Son dönemde dolandırıcılık vakalarının artmasıyla birlikte bankaların attığı adımlar yakından izleniyor. Yargıdan gelen bu karar, bankaların hukuka aykırı işlem yapmasının ciddi sonuçları olacağını ortaya koydu. Tedbir kararına rağmen borç tahsilatı gerçekleştiren banka hakkında verilen yaptırım, hukuk çevrelerinde dikkatle değerlendiriliyor. Kararın uygulanması, vatandaşların finansal haklarını koruma noktasında yeni bir dönemin işareti olarak görülüyor.
Maaşa Haciz Uygulandı
Türkiye Gazetesi’nin aktardığına göre, Avukat Ceren Varış Ünsal, müvekkili adına tüketici mahkemesinde menfi tespit davası açtı. Mahkeme, dava sürecinde kredi ödemelerinin durdurulmasına karar verdi. Ancak banka bu tedbir kararını yok sayarak icra yoluyla tahsilata yöneldi. Bu süreçte müvekkilin maaşına haciz konuldu. Avukat Ünsal, mahkemeden bankanın cezalandırılmasını talep etti.
Hem Hapis Hem Para Cezası
Mahkeme, bankanın yaptığı işlemi hukuka aykırı buldu. 6100 sayılı HMK m.398’e dayanarak disiplin hapsi uygulanmasına karar verildi. Ayrıca 5237 sayılı TCK m.60 ve Kabahatler Kanunu m.43/A kapsamında bankaya 250 bin TL idari para cezası verildi. Bu yaptırım, bankaların yargı kararlarını göz ardı etmesinin ciddi sonuçlara yol açabileceğini ortaya koydu.
Tüketiciler İçin Emsal Karar
Avukat Ceren Varış Ünsal, verilen kararın vatandaşlar açısından taşıdığı öneme dikkat çekti. Ünsal, “Bu karar, tüketicilerin yalnız olmadığını ve yargının onları koruyacağını gösteriyor. Bankaların keyfi ve hukuka aykırı uygulamalarına karşı caydırıcı bir adım atıldı. Bundan sonra hem vatandaşlar haklarını daha kararlı şekilde savunabilecek hem de bankalar çok daha dikkatli davranmak zorunda kalacak.” dedi. Açıklama, tüketici hakları alanında verilen bu kararın caydırıcı boyutunu gözler önüne serdi.
Bankalara Uyarı Niteliğinde
Karar, bankaların müşteri işlemlerinde daha dikkatli davranmasını zorunlu kılacak. Özellikle tedbir kararlarının görmezden gelinmesi durumunda ağır yaptırımların uygulanacağı ortaya çıktı. Hukukçular, bu kararın tüketicilerin yargı yolunu daha fazla tercih etmesine neden olabileceğini belirtiyor. Önümüzdeki dönemde benzer davalarda bu kararın emsal teşkil etmesi bekleniyor.
