İYİ Parti Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Şeref Olgun, İYİ Parti Manisa Milletvekili Şenol Sunat, İYİ Parti GİK Üyesi Melih Aydın ve Ali Topçu bir dizi temaslarda bulunmak için Eskişehir’e geldi. İYİ Parti Eskişehir İl Başkanlığı’nda basın açıklaması yapan İYİ Partili heyet, Eskişehir ve Türkiye gündemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Olgun, CHP İstanbul İl Başkanlığı’na kayyım atanmasına tepki gösterdi. Hukuksuzlukların karşısında olduklarını ifade eden Olgun, “biz muhalefette veya iktidarda hukuksuzluğa uğrayan her olayın karşısındayız. Bu konuda da kimseyle iş birliği yapmaktan kaçınmayız” dedi.

“Gerçek büyüyen şey halkın borcu, faturası, vergisi”

Hakan Şeref Olgun, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

Eskişehir "Hindistan Kavşağı"nda zincirleme kaza!
Eskişehir "Hindistan Kavşağı"nda zincirleme kaza!
İçeriği Görüntüle

“Artık bu ülkenin neresine giderseniz gidin, hangi kapıyı çalarsanız çalın, duyacağınız ilk söz değişmiyor: “Geçinemiyoruz!” Öğrenciler kiralarını ödeyemiyor, esnaf kepenk kapatıyor, emekliler insanca yaşayamıyor, çalışanlar alın terinin karşılığını alamıyor. 2024 yılında bu şehirde kiralar bir yılda yüzde 50’ye yakın arttı. Üniversite öğrencileri üç-dört kişi bir arada aynı evi paylaşarak yaşamaya çalışıyor, emekliler ise sakin bir yaşam umuduyla geldikleri bu şehirde yüksek kiralar ve pahalılıkla boğuşuyor. Ama iktidar hâlâ halkın yaşadığı bu derin krizi görmezden geliyor; “Türkiye büyüyor” masalları anlatmaya devam ediyor. Gerçek büyüyen şey halkın borcu, faturası, vergisi!

“Eskişehir’in sanayicisi, çiftçisi, esnafı, işçisi nefes alamaz halde”

Bu tablo bir tesadüf değil. Yıllardır yanlış ekonomi politikalarıyla, üretim yerine ithalata dayalı bir düzen kuruldu. Eskişehir’in sanayicisi, çiftçisi, esnafı, işçisi nefes alamaz hale geldi. Enerji maliyetleri arttı, hammaddeler pahalılaştı, belirsizlik derinleşti. Gençler gelecek hayali kuramıyor, iş bulsa da geçinemiyor. Üreten şehir Eskişehir, ürettikçe kaybeden bir şehir haline getirildi. Ama mesele sadece ekonomiden ibaret değil. Asıl büyük kriz, hukuka güvenin yıkılmasıdır. Vatandaş artık “Haklı mıyım?” diye değil, “Adalet var mı?” diye soruyor. Çünkü haklı olmak yetmiyor, hakkını alabileceğine dair inanç kalmadı.

“Biz bu milletin sesiyiz, umuduyuz, vicdanıyız”

İnsanlar artık geleceğine umutla bakamıyor, devlete olan güvenini kaybediyor. Ve bu güvensizlik sadece adaletle sınırlı değil; ülkenin güvenliği bile iktidarın siyasi hesaplarının gölgesinde kaldı. Yıllarca “terörle mücadele ediyoruz” dediler, halkın oyunu bu sözlerle aldılar. Ama gerçekte ne oldu? Bir yanda şehit cenazeleri yükselirken, diğer yanda kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıklar, açılım adı altında yürütülen görüşmeler, Kandil’e verilen tavizler… “Terörsüz Türkiye” diyerek başlatılan süreçlerde halka umut verdiler, barış vaat ettiler, güven aşıladılar; fakat perde arkasında yapılan gizli görüşmelerle, kirli pazarlıklarla, verilen tavizlerle bu masaları kendileri devirdiler. Bu samimiyetsiz ve günübirlik politikalar ne bu ülkeye huzur getirir, ne de terörü bitirir; tam tersine, güveni, birliği ve toplumsal barışı derinden sarsar. Biz, bu milletin sesiyiz, umuduyuz, vicdanıyız. Açık söylüyoruz: Terörle masaya oturulmaz, kapalı kapılar ardında pazarlık yapılmaz, milletin güvenliği siyasi hesaplara kurban edilmez!

“Siyasi partilerin kongrelerini inceleme seçim kurullarında olmalı”

Ben aynı zamanda İYİ Parti’nin hukuk seçim işleri başkanlığını yürütüyorum. Biz başından beri hangi siyasi parti olursa olsun hukuka uymayan, hukuka aykırı olan, adaletsizliğe karşı her yerde biz hukuk ve adaletin yanındayız. Biz bir siyasi partinin kongrelerinin inceleme, itiraz merci seçim kurullarıdır. İlçe seçim kurullarından başlayıp yüksek seçim kuruluna kadardır. Siyasete yargı eliyle müdahaleye kalkarsanız yarın şu anki Cumhur İttifakı partileri onlar da yargının elinde oyuncak olur. Bu çok yanlış bir uygulamadır. Bir siyasi partinin kendi işini kendisine bırakacaksınız. Muhalefetin iş birliğine gelince biz muhalefette veya iktidarda hukuksuzluğa uğrayan her olayın karşısındayız. Bu konuda da kimseyle iş birliği yapmaktan kaçınmayız. Sayın Genel Başkanımızın talimatlarıyla ben hukuk işleri başkanı olarak tüm duruşmaları davaları izlerim. Kendisine rapor da sunarım. Biz tüm davaları izliyoruz.”

Kaynak: Meltem Karakaş