Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eskişehir 39. Olağan İl Kongresi, Atatürk Kültür Merkezi’nde coşkulu bir katılımla gerçekleştirildi. Tek adayla gidilen kongrede mevcut İl Başkanı Talat Yalaz güven tazeledi.

Kongrede Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce ve Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt bir konuşma gerçekleştirdi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce kongrede yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:

"14 ilçemizin kongrelerini tamamladık. Tam bir demokrasi şöleni oldu. Bugün de il kongremizi tamamlıyoruz. Eğer bu kongrelerde kırılan, dökülen ya da herhangi bir nedenle birbirine küsen, gücenen varsa —olmadığını düşünüyorum ama varsa da— bugün Eskişehir’de bembeyaz bir sayfa açtığımız gün olsun. O sayfanın itirazlarını, o belki güceniklikleri varsa, kapatalım. Bugün beyaz bir sayfayla iktidara “merhaba” diyelim.

“İktidarın yüreği sağır olmuş”

Bizim yolumuz artık iktidar yolu ve biz iktidarın hızla bize geldiğini biliyoruz. Çünkü Nazım Hikmet’in de bir şiirinde söylediği gibi: “Yürekleri sağır olmuş” diyor ya, iktidarın yüreği sağır olmuş. Halkın sesini duymuyor, sokağın sesini duymuyor. İşte buradaki herkes —il başkanlarımızdan belediye başkanlarımıza, ilçe başkanlarımızdan gençlik ve kadın kollarımıza kadar— herkes sokaklarda, değil mi? Herkes çalışıyor, Eskişehir’in girmedik sokağını bırakmıyor. Bugüne kadar çok çalıştık, bugünden sonra daha çok çalışacağız. Daha çok çalışacağız, daha çok çalışacağız, daha çok çalışacağız! İşte o sokağa çıksalar, yüreklerinin kulakları sağır olmasa… Sokaktaki emeklinin çaresizliğini duysalar, asgari ücretlinin umutsuzluğunu görseler… O sabah beslenme çantası boş giden çocukların gözyaşını görseler… Gençlerin “Ne zaman yurt dışına gidebileceğiz?” diye beklediklerini duysalar… Sokaktaki umutsuzluğu, çaresizliği görseler… İşte o zaman o sesi dinleseler, belki başarılı olurlar ama nafile! Cumhuriyet Halk Partisi tam da bunu yapıyor.

“Eskiden CHP için “salon partisi” denirdi”

Eskiden CHP için “salon partisi” denirdi. Salonlara, dört duvar arasına hapsedilmiş denirdi. Artık Cumhuriyet Halk Partisi her gün sokaklarda, her gün meydanlarda, her gün mitinglerde! Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel’in enerjisini, mücadelesini hepimiz görüyoruz. Tutuklu belediye başkanlarımızın hakkını savunmak için, sadece onların değil; demokrasi isteyen, haksız yere tutuklu bulunan herkesin hakkını savunmak için haftada iki defa miting yapıyor. Buradan kendisine selam olsun! Kendisine güç, kuvvet diliyoruz. Ekip arkadaşlarına saygılarımızı sunuyoruz. Biz de Eskişehir’den, kalbimizle, yüreğimizle onlarla olduğumuzu söylüyoruz.

“Tarihi bir dönemin eşiğindeyiz”

Tarihi bir dönemin eşiğindeyiz. Ve hepimizin tarihi sorumlulukları var. Tarihin doğru tarafında duruyoruz. O yüzden mücadelemizi, gücümüzü halktan alıyoruz. Halk için iktidara geleceğiz, halk için çalışacağız. Bu ülkenin yeraltı ve yerüstü bütün zenginliklerini halkın hizmetine sunacağız. Bana bazen diyorlar ki: “İktidara gelince işiniz çok zor. Ülkenin kaynakları tükendi, ülke fakirleşti, yoksullaştı, enflasyon aldı başını gitti, ülkede adalet kalmadı, bütün kurumlar çürüdü. Siz nasıl başarılı olacaksınız?” Ben de diyorum ki: Bizim ilk yapacağımız iş, adaleti ve hukuku yeniden tesis etmek. Gerisi çorap söküğü gibi gelir. Bir ülkenin en çok ihtiyacı olan şey, demokrasinin en çok ihtiyacı olan şey adalettir. Biz adaleti pamuklara sarıp o kadar güzel koruyacağız ki adaletin bütün kurumlarını yeniden inşa edeceğiz. Eskisinden de daha iyi olacak. Adalete güvenen bir ülkenin, adalete güvenen bir halkın önünde hiç kimse duramaz.

Adaleti tesis ettikten sonra Gölge Bakanlarımızın hazırladığı programla ülkemizdeki tüm sorunları tek tek çözeceğiz. İnançlıyız, umutluyuz, gayretliyiz! Ve şimdi hep beraber söyleyelim: Normalde il başkanımız seçim dönemi boyunca hep “Biz kazanacağız” demişti. Kendisi aday olduğu için belki nezaket gösterip söylemedi. Yolumuz açık olsun, ayağımıza taş değmesin. Örgütümüzü çok seviyoruz.”

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ise şu ifadeleri kullandı;

“Bugün, Cumhuriyet Halk Partisi’nin il kongresinde hem bir vefa örneği gösteriyoruz hem de bir birlik ve bütünlük gösterisi yapıyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi’nin 19 Mart darbesinden sonra “nasıl olsa dağılırlar, nasıl olsa unuturlar, bir de kongre kavgası başlayınca birbirlerini yerler” diyorlardı. Ama kongre süreci ve 19 Mart süreci şunu gösterdi ki: Cumhuriyet Halk Partisi, tek vücut halinde, tam bağımsız Türkiye’yi kurmak için iktidara doğru yürüyor. Bugün görülen budur.

Bu iktidarı gerektiren koşulların tamamı Türkiye’de vardır. Bugün Türkiye’de çalışanlarımızın yarısı açlık sınırının altında maaş almakta, geri kalan kısmının önemli bir bölümü de yoksulluk sınırının altında bir gelirle yaşamaya çalışmaktadır. Bu şartlar altında, yokluğu, yoksulluğu, açlığı, hukuksuzluğu konuşmayalım diye bizi birbirimize düşürmeye çalışıyorlar. Bu çalışmalar sırasında bazı kayyumcular, Cumhuriyet Halk Partisi’nin altını oymaya çalışıyor. Ama örgüt bu girişimlerin tamamına “dur” demiştir.

“Kayyum atayarak partimizi bertaraf etmeye çalışan bir proje yürütüyorlar”

Artık Türkiye’de iktidar olacağı kesin olan bir Cumhuriyet Halk Partisi var. Bu partinin tabanı, örgütü, genel başkanına, cumhurbaşkanı adayına ve geleceğine sahip çıkmıştır. Süreç böyle tanımlanabilir. Cumhuriyet Halk Partisi kongrelerinde çok aday olabilir, çok tartışma olabilir; ama zamanı ve zemini bilen partililer, bu noktada olaya el koymuştur. Bu nedenle bütün ilçelerden gelen delegelerimize teşekkür ediyorum. Partisine sahip çıkan, partililik bilinciyle ve sorumluluğuyla hareket eden tüm üyelerimize teşekkür ediyorum. Biz iktidarı gördük. İktidarı yakalıyoruz. Bunu sadece biz mi gördük? Hayır, başkaları da gördü. Yüzde 30’u geçen bir Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye’de bazıları için tehlike olmaya başladı. Bu tehlikeyi bir an önce ortadan kaldırmak isteyenler, kayyum atayarak partimizi bertaraf etmeye çalışan bir proje yürütüyorlar.

“Ne Amerika ne Avrupa bugünkü Cumhuriyet Halk Partisi’nden memnun”

Türkiye’de meşruiyetini yitirmiş bir iktidar, Amerika’dan meşruiyet arıyor. Neyle arıyor? Yüz milyarlarca doları, Trump’la konuşabilmek için bir çırpıda feda edebilecek bir adamla. Türkiye’nin Beylikova’daki madenleri peşkeş çekilmek istenirken, Trump’a verilen paralarla o madenler çok daha kolay şekilde halkın malı olabilirdi.

Ama bugünkü iktidar, bunları teslim ederek Halkbank davalarından kurtulma hesabı yapıyor. Oysa biz “Tam bağımsız Türkiye” dediğimiz için ne Amerika ne Avrupa bugünkü Cumhuriyet Halk Partisi’nden memnun. Bizim de hiç umurumuzda değil. Çünkü biz Türkiye’deki yoksulların, ezilenlerin, sömürülenlerin, halkların partisiyiz. Biz halkın partisiyiz. Türkiye’ye bağımsızlığı ve ekonomik refahı getireceksek, bu, bugün yapılan kongrelerin başarısı sayesinde olacaktır. Kongre süreci tamamlanacak. Hepimiz sahada olacağız. Çünkü artık bu şartlar, Türkiye’de erken seçimin zorunlu olduğunu ortaya koymaktadır. Bu nedenle Cumhuriyet Halk Partisi’nin yirmi dört saat dimdik ayakta olması şarttır. Bütün üyelerimizin, delegelerimizin, yöneticilerimizin ve başkanlarımızın buna hazır olması gerekir.

“Asla bu tezgahın sürmesine izin vermeyeceğiz”

Artık bireysel beklentiler bitmiştir. Kimsenin kişisel kavgası yoktur. Kavgamız toplumsal bir kavgadır. Kavgamız, bu halkın ve bu emekçilerin refaha ulaşma kavgasıdır. Ve bunu yirmi dört saat mücadele ederek gerçekleştirmeye söz veriyoruz. Biz, yedi düvele karşı kazma kürekle mücadele eden dedelerin torunlarıyız. Bizi hiçbir şey yıldıramaz. On beş milyon Türk vatandaşının oyuyla cumhurbaşkanı adayı yapılan Ekrem İmamoğlu’nun daha fazla hapiste kalmasına hiçbir hukuk kuralı izin vermez. Ama ne yazık ki Türkiye’de hukuk bitmiştir. Dolayısıyla Ekrem İmamoğlu hâlâ içeridedir. Nedir tutuklamanın gerekçesi? “Kuvvetli suç şüphesi.” Peki, elinizde kuvvetli suç şüphesi varsa iddianame nerede? İddianame hazırlığı yedi ayı geçti. Suç yaratmaya, delil üretmeye çalışıyorlar. İtirafçılarla, yalanlarla, dolanlarla dosyayı tamamlamaya uğraşıyorlar. Hatta bu “itirafçıların” bir kısmının Cumhuriyet Halk Partili olduğunu söyleyerek bizi birbirimize düşürmeye çalışıyorlar. Asla bu oyuna gelmeyeceğiz! Asla bu tezgâhın sürmesine izin vermeyeceğiz! En kısa zamanda Ekrem İmamoğlu ve şu gördüğünüz kahramanlar özgürlüklerine kavuşacak. Sandık gelecek, cumhurbaşkanını seçeceğiz ve Türkiye’yi kurtaracağız!

Bu kongreler, bu inançla yapıldı. 14 ilçemizde 12'si taşra, ikisi merkez olmak üzere mücadele eden tüm arkadaşlarımı tek tek kutluyorum. Bugün il başkanımız Talat Yalaz tek aday olarak kongreye katılıyor. Tek aday olması bir sıkıntı değil, bir başarı öyküsüdür. O nedenle kendisini tebrik ediyorum. Yılmaz Hocam’ın söylediği “Kalbiniz altı oku dalgalandırsın” mesajı, bence bugünün ve bundan sonraki dönemin en önemli mesajıdır. Kalbimizin üstündeki 6 oku sonuna kadar dalgalandırmak için mücadelemizi sürdüreceğiz."

Kaynak: Eskisehir.net Haber Merkezi