MHP Genel Merkezi'nde gerçekleştirilen İsmail Gaspıralı Dış Politika Enstitüsü'nün tanıtım toplantısına Enstitü Başkanı ve MHP Genel Başkan Başdanışmanı Esma Özdaş'ın yanı sıra partililer katıldı. Toplantı, İsmail Gaspıralı'nın biyografisinin anlatıldığı video ile başladı.
İsmail Gaspıralı Dış Politika Enstitüsü'nün adının Türk dünyasına hizmet etmiş İsmail Gaspıralı'dan geldiğini, enstitünün adının, yönetimi ve logosunun MHP lideri Bahçeli tarafından 3 Ekim 2009 tarihinde imzalanan Nahçıvan Anlaşması dolayısıyla Türk Devletleri İşbirliği Günü olan 3 Ekim 2025 tarihinde onaylandığını ve Ankara merkezi dış politika vizyonundan hareketle enstitünün ilk yönetim kurulu toplantısının Ankara'nın başkent oluşunun yıl dönümü olan 13 Ekim'de yapılmasının uygun görüldüğünü belirten MHP Genel Başkan Başdanışmanı Özdaş, "Eğitimci, gazeteci, siyasetçi ve dava insanı olan İsmail Gaspıralı dilde, fikirde, işte birlik ülküsüyle dağınık Türk topluluklarını ortak bir bil, düşünce ve eylem birliği etrafında toplamayı amaçlamıştır. 1883 yılında yayın hayatına başlayan Tercüman Gazetesi yalnızca bir yayın organı değil, Türk dünyasında fikri, siyasi ve kültürel değişim ve dönüşümün aracı olmuştur" dedi.
İsmail Gaspıralı Dış Politik Enstitüsü'nün tarihsel birikimini küresel gerçekliklerle birleştiren çok boyutlu bir düşünce merkezi olmayı, bölgesel ve küresel düzeyde çalışmalar yapmayı hedeflediğini belirten Özdaş, "Burada üretilecek bilginin yalnızca akademik bir katkı değil, aynı zamanda Türk dış politikasının karar alma süreçlerine rehberlik edecek bir perspektif sunacağını ümit ediyoruz. Küresel sistemin çok kutuplu bir yapıya evrildiği, güç merkezlerinin yeniden tanımlandığı günlerde enstitümüz akademik düşünceyle diplomatik pratiği ve stratejik öngörüyü birleştiren bir köklü vazifesi görecektir. Dolayısıyla bölgesel çalışmalardan enerji politikalarına, çevre politikalarından kültürel diplomasiye kadar birçok alanda yapacağımız çalışmalarla farklı bir bakış açısı sunmayı amaçlamaktayız" ifadelerini kullandı.
Dünya üzerinde yaşanan sıcak çatışmaların önemli bir kısmının yakın coğrafyada bulunduğunu aktaran Özdaş, "7 Ekim 2023'te sonra soykırımcı İsrail'in adım adım tüm bölgeye yaymaya çalıştığı çatışma ortamı doğrudan doğruya ülkemizi etkilemektedir. ABD başta olmak üzere Batılı ülkelerin desteğiyle İsrail çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 70 binden fazla masum insanı katletmiştir, ki Birleşmiş Milletler rakamları bu sayının çok daha üstünde sayılar sunuyor bize. Yani bu rakamın 300 binleri bulabileceği bile öngörülmektedir ne yazık ki. Dolayısıyla soykırımcı İsrail'e yapılan tüm emperyalist desteklere rağmen Türkiye'nin başından beri Gazze'de yaşanan insanlık dramını gündeme getirmesi küresel vicdanın harekete geçmesine, dolayısıyla İsrail'e kayıtsız şartsız destek veren bazı liderlerin de fikir değiştirmesine neden olmuştur. Dolayısıyla Türkiye bu süreçte sadece bölgesel değil, küresel ölçekte de sorumluluk üstlenen önemli bir aktör ve oyun kurucu haline gelmiştir. Bugün Gazze'de varılan ateşkes mutabakatına ilişkin Mısır'da düzenlenen zirveye ateşkesin sağlanmasındaki en önemli isimlerden biri olan Cumhurbaşkanımızın katılması oldukça önemlidir" şeklinde konuştu.