Orta Vadeli Program’da (OVP) yer alan ifadeler, Türkiye’de çalışma hayatında önemli bir değişimin habercisi oldu.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın duyurduğu programda, iş-yaşam dengesi ve çalışan verimliliğinin artırılması amacıyla “çalışma günlerinin ayarlanması için pilot uygulama yapılacağı” kaydedildi.
Bu açıklama, haftada dört gün çalışma haftası için ilk resmi adım olarak değerlendiriliyor. Programda belirtilen pilot uygulamanın 2026 yılı içinde hayata geçirilmesi planlanıyor. Başarılı olması halinde model, özel sektörle birlikte kamu kurumlarına da genişletilebilecek. Böylece Türkiye, dünyada giderek yaygınlaşan kısa çalışma haftasına adım atan ülkeler arasına katılacak.
Dört günlük mesai uygulaması halihazırda farklı ülkelerde deneniyor. Polonya, Temmuz 2025 itibarıyla 32 saatlik pilot çalışma başlatırken; İzlanda, Belçika, İspanya ve Japonya’da da çeşitli modeller test edildi. İngiltere’de 2023’te yapılan denemelerde çalışanların memnuniyetinin arttığı ve verimliliğin korunduğu raporlandı.
Almanya’da ise 45 şirket dört günlük sistemi uygulamaya koydu. Yunanistan’da hazırlanan tasarı, haftada dört gün 10’ar saatlik çalışmaya izin veriyor. Tasarı ayrıca gönüllü mesaiyi güvence altına alarak işçilerin fazla mesaiye zorlanmasını engelliyor. Bu yönüyle işçi–işveren dengesi açısından dikkat çekici bir adım olarak değerlendiriliyor.
Uzmanlara göre dört günlük çalışma haftasının en önemli avantajı, iş ve özel hayat dengesini iyileştirmesi. Çalışanların ailelerine ve sosyal yaşamlarına daha fazla vakit ayırabilmesi motivasyonu artırıyor. Ayrıca ulaşım yoğunluğunun azalması ve genç kuşakların bu modele sıcak bakması, iş gücü piyasasına yeni katkılar sağlıyor.
