiği gibi, çiftin her iki bireyinden kaynaklanan sorunlar da kısırlıkta etkili olabiliyor.

KISIRLIKTA YAŞAM TARZI VE BESLENMENİN ÖNEMİ

Uzm. Diyetisyen Erden, kısırlık sürecinde önleyici tedavi yöntemleri arasında ilk sırada yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıklarının iyileştirilmesinin geldiğini söyledi. Kadın ve erkek üreme sistemi, kimyasal ve fiziksel birçok çevresel ajana karşı hassasiyet gösteriyor. Bu ajanlar genellikle iş ortamlarında ve çevrede yaygın olarak bulunuyor. Radyasyon maruziyeti, hareketsiz yaşam, yoğun sigara ve alkol tüketimi, toksinler ve hormon alımı gibi etkenler üreme sağlığını olumsuz etkileyebiliyor. Sigara dumanının bile kısırlık üzerinde etkili olduğu bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır.

ALKOL TÜKETİMİ VE ÜREME SAĞLIĞI

Yoğun alkol tüketimi hem fiziksel hem de zihinsel sağlığı olumsuz etkilerken, üreme sisteminde de sorunlara yol açabiliyor. Kısa süreli veya aralıklı alkol alımı etkileri azaltırken, alkol beyin ile üreme sistemi arasındaki hormon dengesini bozarak kısırlık riskini artırıyor. Sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz ise bu süreci olumlu yönde etkiliyor.

OBEZİTE VE DÜŞÜK KİLO KISIRLIK RİSKİNİ ARTIRIYOR

Vücut ağırlığı üreme sistemi sağlığı için kritik bir faktördür. Obezite, özellikle erkeklerde testosteron seviyelerinde düşüşe yol açarak hormonal dengede bozulmalara neden olur. Kadınlarda ise aşırı kilolu ya da aşırı zayıf olmak östrojen hormonunun üretimini olumsuz etkileyerek doğurganlığı azaltır. Erkeklerde düşük kalorili beslenme sperm hareketliliğini azaltabilir. Bu nedenle vücut kitle indeksinin 19-24 arasında olması doğurganlık açısından önem taşır.

KISIRLIKTA SAĞLIKLI BESLENME VE ANTİOKSİDANLARIN ROLÜ

Bebek sahibi olmak isteyen çiftlerin sigarayı bırakmaları, alkol tüketimini azaltmaları ve kafein alımını sınırlandırmaları gerekmektedir. Kahve tüketiminde kafeini azaltılmış ürünler tercih edilmeli veya günde iki fincandan fazla kahve içilmemelidir. Düzenli egzersiz hücrelerin oksijenlenmesini artırırken kilo kontrolüne yardımcı olur. Beslenmede rafine karbonhidratlardan ve doymuş yağlardan uzak durulmalıdır; aşırı hayvansal yağ, tatlı ve unlu gıdalar üreme sağlığı üzerinde olumsuz etki yapar. Antioksidan içeren koyu yeşil sebzeler, kırmızı üzüm, avokado, yaban mersini, fındık, ceviz, yeşil çay, tam tahıllar, mercimek, kuru baklagiller, balık ve zerdeçal gibi gıdalar üreme hücrelerinin kalitesini artırarak bebek sahibi olma şansını yükseltir.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı