BENİM İÇİN BÜYÜK ONUR
Eskişehirspor’un hangi ligde olduğunun da hiçbir önemi yoktur. Beni buraya getiren de Eskişehirspor’a duyduğum sevgi ve saygıdır. 
Geçmiş yıllardan beri içimde yaşattığım, ne zaman maçını izlesem, tribünlerini görsem gıptayla, heyecanla seyrettiğim Eskişehirspor’un bugün burada teknik direktörü olarak bulunmam büyük bir onurdur.
 NASİP OLMAMIŞTI  
Ahmet Başal hocamla 3 yıldır beraberim. Buraya daha önce gelmem konusunda da durumlar vardı. Nasip olmadı. Çok net söylemek istiyorum. Ben bir Süper Lig takımı ile görüşürken Eskişehirspor’dan teklif geldiğinde ben rotamı buraya çevirmiştim. İlk defa burada söylüyordum. Eskişehirspor o zaman 2. Ligdeydi.
HERKESE İHTİYACIMIZ VAR
Burada olmak çok güzel. Sadece benim ve ekibimin çabası ile şampiyonluğu yaşamak imkansız. Herkesin bir arada olmasıyla bu kulübün herkese ihtiyacı var. Herkes tek yürek olursa Eskişehirspor hak ettiği yerlere doğru yolculuğa başlar. 
HAYALLERİ BÜYÜK TUTMALIYIZ
Eskişehirspor için bu yolun sonu Dünya ligi olmaktır. Dünya kulübü olmalıdır. Eskişehirspor’un süper ligde olması da yeterli değil.  Bu hafta iç sahada bir maç oynayacağız. Neden Perşembe günü Avrupa ligi maçı oynamasın. Yolculuğu buraya göre hayal etmek lazım. Hayalleri ne kadar büyük tutarsak, sonuçları o kadar güzel olacaktır” dedi.
KOŞULSUZ ŞARTSIZ İMZA ATTIM
Eskişehirspor’a uzun yıllar hizmet etmek istediğini de sözlerine aktaran Karavelli, “Buradaki görevimiz belki 2 gün, belki 6 ay, belki 3 yıl sürecek. Ben bir söz verdim. Az konuşup çok çalışacağız. Bizimle ilgili duyacağınız tek şey çok çalışıyor olacak. Ben buraya gelirken koşulsuz şartsız imza atıyorum. Hiçbir şey konuşmadım. Bu imzayı kalpten atıyorum. Heyecanım yüksek. Kalbim Eskişehirspor için atıyor. Bu yolculuğu hep birlikte yapacağız. Eskişehirspor’u seven herkesin kalbi Eskişehirspor için atsın.  
HEP BERABER YÜRÜYELİM
Kimin ne yaptığına bakmayacağız.  Sahaya çıkıp Eskişehirspor’u en iyi şekilde temsil edip tüm maçları kazanmak için mücadele edeceğiz. Umarım en güzel günlere hep beraber yürürüz.” dedi.

Kaynak: Murat Dağtekin