Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) nisan ayı enflasyonunu aylık yüzde 3, yıllık ise yüzde 37,86 olarak açıklamasına Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz, tepki gösterdi. Açıklanan rakamların gerçeği yansıtmadığını söyleyen Dilbaz, TÜİK’in çok şakacı olduğunu ifade etti. Emeklilerin etin kokusunu ve tadını unuttuğuna dikkat çeken yetkililerin emeklilerin zor durumda olduğunu gördüğünü fakat buna rağmen hiçbir şey yapmadığını ve emeklileri umursamadığını belirtti.
“TÜİK çok şakacı”
TÜİK’i açıkladığı rakamlar nedeniyle şakacı olarak tanımlayan Dilbaz, “TÜİK çok şakacı. Enflasyon rakamını yüzde 3 olarak açıkladı. 4 aylık toplam enflasyon yüzde 13,06. Zamlar yağmur gibi gelirken emeklilerin maaşı yerinde saymaktadır. TÜİK yıllardır şaka yapmayı çok seviyor. Emeklilerin her gün selaları veriliyor. TÜİK şaka yapmaya devam ediyor. Mizah yetenekleri öyle gelişti ki, mahkemeye bile enflasyon paketinde neler var açıklamıyor, şifreli bellek veriyor. Kimseyle paylaşma diyor” dedi.
“Emekli etin tadını ve kokusunu unuttu”
Emeklinin etin tadını ve kokusunu dahi unuttuğunu söyleyen Dilbaz, “22 yıl önce en düşük emekli aylığı ile 8,5 küçük altın alınıyordu bu günkü değer ile 55 bin 845 TL. Bugün ise 14 bin 469 TL ile 2.5 altın alınamıyor. Haziran ayında kurban bayramı var. Emekliler kara kara düşünüyor. Bir yerlerden koku gelir de özenir miyiz diye? Kokusunu ve tadını unutmuş olsa da kurban bayramı işte. Enflasyonu yüzde 100 açıklasa bile emeklinin alım gücünü artırabilir mi? Kira, elektrik, doğalgaz, su, temel gıda? Ne kadar alırsa oh diyebilir. Seyyanen zam bile çare değil artık. Açlık sınırı 24 bin 35 TL Yoksulluk sınırı 78 bin 292 TL. Emeklilerin maaşı 14 bin 469 TL, ikramiye 4 bin TL. Nasıl şikayet edelim, nerelere başvuralım?” diye konuştu.
“Bu dünyadan göçüyoruz haberleri var ama umursamıyorlar”
İktidarı emeklilere karşı gamsız olmakla suçlayan Dilbaz, “TÜİK halimizden anlamıyor. İktidar gamsız. “4 bin TL yaptık. Daha ne olsun” diyor. Bizler bu dünyadan göçüyoruz haberleri var ama umursamıyorlar. “Emekliler olmasa bu bütçeyi ne güzel idare ederiz” diyorlar. Daha önceki söylemlerinde bunu ifade ettiler, “16 milyon emekli sürdürülebilir değil” diyerek. Vergiyi emekliden, çalışandan, memurdan alıyor; sermayenin vergisini af ediyor. Sonra bütçede para yok diyor. Sosyal güvenlik, bireylerin hastalık, yaşlılık, kaza, işsizlik gibi durumlarda maddi güvencesini sağlayan bir sistemdir. Bizler kendi haklarımızı savunmaya çalışırken gelecekte insanların emekli olma şansı kalmayacak. SGK yasası artık güvenlik yasası olmaktan uzaklaşmıştır. Yasa acilen tekrar ele alınmalıdır. Yoksa gelecek hepimiz için kara olacak” ifadelerini kullandı.