İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Yaşar Bildirici’den 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü’nde Hayati Uyarılar “Viral hepatitler geç belirti verir, sonuçları çok ciddi olabilir.

Erken tanı hayat kurtarır.” İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Yaşar Bildirici, 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü kapsamında yaptığı açıklamada, dünyada milyonlarca insanı etkileyen viral hepatitlerin oluşturduğu sağlık tehdidine dikkat çekerek önemli değerlendirmelerde bulundu.

Viral hepatitlerin, karaciğer hastalıkları, siroz ve karaciğer kanserine kadar ilerleyebilen ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğunu ifade eden Bildirici, hastalıkların büyük oranda geç belirti vermesi ve bu nedenle pek çok bireyin enfeksiyon taşıdığını fark etmemesi nedeniyle toplumsal farkındalığın artırılmasının hayati önem taşıdığını vurguladı.

“Viral hepatitler, fark edilmediğinde karaciğerde kalıcı hasarlara neden olabilir. Ancak zamanında tanı konulursa, özellikle yeni nesil tedavi yöntemleriyle yüksek oranda iyileşme sağlanabilmektedir. Vatandaşlarımızdan beklentimiz, riskli bir durumla karşılaştıklarında veya şüphe duyduklarında gecikmeden sağlık kuruluşlarımıza başvurmalarıdır.” ifadelerine yer verdi.

Hepatit nedir?

Hepatit, karaciğerin iltihaplanması anlamına gelen ve dünya genelinde tüberkülozdan sonra en fazla can kaybına yol açan enfeksiyon hastalıklarından biridir. Hepatite yol açan virüsler arasında en yaygın olanlar Hepatit A, B, C, D ve E virüsleridir. Bu virüslerin bulaşma yolları, hastalık süreçleri ve tedavi yöntemleri birbirinden farklıdır. Özellikle Hepatit B ve C, zamanla kronik karaciğer rahatsızlıklarına, siroza ve karaciğer kanserine neden olabilmeleri nedeniyle özel bir öneme sahiptir.

Hepatit bulaşma yolları ve korunma yöntemleri

Hepatit A, genellikle hijyenik olmayan ortamlar, kirli gıda ve su yoluyla bulaşır. Türkiye’de temiz suya erişimin artması ve hijyen koşullarının iyileştirilmesiyle birlikte görülme sıklığı önemli ölçüde azalmıştır. Ayrıca 2012 yılından itibaren çocukluk dönemi aşı programına dahil edilmesiyle bulaş riski büyük ölçüde azaltılmıştır.

Hepatit B ve C, enfekte bireylerin kanıyla doğrudan temas sonucu bulaşır. Ayrıca enfekte vücut sıvılarıyla temas da bulaşma riski taşır. En yaygın bulaş yolları arasında kontrolsüz kan nakli, steril edilmemiş tıbbi ya da diş hekimliği ekipmanları, ortak enjektör kullanımı, kişisel eşyaların (diş fırçası, tıraş bıçağı gibi) paylaşılması, dövme ve akupunktur gibi işlemlerde steril olmayan malzemelerin kullanımı, doğum sırasında anneden bebeğe geçiş ve korunmasız cinsel ilişki yer almaktadır.

Hepatit B’ye karşı korunmada en etkili yöntem aşıdır. Ülkemizde bu aşı 1998 yılından itibaren çocukluk çağı aşı takvimine dahil edilmiş ve yaygın şekilde uygulanmaktadır.

Hepatit C için henüz aşı geliştirilmemiştir. Ancak geliştirilen yeni tedavi ilaçları sayesinde hastalıkta %95’in üzerinde başarı sağlanabilmektedir. Bu ilaçlar, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ücretsiz olarak karşılanmaktadır.

Hepatit D, yalnızca Hepatit B virüsü taşıyan bireylerde görülür. Tek başına hastalık oluşturamaz fakat Hepatit B enfeksiyonunun etkilerini ağırlaştırabilir. Bulaşma, kan ve vücut sıvılarıyla temas veya cinsel yolla gerçekleşebilir.

Hepatit E ise genellikle dışkı-ağız (fekal-oral) yoluyla bulaşır ve çoğunlukla hayvansal kaynaklıdır. Hastalık akut seyirli olup, çoğunlukla kendi kendini sınırlayan bir enfeksiyondur. Ancak şu an için bu tür hepatit için geliştirilmiş bir aşı ya da özel bir tedavi bulunmamaktadır.

"Denetimsiz ve hijyenik olmayan yerlerde yaptırılmaması çok önemlidir"

Doç. Dr. Yaşar Bildirici, hepatitlerin bulaşma riskinin büyük oranda önlenebilir olduğunu belirterek, “Tıraş bıçağı, diş fırçası gibi kişisel eşyaların paylaşılmaması, enjeksiyon ve cerrahi işlemlerde tek kullanımlık ve steril malzeme tercih edilmesi, dövme, piercing, hacamat gibi işlemlerin denetimsiz ve hijyenik olmayan yerlerde yaptırılmaması çok önemlidir. Ayrıca doğum öncesi testlerle taşıyıcılık durumlarının belirlenmesi ve anneden bebeğe geçişin önlenmesi mümkündür. Her bireyin bu konuda duyarlı davranması, toplum sağlığını doğrudan etkiler.” ifadelerine yer verdi.

"Vakit kaybetmeden test yaptırması büyük önem taşımaktadır"

Bildirici, hepatit tanı ve tedavi süreçlerine yönelik hizmetlerin Eskişehir’de birçok sağlık kuruluşunda erişilebilir durumda olduğunu da belirtti.

“İlimizdeki aile sağlığı merkezleri, toplum sağlığı merkezleri ve hastanelerimizde hepatit tarama testleri yapılabilmekte; hastalık tespit edilen bireyler gerekli uzmanlık birimlerine yönlendirilerek tedavi süreçleri başlatılmaktadır. Tedaviler sosyal güvenlik kapsamındadır ve vatandaşlarımızdan herhangi bir ücret talep edilmemektedir. Özellikle risk grubundaki bireylerin vakit kaybetmeden test yaptırması büyük önem taşımaktadır.” diye konuştu.

"Erken tanı sayesinde hastalığın ilerlemesi önlenebilir"

Açıklamasının sonunda topluma çağrıda bulunan İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Yaşar Bildirici, “Karaciğer hastalıkları genellikle sessiz ilerler. Ancak erken tanı sayesinde hastalığın ilerlemesi önlenebilir. Hepatit testlerinizi yaptırmaktan çekinmeyin. Sağlık kuruluşlarımız, tanı ve tedavi süreçlerinde vatandaşlarımızın yanındadır. Hepatit farkındalığını birlikte artırarak, hem kendimizi hem sevdiklerimizi koruyabiliriz.” dedi.

Kaynak: Bülten