Türkiye’de son olarak 1999 yılında Düzce il statüsüne kavuştu. Bu tarihten bu yana başka bir il kararı alınmadı. Toplamda 81 ilden oluşan Türkiye haritası uzun süredir sabit durumda. Ancak idari ihtiyaçlar, nüfus yoğunluğu ve yerel talepler nedeniyle yeni il beklentisi canlılığını koruyor. Özellikle büyükşehirlerden uzak kalan ilçelerin bu süreçte öncelik kazanması bekleniyor. Son güncellemeyle birlikte il olabilecek ilçe sayısı 24’e yükseldi.
Alanya ve Nazilli Gibi İlçeler Dikkat Çekiyor
Son listede öne çıkan beş yeni ilçe şöyle: Alanya, Bandırma, Edremit, Fethiye ve Nazilli. Bu ilçeler, nüfus ve ekonomik ölçütler açısından birçok mevcut ilden daha gelişmiş durumda. Alanya'nın 359.891, Bandırma'nın 166.836, Edremit'in 171.700, Fethiye'nin 177.569 ve Nazilli'nin ise yaklaşık 162.000 kişilik nüfusu bulunuyor. Bu sayılar, il olabilmek için aranan en temel kriterlerden biri olan nüfus eşiğinin aşıldığını gösteriyor. Ayrıca bu ilçeler ulaşım, sağlık ve eğitim gibi temel altyapılarda da önemli gelişmeler göstermiş durumda.
24 İlçe Arasında Büyük Rekabet
Alanya ve Manavgat gibi turistik merkezlerin yanı sıra Polatlı, Kahta, Kozan ve İskenderun gibi stratejik ilçeler de liste içinde bulunuyor. Türkiye'nin dört bir yanından gelen talepler, idari olarak büyük bir dönüşüm beklentisini ortaya koyuyor. Listeye giren 24 ilçenin her biri, bulunduğu ildeki yükü hafifletmek ve yerel yönetimlerin etkinliğini artırmak amacıyla değerlendiriliyor. Özellikle bölgesel denge ve kalkınma planları çerçevesinde bu ilçelerin öne çıktığı görülüyor. İl statüsü kazanan ilçelerin kamu yatırımlarında da öncelik kazanması bekleniyor.
Siyasi Destek Bu Sürecin Belirleyicisi Olacak
Yeni il oluşumlarının sadece teknik değil, siyasi kararlara da bağlı olduğu vurgulanıyor. MHP lideri Devlet Bahçeli, yaptığı açıklamada “Yeni yüzyılda 100 il, 1000 ilçe hedefiyle Türkiye’yi daha güçlü kılmak mümkündür,” ifadelerini kullanmıştı. Bu çıkış, il sayısının artırılmasına yönelik talepleri yeniden alevlendirdi. Ancak seçim dönemleri ve bütçe öncelikleri nedeniyle sürecin ertelendiği belirtiliyor. Önümüzdeki dönemlerde TBMM gündemine taşınması beklenen bu talepler, Türkiye’nin idari yapısında önemli değişimlere yol açabilir.