Güncan, Eskişehir milletvekilinde olması gereken özellikleri şöyle sıraladı: 
“Eskişehir'de doğmuş ya da Eskişehir'de büyümüş, sokaklarında gezmiş… Emek, Çamlıca, Dede, Sakintepe, Hacı Seyit, Ömür, Huzur mahallelerinde dolaşmış… Cuma günü Sütlüce Demirkapı'da, Yeşiltepe Bilgeç Caddesi’nde, Pazartesi Balkan Caddesi’nde, Perşembe Tunalı Turgut Reis Caddesi’nde kurulan pazarlardan alışveriş yapmış…
Eski TEDAŞ'ta elektrik faturası kuyruğuna girmiş, eski taksi dolmuşların ön koltuğuna iki kişi binmek zorunda kalmış, Sıcaksular'da çay içmiş…
Rahmet olsun; öldü ise dedesi, anası yahut babası, komşusu, çocukluk arkadaşı Zincirlikuyu, Esentepe, asri mezarlığında medfun, Sakarya Geçidi’nde yük treni geçerken yarım saat kapanan yolda beklemiş, donmuş Porsuk Çayı'nı ilk defa görmemiş…
Üç beş de olsa yakınlarına bayramlarda Eskişehir kartpostalı atmış…
Cemevi’ne, Hacı Kadir Camisi’ne seçimlerden iki ay öncesinde değil, defaten gitmiş, kurbanını Eskişehir'de kesmiş, sahurunu Eskişehir'de yapmış, sokağındaki fidanın ağaç olmasına an be an şahit olmuş…
Kışın alınan tonlarca Seyitömer kömüründen çıkan dumanı teneffüs etmek zorunda kalmış, kenar mahalle diye anılan sokakların çamurunu esvabında taşımış, Yalaman Ada'da dolaşıp, dostları ile Porsuk'tan geçen kayıkları izlemiş...
Ahir kelam bu şehrin çocuğu milletvekili olacak.
Seçildikten sonra Eskişehir'e geldiğinde Polisevi’nde kalmak zorunda kalmayan, vakti ile Kalabak suyunu bidonla evine almış, hatıraları Eskişehir, hayali Eskişehir, rüyası Eskişehir olan memleket evlatları milletvekili olacak. Partisi önemli değil. Yeni Eskişehirli değil, Eskişehirli olacak.”