Tüm Öğrenci Velileri Dayanışma Derneği (ÖVDER) Eskişehir Şube Başkanı Faik Alkan, Eskişehir Net’ten Meltem Karakaş’a konuştu. Velilerin adres taşıyarak çocuklarını farklı okullara göndermeye çalıştığını belirten Alkan, okullardan talep edilen bağışlara dikkat çekti. Eskişehir’de okullar arasındaki eşitsizliğin derinleştiği ifade eden Alkan, “Eskişehir’de artık parasız eğitim diye bir şey yok Türkiye’de olmadığı gibi. Paran kadar eğitim anlayışı maalesef yerleşmiş duruma” diye konuştu.

"Okullar arasındaki eşitsizlik göze çarpar hale geldi”

Faik Alkan, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

“Yaz boyunca telefonlarımız susmadı. Sürekli olarak bir şikayet. Bakanlığımız yeni bir düzenleme yaptı bu konuda. Adresin yanına bir de faturayı ekledi. Fakat şunu gördük ki, evet bir adres taşıma var. Bu taşımayı da açmak gerekiyor. Çünkü Eskişehir eğitim ortamında okullar arasında eşitsizlik o kadar derinleşti ve göze çarpar hale geldi ki, ister istemez veliler merkezi okullara öğrenci transferine, adres transferine başladılar.

Anadolu Üniversitesi'nden kampüs içerisinde çocuklara yönelik özel uygulama
Anadolu Üniversitesi'nden kampüs içerisinde çocuklara yönelik özel uygulama
İçeriği Görüntüle

“Eskişehir’de artık parasız eğitim diye bir şey yok”

Fakat bu usulsüzlüğü okul aile birlikleri ortak olarak daha da derinleştirdiler. Çünkü fatura ibra edemeyen velilerden çok astronomik rakamlar talep ettiler. Şu da Eskişehir’de önümüze şunu çıkardı: Eskişehir’de artık parasız eğitim diye bir şey yok Türkiye’de olmadığı gibi. Paran kadar eğitim anlayışı maalesef yerleşmiş duruma. En son katı atık tartışmalarında da belediyelerin vergileri konusunda da söyledim. Bir duyarlılık yaratmak zorundayız. Artık sözü bir kenara bırakmak zorundayız. Çünkü somut bir durum var Eskişehir’de. Böyle giderse kayıt alanı içerisinde dahil olan okullardan para talep eden okul aile birlikleri eğitimi tamamen özelleştirecekler. Ve okul aile birlikleri okul idarelerinin ve milli eğitimin üstünde güç olacaklar gibi gözüküyor.

“Sınavlarda en başarılı olanlar merkezi okullardan çıkıyor”

Türkiye’de eğitim sistemimizin en önemli açmazlarımızdan bir tanesi. Çünkü bizim eğitim sistemimizin yönlendirme ve planlama boyutu olmadığı gibi sınava dayalı bir eğitim sistemimiz var. Öğrenciler özellikle liselere giriş sınavında başarı istatistiklerine baktığımız zaman en başarılı olanların hep merkezi okullardan çıktığını görüyoruz. Dolayısıyla velilerde böyle bir kaygı, böyle bir yönlendirme aslında çok daha önemlisi böyle bir bilinçsizlik ortaya çıktı. Bakın yeni açılan bir okulumuz var. Hatice Ongurlar. Okulun daha LGS’ye giren öğrencisi yok. Girmemiş. Başarısını test edememiş. Buraya bu sene bin 500 tane veliden fazla adres taşıdılar. Bu da o eşitsizliği gözler önüne seriyor. Gerçekten başarılı başarısız değerlendirmesini buradan mı ele alacağız, yoksa bizim söylediğimiz istatistiklerle mi alacağız?

“Velilerin kaygılarını da anlamak gerekiyor”

Bir milyon öğrenci geçen yıla oranla üniversite sınavına girmedi. Yaklaşık olarak 220 bin kız çocuğumuz şu anda okullardan uzakta, MESEM’lerde 80’e yakın öğrencimiz hayatını kaybetti. Baktığımız zaman 600 binden fazla öğrenci şu anda örgün eğitimin dışında. Aslında buraları tartışmamız gerekirken maalesef bu sınavlardan dolayı, velilerin kaygılarını da herkes anlamak zorunda. Fakat velilerin bu kaygılarını faturayla beraber ticarileştirmeye, okula yüksek astronomik bağışlara dönüştürmemek gerektiğini düşünüyoruz.”

Kaynak: Meltem Karakaş