Eskişehir’de 6 yıldır güneş enerji sistemleri üzerine çalışan Cemil Özcan, artan enerji maliyetleri ve fosil yakıt kaynaklı problemler nedeniyle güneş panellerinin artık lüks değil, bir zorunluluk haline geldiğini söyledi. Özellikle tarımsal sulamada güneş enerji sistemlerinin kısa sürede kendini amorti ettiğini belirten Özcan, yerli üretim yapılması halinde sistem maliyetlerinin ciddi şekilde düşeceğine dikkat çekti.
LÜKS DEĞİL İHTİYAÇ
Cemil Özcan’a göre, Türkiye’de güneş enerjisi sistemleri henüz yeni yeni tanınan bir sektör. Ancak başta çiftçiler olmak üzere enerji maliyetiyle boğuşan birçok kesim için bu sistemler ekonomik kurtuluş kapısı olabilir.
"Bugün 1 litre mazot 50 TL. Jeneratörle sulama yapan çiftçi büyük bir maliyet yükü altında. Oysa 7 kilovatlık bir sistem, 2 yıl içinde kendini amorti ediyor. Üçüncü yıl sulama size bedava geliyor. Üstelik bu sistemle sadece tarım değil, ev tipi kullanımda da ciddi tasarruf mümkün" ifadelerini kullandı.
HER BÜTÇEYE UYGUN ÇÖZÜM
Özcan, güneş paneli maliyetlerinin tamamen sistemin gücüne ve tüketime göre değiştiğini aktardı.
“6 panelli küçük bir sistem 70-80 bin TL civarında. Büyük sistemlerde 65 panel kullanılabiliyor, bu da yaklaşık 480 bin TL civarına çıkıyor. Ama bu fiyatlar alt ve üst limit değil, bazı projeler 1 milyon TL’ye kadar ulaşabiliyor. Projeyi kişinin ihtiyacına göre hazırlamak en doğrusu” dedi.
DESTEK VERİLMELİ
Eskişehirli esnaf Özcan, Türkiye’de hâlâ güneş paneli hücrelerinin yerli olarak üretilemediğine dikkat çekerek, şu çağrıyı yaptı:
“Bugün paneller ‘yerli’ diye geçiyor ama bu sadece montaj aşaması için geçerli. Hücreler hâlâ yurt dışından dövizle alınıyor. Eğer bu alanda üretim teşvik edilirse, maliyetler düşer, sistem herkes için ulaşılabilir olur. Devlet ucuz kredi veya hibe destekleri sağlarsa, hem çevre kazanır hem de vatandaş.”
Enerji dönüşümünün artık ertelenemeyecek bir konu olduğunu belirten Özcan, sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Ormanlarımız yanıyor, doğa sinyal veriyor. Bugün talep etmeseniz bile yakın gelecekte bu sistemleri kullanmak zorunda kalacaksınız. Bu artık bir çevresel sorumluluk değil, ekonomik zorunluluk olacak.”