değerlendirmede bulundu. Bilimsel verilere dayanan açıklamasında Görür, 1999 depremlerinden bu yana geçen sürenin kritik bir eşiğe işaret ettiğini belirterek, “Marmara'da her an deprem olabilir, olasılık yüzde 47” dedi.
1999 Gölcük ve Düzce depremlerinin ardından Marmara Bölgesi'nde yer kabuğunun ciddi biçimde enerji biriktirdiğini vurgulayan Görür, İstanbul ve çevresi için “sismik boşluk” tanımını kullanarak tehlikenin her geçen gün büyüdüğüne dikkat çekti. Görür, olası kırılmanın Marmara Denizi'nin ortasındaki Kumburgaz segmentinde yaşanacağını ifade etti.
1766 YILINDANBERİ SESSİZ
Yer bilimcilerin analizlerine göre Marmara’daki aktif fay hattı, en son 1766 yılında büyük bir deprem üretmişti. Ortalama 250 yılda bir bu hattın kırıldığını hatırlatan Görür, “Bu hesaba göre yeni bir kırılma zamanı geldi bile” şeklinde konuştu.
Şu anda Marmara Denizi'nin altındaki fay hattında ciddi bir gerilme olduğunu belirten Görür, uluslararası destekli araştırmalarda elde edilen verilerin bu riski doğruladığını ifade etti. Görür, “Sadece kendi düşüncem değil, yapılan bilimsel araştırmalara göre Marmara’da 30 yıl içinde deprem olma olasılığı yüzde 47. Bu süre de 1999’dan bu yana geçerli. Yani artık her an olabilir” dedi.
7 ÜZERİ DEPREM
Görür, Marmara’daki en riskli fayın Kumburgaz segmenti olduğunu vurgulayarak, bu fay hattının kırılması halinde en az 7 büyüklüğünde bir depremin meydana geleceğini belirtti. Bu durumun İstanbul ve çevresinde yıkıcı sonuçlar doğurabileceği uyarısını yineleyen Görür, “Bu boşluk daha fazla kendini koruyamaz, kırılma kaçınılmaz” ifadelerini kullandı.
