2026 ve 2027 yıllarını kapsayan toplu sözleşme görüşmeleri, 28 Temmuz itibarıyla resmen başladı. Görüşmeler, yaklaşık 4 milyon memur ve 2,5 milyon memur emeklisinin maaşlarını doğrudan ilgilendiriyor. Müzakereler, 11 hizmet kolunun taleplerinin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na sunulmasıyla başladı. Bakanlık bu talepleri tasnif etti ve ön değerlendirmelere geçildi. Sürecin ilk aşamasında teknik müzakereler ağırlık kazandı.
Toplu sözleşme görüşmeleri 11 Ağustos’a kadar sürecek. Hükümetin ilk zam teklifini 12 Ağustos'ta açıklaması bekleniyor. Ancak Memur-Sen, teklifin daha erken sunulmasını istiyor.
Memur-Sen’den Rekor Zam Talebi
Memur-Sen, taleplerini kamuoyuyla net şekilde paylaştı. 2026 yılı için toplamda yüzde 88’lik bir artış istiyor. Buna göre, ilk 6 ay için yüzde 25 zam ve 10 bin TL taban aylık, ikinci 6 ay içinse yüzde 20 zam ve yüzde 10 refah payı talep ediliyor. 2027 yılı için ise ilk 6 ay yüzde 20, ikinci 6 ay yüzde 15 zam ve 7.500 TL taban aylık öngörüsü sunuldu. Bu taleplerin toplamı yüzde 46’lık artış anlamına geliyor.
Merkez Bankası Tahminleriyle Çelişiyor
Ancak talepler, Merkez Bankası’nın enflasyon öngörüleriyle ciddi biçimde çelişiyor. Merkez Bankası, 2026 yılı için enflasyonun yüzde 12, 2027 için ise yüzde 8 olacağını tahmin ediyor. Bu durum, kamuoyunda sendika taleplerinin ne kadar karşılık bulacağına dair soru işaretleri yaratıyor. Hükümetin sunacağı teklifin enflasyon tahminleriyle uyumlu olacağı düşünülüyor. Bu da pazarlıkların oldukça çetin geçeceğine işaret ediyor.
Pazarlık Süreci Yakından Takip Ediliyor
Geçtiğimiz yıl memur maaşlarına yapılan zam, kümülatif olarak yüzde 28,90 olmuştu. 2025 için imzalanan sözleşmede, ilk 6 ay yüzde 6, ikinci 6 ay yüzde 5 zam öngörülmüştü. Benzer bir yaklaşımın 2026 için de gündeme gelmesi muhtemel. Kulislere göre, 2026’nın ilk yarısı için yüzde 6, ikinci yarısı için de yüzde 6 teklifin sunulması bekleniyor. Bu da kümülatif olarak yaklaşık yüzde 12,36 zam anlamına geliyor.
Elbette bu oranlara enflasyon farkı da eklenecek. Ancak sendikalar bu farkların yetersiz kaldığını ve alım gücünü korumadığını savunuyor. Tüm gözler, hükümetin 12 Ağustos’ta sunacağı teklife çevrilmiş durumda.