Kazım Kurt: “Zamanında bize yetki verilseydi, şimdiye çoktan bitmiş olurdu”

Eskişehir'de Dijital Detoks Günü gerçekleştirildi

İçeriği Görüntüle

Eskişehir’de gayrimenkul sektörünün temsilcileri, belediye başkanlarıyla buluşarak sektördeki güncel gelişmeler ve kentte yürütülen çalışmalar hakkında bilgi aldı. “Gayrimenkul Sektörü Soruyor, Başkanlar Cevaplıyor” başlıklı toplantıda, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Küçük Sanayi Sitesi’nin yenilenmesi gerektiğini belirterek, alanla ilgili sürecin hukuki boyutunu kamuoyuyla paylaştı. Kurt, sanayi alanının yıllardır gündemde olmasına rağmen çeşitli engeller nedeniyle projelerin hayata geçirilemediğini söyledi.
Kurt, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Küçük Sanayi Sitesi, hepinizin bildiği gibi şehrin orta yerinde kalmış bir çöküntü alanıdır ve mutlaka yenilenmesi gerekir.
Ben politikaya başladığım günden beri bütün belediye başkanlarının birinci projesi sanayiyi kaldırmaktı. Biz de aynı şeyleri söyledik ama kaldırmak mümkün olmadı. Konunun siyasi tarafı dile getirildiğinde yanlış anlaşılabiliyor. Bu nedenle ben size hukuki yönünden bahsetmek istiyorum.
Saray Çarşısı ilk defa Yılmaz Büyükerşen hocanın başkan olduğu ve bizim belediye meclisinde bir oy farkla çoğunlukta olduğumuz dönemde, 73. maddeye göre kentsel dönüşüm alanı ilan edildi. Bu madde, belediyelerin döküntü ve çöküntü alanlarını düzeltmesini sağlayan bir düzenlemedir.
Biz bu kararı verdik. Daha sonra Odunpazarı Belediye Başkanı olan Burhan Sakallı Bey, Yılmaz Hoca’ya giderek “Hocam, burayı yapmak bize yakışır, yetkinizi devredin, biz yapalım.” dedi. Koca bizi topladı, Ahmet Ataç başkanımız hatırlar. Biz çoğunlukta olmamıza rağmen “iktidar partisine ait bir belediye daha çok kaynak bulur, daha çabuk yapar” diye oy birliğiyle dönüşüm yetkisini Odunpazarı Belediyesi’ne verdik.
Onlar bir çalışma yaptı ama sonuçlandıramadılar, cesaret edemediler ve vazgeçtiler. Daha sonra ben belediye başkanı oldum. Ancak yetki hala Odunpazarı Belediyesi’ndeydi. Bu kez Büyükşehir Meclisi’nde AK Parti çoğunluk sağladı. Biz bir plan hazırlayıp sunduk, reddettiler.
Sonrasında ben Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na gittim. Görüşmeler yaptık. “Afet riskli alan ilan edelim, yetkiyi de size devredelim, yapın.” dediler. Olur dedik. Gene plan ve proje hazırlattık. Fakat bakanlık bize yetkiyi vermedi. Hâlen de vermiş değil. On yıldır ısrarla her yıl yenilediğimiz taleplere rağmen bu yetkiyi bize devretmemekte direniyorlar.
Bunu politik engelleme diye söyleyince rahatsız oluyorlar ama bu açıkça bir engellemedir.
Geçen 10–15 gün önce bize bir yazı geldi. Bakanlık, oranın planlama yetkisini bir şirkete vermiş. Şirket bizden bilgi istedi, biz de bilgilerle beraber görüşlerimizi gönderdik. Ancak Saray Çarşısı’nın 66 hektar olan alanı 41 hektara düşürüldü. Yani 25 hektarlık bölüm proje dışına bırakıldı.
Şimdi ne yapacaklar, nasıl bir proje getirecekler, nasıl bir planlama yapacaklar bilmiyoruz. Geldiğinde ilan edilecek. Belediyenin de itiraz hakkı olacak. Eğer şehircilik kurallarına aykırı bir şey yaparlarsa biz itiraz edeceğiz.
Ama ideal olan, birlikte, Eskişehir’in yararına olacak şekilde yapmaktır. İstanbul’daki bir şirket sanayi çarşısının özelliklerini bilmez. Yerel dinamiklerin düşüncelerini alması gerekir. Emlakçılar Odası’na, Ticaret Odası’na, esnaf odalarına sormaları lazım. “Nasıl bir sanayi çarşısı hayal ediyorsunuz?” diye sorulmalı. Oraya 30-40 katlı binalar dikilirse Eskişehir’in estetiği bozulur, bütünlük kaybolur. O zaman da itiraz etmek durumunda kalırız. Şu anda Sanayi Çarşısı’nın durumu budur. Bu konuda Eskişehir’de hemen herkes aşağı yukarı durumdan haberdardır. Eğer zamanında bize yetki verilseydi, şimdiye çoktan bitmiş olurdu ve şehrin ortasındaki o mezbelelik ortadan kalkmış olurdu.”