30 yıl önce katledilen Uğur Mumcu için bombalı suikasta uğradığı “06 YR 245” plakalı aracının bulunduğu Uğur Mumcu Parkı’nda anma töreni düzenlendi. Anma töreninde konuşan Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Uğur Mumcu’nun katillerinin aradan geçen 30 yıla rağmen bulanamadığına dikkat çekti. Başkan Kurt, “Eğer Uğur Mumcu cinayeti çözülseydi; Türkiye’de hukuk devleti otururdu. Ondan sonra da siyasi bir cinayet olmazdı. O cinayet çözülmediği için de arkasından başka cinayetler geldi, onlar da çözülmedi” dedi.

Anma törenine Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, CHP Eskişehir İl Başkanı Recep Taşel, CHP Odunpazarı İlçe Başkanı Rahmi Çınar’ın yanı sıra çok sayıda gazeteci ve vatandaş katıldı. Anma töreninde, törene katılanlar Uğur Mumcu’nun saldırıya uğradığı “06 YR 245” plakalı aracının sergilendiği kaideye kırmızı karanfil bırakarak, barış güvercini uçurdu. Törende Odunpazarı Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü sanatçıları Aydın Ünal ve Gönül Onar “Uğurlar Olsun” ağıtını söyledi. Anmaya katılanlar Onar tarafından seslendirilen ağıta hep birlikte eşlik etti. Odunpazarı Belediye Tiyatrosu’ndan Abdullah Çiftçi ve Batuhan Baysu ise Mumcu tarafından yazılan metinlerden alıntılar okudu.

“Demokrasiye, hukuka, sosyal ve laik devlete inanmak zorundayız”

Törende konuşan Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Uğur Mumcu’nun katillerinin aradan geçen 30 yıla rağmen bulanamadığına dikkat çekti. Uğur Mumcu için 30 yıldır anma törenleri düzenlendiğini kaydeden Başkan Kurt, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Uğur Mumcu’yu unutmamaya, unutturmamaya çalışıyoruz. Şuna eminim halkımız da Uğur Mumcu’yu unutmadı ve unutmayacak. Uğur Mumcu, 40 yıl önce bugünü yazıyor. Biz hala aynı sorunları yaşıyoruz. Uğur Mumcu cinayeti çözümlenmediği için ondan sonra gelenler öldü. Uğur Mumcu cinayeti çözülmediği için Gaffar Okkan öldü. Gaffar Okkan cinayeti çözülmediği için Sinan Ateş öldü. Bunu hepimizin bilmesi gerek. Hukuk herkese lazımdır, herkese lazım olacaktır. Anayasaya bağlılık, sadakat üzerine yemin edenler, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın değiştirilemez maddelerinden biri “Demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti” olduğumuzdur. Bu madde, demokrasi ve laiklik ile ilgili, hukuk devletinin dışında hayaller kurmak, anayasaya aykırıdır. Anayasaya yapılan yemine aykırıdır. Şimdi Anayasanın 101’inci maddesini bütün Türkiye’nin ve dünyanın çok iyi okuması lazım. ‘Bir  kimse, ancak 2 kere Cumhurbaşkanı seçilebilir’ diyor. Anayasaya sadakat üzerine yemin eden herkesin, bu maddeye sahip çıkması gerekiyor. Bunun aksine bir davranıştan hiç kimse mağdur olmaz. Hiç kimseye de göz göre göre anayasayı kimseye çiğnetmemeliyiz. Önümüzde 4 ay sonra bir seçim var. Bu seçimde aday olmak isteyen herkes için Anayasa geçerlidir. Anayasada ve Cumhurbaşkanlığı Seçim Kanunu’nda ne yazıyorsa benim için de Ahmet Bey, Mehmet Bey için de Recep Bey için de geçerlidir. Bunun aksine bir davranışı asla kabul edemeyiz. O nedenle bugün ki anmada, Uğur Mumcu’nun yazdıklarını güncelleyerek tekrarlamalıyız. O cinayet, çözülseydi; Türkiye’de hukuk devleti otururdu. Ondan sonra da siyasi bir cinayet olmazdı. O cinayet çözülmediği için de arkasından başka cinayetler geldi, onlar da çözülmedi. Demek ki burada bir sıkıntı var. Bu sıkıntı da halkımızın aleyhinedir. Halkın aleyhine olan her şeye karşı çıkmak, bizim boynumuzun borcudur. Biz bu halkın çocuklarıyız. Bu halkın vergilerinden artan paralarla okumuş, sınavlar geçmiş, iş kurmuş ve halka karşı borcunu ödemek zorunda olan insanlarız. O zaman, borcumuzu ödeyinceye kadar mücadele etmeliyiz. Gözünün üstünde kaşın var deme lüksümüz yok. Birlikte olmalı, birlikte hareket etmeliyiz. Kürdü, Türkü, Lazı, Çerkezi, Alevisi, Sünnisi yok.   Ya demokrasi ya da karşısı. Bu bilinçle Uğur Mumcu’yu anmalıyız. Bu anma ile gelecekte Uğur Mumcu cinayetinin davası çözümlenebilir, aksi takdirde daha çok cinayetler olur. Bu nedenle demokrasiye, hukuka, sosyal devlete, laik devlete inanmak zorundayız. Bu duygularla Uğur Mumcu’yu anıyorum. Unutmuyorum ve unutturmuyorum.” 

“Safları sıkılaştırmalıyız”

Anma töreninde konuşma yapan bir diğer isim de CHP Eskişehir İl Başkanı Recep Taşel oldu.

Uğur Mumcu’nun araştırmacı bir gazeteci yazar olduğunu hatırlatan Taşel, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Uğur Mumcu, Siyasi İslamın ekonomik ilişkilerinden tutun, polis mafya, emniyet, devlet ilişkilerini o günden işaret eden; Türkiye’nin Kürt sorunu ile ilgili araştırmalar yapan ve bu anlamda istihbarat teşkilatlarının bu işin ortasında olduğunu açıklayan; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘tam bağımsızlık’ ülküsünden yola çıkarak aynı görüş doğrultusunda antiemperyalist; ülkesini seven Kuvayi Milliyeci, gerçek bir vatanseverdi. Uğur Mumcu’nun o gün işaret ettikleri konusunda ülke olarak bir nebze yol alabilseydik, Sinan Ateş’inde yaşamasını sağlayacaktık. Haince katledilişinin 3 yıl ardından Susurluk’ta kamyon kazası oldu. Orada emniyet müdürü, mafya ve siyasetçi aynı araçtaydı. O günden bu yana çok fazla siyasi, faili meçhul cinayetler yaşandı. Yeni bir doğum sancısı yaşayan ülkemizde bir süre sonra seçim gerçekleşecek. Uğur Mumcu’nun da arzu ettiği gibi Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandırmalıyız. Uğur Mumcu, halkına güvenen gerçek bir demokrattı. Siyasi İslamın para ilişkilerini, çok iyi bir biçimde takip etmiş ve yazıları ile toplumun önüne koymuştu. Cumhuriyetimizin 100 yılını kutlarken, demokrasi ile taçlandırmak bize Uğur Mumcu’nun vasiyetidir. Birçok gazeteciyi şehit veren bir ülkede yaşıyoruz. Çetin Emeç, Metin Göktepe, Ahmet Taner Kışlalı; aydınlarımız Bahriye Üçok, Turan Dursun, Gaffar Okkan…  Ocak ayı, bizim hüzün ayımız. Burada, bu anmayı gerçekleştirirken, safları da sıklaştırmamız gerekiyor. Geleceğe dönük bir çalışma yürütmemiz gerekiyor. Önümüzdeki sandıkta da her birimize ayrı ayrı görevler düşüyor.” Konuşmaların ardından, törene katılanlar Uğur Mumcu’nun saldırıya uğradığı “06 YR 245” plakalı aracının sergilendiği kaideye kırmızı karanfil bırakarak, barış güvercini uçurdu.