Odunpazarı Belediyesi tarafından düzenlenen Uluslararası Odunpazarı Lületaşı Festivali çerçevesinde bu yıl ilk kez uluslararası düzeyde bir çalıştay gerçekleştirildi. Çalıştayda Lületaşının ekonomik değeri, işlenme yöntemleri, jeolojik özellikleri ve sanatsal potansiyeli farklı açılardan ele alındı.
“Bu taşı yavaş yavaş, birlikte, omuz omuza hak ettiği yere ulaştıralım diyoruz”
Açılış konuşmasını yapan Odunpazarı Belediye Başkan Yardımcısı Figen Engin, bu yıl festivalin uluslararası boyuta taşınmasının kendilerini en çok heyecanlandıran gelişme olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
"Bu seneki Lületaşı Festivali’nin bizi en çok heyecanlandıran yanı, ilk kez festivalimizi uluslararası düzeye taşımış olmamız. Bu konuda çok değerli hocam Can Ayday ve Gökçe hocalarıma katkılarından dolayı ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Yaklaşık 5-6 aydır bu konu üzerinde bizlerle birlikte yoğun emek harcıyorlar, çalışıyorlar. Lületaşı maalesef değerini bulamamış, yeterince kıymeti bilinmemiş bir taş. Oysa bizim için çok büyük bir zenginlik. Sadece bir süs taşı olarak kullanılmaktan öteye geçmeli. Bununla ilgili birazdan sunumlarda da göreceğiz. Çok farklı görüşler var, farklı ekonomik değerlendirme alanları mevcut. Bu konuda şehir olarak ortak bir akıl alışverişinde bulunalım istiyoruz. Bu taşı yavaş yavaş, birlikte, omuz omuza hak ettiği yere ulaştıralım diyoruz."
Eskişehir Vali Yardımcısı Oğuz Şenlik ise Lületaşının kentin simgesi ve kültürel mirası olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Bugün, geleneksel hale gelen Uluslararası Lületaşı Festivali vesilesiyle bir aradayız. Bu festival, sadece bir sanat etkinliği değil; aynı zamanda Eskişehir’in kültürel kimliğini, el emeğini ve estetik duyarlılığını dünyaya tanıtan önemli bir buluşmadır. Bilindiği üzere Lületaşı, yeryüzünde yalnızca Eskişehir’de bulunan; bu yönüyle şehrimize özgü ve dünyada benzeri olmayan bir madendir. Bu beyaz taş, yüzyıllar boyunca hem zarafetin hem de ustalığın sembolü olmuştur. Lületaşı, ustalarımızın ellerinde bir taş olmaktan çıkar; duyguya, sabra ve sanata dönüşür. Bu yönüyle hem Eskişehir’in hem de Türk el sanatlarının en kıymetli miraslarından biridir. Lületaşı, yalnızca ekonomik değeriyle değil; kültürel kimliğimizin ve tarihsel sürekliliğimizin de bir yansımasıdır. Her bir işlenmiş parça, geçmişle bugünü; gelenekle modernliği buluşturan bir köprü gibidir.
Bu değerli mirasın yaşatılması, gelecek kuşaklara aktarılması ve uluslararası düzeyde tanıtılması hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu anlamda Odunpazarı Belediyesi’nin düzenlediği bu festival, sanatçıları, zanaatkârları, akademisyenleri ve sanatseverleri bir araya getirerek Lületaşı’nın hak ettiği değeri görmesine önemli bir katkı sunmaktadır. Emeği geçen herkese, özellikle bu etkinliği büyük bir özenle hazırlayan belediye yetkililerimize ve festivalin düzenlenmesine katkı sağlayan tüm kurumlara teşekkür ediyorum. Değerli konuklar, Eskişehir tarih boyunca kültürün, sanatın ve üretimin merkezi olmuştur. Bugün de çağdaş bir kent kimliğiyle, geleneksel değerlerini koruyarak geleceğe taşımaktadır. Lületaşı, bu yolculuğun en zarif simgelerinden biridir. Bu duygu ve düşüncelerle festivalimizin başarılı geçmesini diliyorum. Tüm sanatçılarımıza ilham dolu bir festival temenni ediyorum."
Çalıştayın açılış konuşmalarının ardından birçok akademisyen ve uzman söz aldı.
23 Ekim Perşembe günü başlayacak olan çalıştayda ise, toplam 7 konu başlığı altında masa oturumları düzenlenecek. Katılımcılar, Lületaşının çıkarılmasından işlenmesine, ticaretinden sanatla bütünleşmesine kadar birçok konuyu bilimsel ve uygulamalı yönleriyle ele alınacak.