Oğuz Park ve Helen Bee’nin Kurucusu Kadir Akçay ile ünü Eskişehir sınırlarını aşan markalarını konuştuk. Yirmi yıl önce Esnaf Sarayı’nda 10 metrekare dükkânda başlayan yolculuk bugün ‘Yaşam Alanı’ olarak tasarlanan Helen Bee ile zirvede.

Akçay: Şehirle birlikte hareket etmeye çalışıyoruz. Kalitenin artması lazım… Eskişehir’in kalitesi nasıl artıyorsa tüm işlerimizin kalitesinin artırması gerekir. Eskişehir’in geldiği noktadan cesaret alıp Helen Bee’yi hayata geçirdik.

MAĞAZA DEMİYORUZ, YAŞAM ALANI DİYORUZ

Kadir Akçay, 2000 yılında bu işe girdim. Küçük bir butikle başladık. İşin hiçbir bölümünü, katmanını bilmeyerek girdik. Çalıştığımız yerde eski patronlarım memurdu, küçük bir butik açacaklardı. Başında durur musun, dururuz… Öyle öğrendik, altı yıl böyle bir tecrübemiz oldu. Çalıştığımız işyerini de belli bir noktaya getirdik. Askerlik falan derken biraz da bu işi öğrendik artık kendimiz bir şeyler yapalım düşüncesiyle küçük bir butik açtık. Çok ciddi bütçelerle… Sadece üst grup tişört, kazakla… Esnaf Sarayı’nda 8-10 metrekarelik bir yerde başladık. Oğuz Giyim, Oğuz Collection… O zaman açtığın işletmeyi ayakta tutabilmekti. En sonunda Oğuz Park oldu. Üretim yapmıyoruz. Alıp satıyoruz. Tamamen çalıştığımız markalarla yol alıyoruz. Müşterimizle aile olduk… Öğrenciyken bize gelenler şu an çocuklarıyla geliyorlar. Samimi bir ortam… Helen Bee’nin doğuşu da öyle oldu. Biz Helen Bee’ye mağaza demiyoruz, yaşam alanı diyoruz.

KENDİMİZE YENİ BİR YOL ÇİZDİK

Esnaf Sarayı’ndan çıkmamız lazımdı, cadde mağazası olmamız lazımdı. Riskler de vardı. Şair Fuzuli’ye geçtik. Burada üç dört yılımız geçti. Orada bu bocalama dönemimiz oldu. AVM’lerin açılması, tekstilin bir anda düşüşler yaşaması, alternatiflerin çoğalması bizi ciddi anlamda sarstı. O dönem sıkıntılı süreç yaşadık. Sonra biraz çizgimizi yolumuzu değiştirdik. Daha sağlam temellerle gitmemizi anladık. İyi ki o süreci de yaşamışız diyoruz. Yaşamamış olsaydık dana büyük risklerle büyüyüp daha farklı yollara da sapabilirdik. O süreci yaşamam benim için çok iyi deneyim oldu. Çok yıprandık, üzüldük ama hiç pişman değilim. İyi ki yaşamışım. Şu an daha ayakları yere basan firmayız. Daha sistemli, düzenli hareket ediyoruz. Orası bize deneyim ve tecrübe kazandırdı. Bence her insanın öyle bir süreci yaşaması gerekiyor. Evet, sancılı sıkıntılı bir süreç ama doğru zamanda doğru yerde sancılı bir dönem yaşamamız gerekiyor ki adımlarımızı daha sağlam atalım. Yoksa basamakları çok hızlı çıkıyoruz hızlı çıkınca düşüşümüzde maalesef çok hızlı oluyor. Ve kurtulma şansımız olmuyor. O süreç gidişatımızı değiştirdi. Kendimize yeni bir yol çizdik. Ve bu noktaya geldik.

ALAN DA SATAN DA MUTLU OLSUN

Müşterimiz artık ailemiz. Bizim öyle çok ulusalda büyüyelim, zincir mağazalar açalım gibi düşüncelerimiz asla olmadı. Biz bir butiğiz. Butiği olduğumuz yerde metrekareyi büyütmek bizim amacımız bu. Çünkü özel şeyler satmaya çalışıyoruz. Çoğaldığımız zaman, mağazalaştığımız zaman fabrikasyona dönüyoruz, daha günlük daha ticari ürünler girmeye başlıyor o da her yerde var zaten. Biz bunu asla istemiyoruz. Müşterimiz ürünü keyifle alsın, biz ürünü keyifle satalım istiyoruz Alan da mutlu olsun, biz de mutlu olalım. Alan da satan da mutlu olsun… Hâkimiyet çok önemli… Biz hakim olabileceğimiz kadar büyüme yolunda ilerliyoruz.

ŞU AN ORADA MUTLUYUZ

Şair Fuzuli’den Doktorlar’a geldik… Doktorlar’da küçük bir yer açtık. Orada doğru nokta değildi sonra biz Doktorlar’da doğru noktayı bulup Şair Fuzuli ve Doktorlar’da ilk açtığımız yeri kapatıp şu anki yerimize geçtik. Porsuk’a bakan arka tarafla birleştirip çift cepheli üç katlı mağazamız oldu. Kafesiyle falan güzel bir ortam oldu. Şu an orada mutluyuz. Hamamyolu yine öyle… Son olarak da iki yıl önce Helen Bee’yi açtık.

KAFESİYLE, LOCALARIYLA, SERVİSİYLE…

Eskişehir’de böyle bir açığın olduğunu yıllardır biliyorduk. Kadınlar artık ihtiyaçtan alışveriş yapmıyor. Çünkü gardıropları dolu... Her evde artık gardıroplar dolu. Artık giyinme odaları yapılmaya başlandı. Onun için burada ‘biz özel şeyler yapmamız lazım’ dedik. Alışveriş yapan kadınlar da kendilerini özel hissetsinler, aldıkları ürünler de özel olsun. Buradan yola çıkarak keyif alacakları bir ortam olsun istedik. Kafesiyle, localarıyla, servisiyle, A’dan Z’ye planlama yaptık. Kafe katımızda amaç çay kahve satmak değil. Burada devamlı etkinlik yapmak istiyoruz. Workshop’lar yapmak, değişik seminerler düzenlemek, mini kutlamalar, toplantılar, defileler yapmak… Her ay burada düzenli etkinlik yapıyoruz. Burada müşterimiz yaşasın istiyoruz. Burada stresini atsın, mutlu olsun, mutlu olalım istiyoruz. Bu hedefle yola çıktık. Yavaş yavaş da hayalimizi gerçekleştiriyoruz. Sekiz katlı bina biz beş katında aktifiz. Ürünlerimizin yüzde 80’i kadınlara yönelik. Erkek katımızda var… Orada da Avva, Lufian, Vakko grubu satıyoruz.

AYAKKABIDAN ÇANTAYA, AKSESUARDAN PARFÜME

İpekyol, Twist, Vakko, Nocturne, VDR var… Şimdi Guess ile anlaştık. Yavaş yavaş ulusal ve uluslararası markaları bir çatı altına topluyoruz. Özel markaları… Bu markaların da bütün koleksiyonlarını değil içinden Helen Bee’ye uyacak özel ürünleri seçip getiriyoruz. Sadece giyim değil ayakkabıdan çantaya, aksesuardan parfüme kadar her şey var.

ANKARA’DAN HER HAFTA SONU GELEN MİSAFİRLER

Şehir dışından çok ilgi var. Hızlı trenin bize faydası var. Ankara, Konya, İstanbul, Bursa, Kütahya, Afyon, Bilecik’ten müşterilerimiz var. Özellikle Ankara’dan her hafta sonu gelen misafirlerimiz var. Bunun dışında bayilik teklifleri var. “Neden başka illere açmıyorsunuz” fikirleri ve yatırımcıları çok geliyor. Biz Helen Bee’yi de Oğuz Park gibi düşünüyoruz. Burada kalalım, bizi seven, kendini özel hisseden ve hissetmek isteyen buraya gelsin. Hem Eskişehir’in tadını çıkarsın, bu güzel şehrimizi yaşasın. Hem de Helen Bee’nin tadını çıkarsın.

HER GÜN YENİ ŞEYLER ÜRETMEK ZORUNDAYIZ

Yeni hedef, hayaller… Yok, burada noktayı koyduk. Bundan sonra keyfini tadını çıkarmak istiyoruz. Şu an için bir düşüncemiz yok. Helen Bee ve Oğuz Park için çok projemiz var. Buraları yaşatabilmek için her gün yeni şeyler üretmek zorundayız. Yaptık, ettik müşterimiz geliyor artık değil. Öyle dersek zaten aşağı inme durumu başlıyor. Düşme durumu başlar… Her gün yeni projeler üretmemiz lazım. Bunun için çalışıyoruz. Önümüzdeki günlerde bunları göreceksiniz. Yaşam alanı dediğimiz şey sadece içeri güzel ürünler koyup satmak değil. Hep beraber yaşayacağız. Turistlerle birlikte yaşayacağız. Ciddi bir turist alıyoruz. Şehirle birlikte hareket etmeye çalışıyoruz. Tek başına bir şey olmaz. Keşke bu caddede 50 tane Helen Bee olsa… Kalitenin artması lazım… Eskişehir’in kalitesi nasıl artıyorsa tüm işlerimizin kalitesinin artırması gerekir. Eskişehir’in geldiği noktadan cesaret alıp Helen Bee’yi hayata geçirdik.

ÇAYIMIZIN İÇİLMESİ GEREKİR

Helen Bee VIP Kart’larımız var, kampanyalarımız, indirimlerimiz, dönem dönem yaptığımız fraklı projelerimiz var. Özel fiyat uyguladığımız ürünler oluyor. Kredili hesaplarımız var. Helen Bee’ye limit yüklüyoruz. Çok artımız var… Daha fazlası için buraya gelinip çayımızın içilmesi gerekir.