Kanlıkavak'ta 3. Çevre Şenliği coşkuyla gerçekleşti

Odunpazarı Belediyesi’nin çevre bilincini güçlendirmek ve sürdürülebilir yaşam anlayışını toplumun her kesimine benimsetmek amacıyla bu yıl üçüncüsünü düzenlediği Çevre Şenliği, Kanlıkavak Parkı’nda renkli görüntülere sahne oldu. Etkinliğe Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un yanı sıra CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz ve birçok çevre kuruluşu da katılım sağladı. Çocuklardan yetişkinlere geniş bir katılımın gözlendiği şenlikte hem eğlenceli anlar yaşandı hem de çevre farkındalığını artırmaya yönelik mesajlar öne çıktı.

"ASIL DEĞİŞİM TOPLUMSAL FARKINDALIKLA MÜMKÜNDÜR"

Şenliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, çevre bilincinin yerel yönetimlerden başlaması gerektiğini vurguladı. Başkan Kurt, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Üç yıldır, Dünya Çevre Günü kapsamında çevreye olan duyarlılığı vurgulamak ve toplumda farkındalık yaratmak amacıyla bu etkinlikleri düzenliyoruz. Bu özel günde bizlerle birlikte olan tüm okullarımıza, öğrenci ve öğretmenlerimize gönülden teşekkür ediyorum. Geleceğimiz olan çocuklarımızla birlikte doğayı korumanın, çevre bilincini yaymanın önemini bir kez daha hatırlatmak istiyoruz. Belediyecilik sadece yol yapmak, asfalt dökmek, kaldırım taşları dizmekten ibaret değildir. Belediyecilik aynı zamanda sosyal sorumluluk taşıyan, çevre bilincini toplumun her kesimine aşılamakla yükümlü olan kurumsal bir görevdir. Biz de Odunpazarı Belediyesi olarak, daha az kirletmenin ve doğayla uyumlu yaşamanın önemini anlatmak için bu tür etkinlikleri hayata geçiriyoruz. Belediye çalışanlarımız, 24 saat boyunca temizlik ve çevre düzenlemesi için emek verirken, asıl değişim toplumsal farkındalıkla mümkündür.

Bugün, çocuklarımıza bu duyarlılığı kazandıran değerli öğretmenlerimize ve çevre derneklerimize özellikle teşekkür ediyorum. Çünkü bu bilinci başka bir şekilde oluşturma şansımız yok. Ne yazık ki devletimizin çevre politikalarından uzak durduğu, hatta zaman zaman çelişkili uygulamalara imza attığı bir dönemden geçiyoruz. Bir yandan Avrupa’nın çöpü ülkemize getirilirken, diğer yandan vatandaşlara ‘çevreyi kirletmeyin’ deniliyor. Bu çelişkileri aşmamız gerekiyor. Doğayı tahrip eden yatırımlar ve madencilik faaliyetleri, çoğu zaman çevre duyarlılığından uzak bir şekilde yürütülüyor. Ben, toprağın altındaki madenin, yerin altında kalmasının daha kıymetli olduğuna inananlardanım. Çünkü maden yüzlerce yıl orada zarar vermez; ama bir santimetrekare toprağın yeniden tarıma elverişli hâle gelmesi için çok uzun yıllar gerekir. İşte bu gerçekleri çocuklarımıza, halkımıza anlatmak, sivil toplum örgütleri ve yerel yönetimler olarak bizim en temel sorumluluğumuzdur. Bu nedenle, Atalantekke’de, Alpagut’ta, Kaymaz’da, Yakaboyu’nda yapılmak istenen doğa tahribatlarına karşı çıkmak da bizim görevimizdir. Tüm hemşehrilerimizin bu güzel etkinlikte bizimle olması bizleri son derece mutlu etti. Hep birlikte, daha yaşanabilir bir gelecek için çalışmaya devam edeceğiz.”