Ekonomik dalgalanmaların yoğun etkisi altındaki tekstil ve hazır giyim sektörü, 2025'in ilk yedi ayında ciddi bir konkordato dalgasıyla karşılaştı. İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz, yaşanan sürecin yalnızca borç yükü altındaki şirketlerle sınırlı kalmadığını, tüm sektörel yapının zarar gördüğünü ifade etti. 300’e yakın firmanın konkordato talebi, yalnızca üreticileri değil, dolaylı tüm paydaşları da tehdit ediyor. Sektördeki zincirleme etkilerin özellikle tedarikçilere ağır yansıdığı belirtiliyor. Ahmet Öksüz, mevcut sistemin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini vurguluyor.

Konkordato Tedarik Zincirini Kırılgan Hale Getiriyor

Ahmet Öksüz, konkordato ilan eden firmaların etkisinin zincirleme bir ekonomik çöküşe neden olduğunu ifade etti. “Sadece borçlu firma değil, ona mal ya da hizmet sağlayan tüm şirketler etkileniyor” diyen Öksüz, sektörde ciddi bir domino etkisi yaşandığını söyledi. Bu durumun üretimden dağıtıma kadar tüm sistemi tehdit ettiğini dile getirdi. Bir firmanın iflas süreci, yüzlerce diğer firmanın gelir ve işleyiş dengesini bozuyor. Özellikle küçük ölçekli tedarikçiler, konkordato ilanları nedeniyle en büyük darbeyi alan gruplar arasında yer alıyor.

Bankalar Korunuyor, Piyasadaki İşletmeler Açıkta Kalıyor

Konkordato sürecinde bankaların alacaklarını yasal teminat altına alabilmesine karşın, piyasadan alacaklı firmaların benzer güvencelere sahip olmaması büyük bir adaletsizlik yaratıyor. Ahmet Öksüz bu dengesizliğe dikkat çekerek, “Küçük ve orta ölçekli işletmeler korunmuyor, sistem büyük sermaye lehine işliyor” dedi. Sektör temsilcilerine göre, alacaklarını tahsil edemeyen tedarikçiler bir süre sonra aynı borç krizine giriyor. Öksüz, bu durumu sektörde zincirleme iflas riski olarak tanımlıyor. Mevcut yasal çerçevenin, piyasa aktörlerini de kapsayacak şekilde revize edilmesi gerektiğini ifade ediyor.

Piyasa Alacakları Hariç Tutulmalı

Reuters’a açıklama yapan Öksüz, konkordato sisteminde köklü bir reforma ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Özellikle borç kapsamının yalnızca banka ve kamu kurumlarıyla sınırlı tutulması gerektiğini savundu. “Aksi takdirde piyasa mekanizması çöker, ticaretin sürdürülebilirliği riske girer” diyen Öksüz, acil yasal düzenleme çağrısında bulundu. Şu anki uygulamanın, piyasadaki kırılganlığı artırdığını ve şirketler arası güveni zedelediğini söyledi. Yapılacak reformlarla sektörün yeniden dengelenmesi ve rekabet gücünü koruması hedefleniyor.

Kaynak: Reuters