Yüzyıllık geçmişe sahip kehribar tespihler, Elazığ’da sınırlı sayıda alıcısını bekliyor. Tespih ustası Hadin Bulut’un özel koleksiyonundan çıkarılan parçalar, el işçiliğiyle hazırlanmış nadir örneklerden oluşuyor. Bu özel tespihlerin birçoğu, Osmanlı döneminde Almanya’da dökülen kehribarlardan üretilmiş. Hem görünüşüyle hem de kullanılan malzemenin kalitesiyle öne çıkan ürünler, yüksek fiyatlara rağmen yoğun ilgi görüyor. Özellikle tespih koleksiyonerleri ve yatırım odaklı alıcılar, bu parçaları yakından takip ediyor.

Altın Püsküller Değerine Değer Katıyor

Koleksiyonda yer alan en dikkat çekici ürünlerden biri, 85 gram ağırlığındaki kehribar tespih. Tespihin ucunda yer alan 22 ayar altından yapılmış 15,5 gramlık püskül ve sikkeler, fiyatını artırıyor. Bu özel parça için 800 bin TL talep ediliyor. Şu ana dek en yüksek teklif 400 bin TL seviyesinde kalmış olsa da, ilgi devam ediyor. Fiziksel değeri kadar sembolik anlamı da bu tespihin önemini artırıyor.

Nadide Ürünler Kolay Bulunmuyor

Tespih ustası Bulut, Osmanlı kehribarlarının piyasada artık neredeyse yok denecek kadar az bulunduğunu belirtiyor. Geçmişte kolaylıkla ulaşılabilen bu ürünler, günümüzde sınırlı sayıda ortaya çıkıyor. “Artık ayda 2 ya da 3 tane bulabiliyoruz” ifadesiyle piyasadaki daralmayı vurguluyor. Bu kıtlık, ürünlerin daha fazla ilgi görmesine ve fiyatlarının yükselmesine neden oluyor. Kullanılmış olmayan kehribarlar ise koleksiyon dünyasında daha hızlı alıcı buluyor.

Tarihi Değer Yatırım Aracına Dönüşüyor

Tespihlerin yalnızca kültürel ya da manevi değil, ekonomik bir değeri de bulunuyor. Özellikle sınırlı sayıda üretilmiş olması, onları cazip bir yatırım aracına dönüştürüyor. Zaman içinde değer kazanma potansiyeli, bu ürünleri koleksiyonculuk sınırlarının ötesine taşıyor. Her geçen yıl daha az sayıda piyasaya çıkan Osmanlı tespihleri, alıcılar açısından uzun vadeli bir yatırım olarak görülüyor. Koleksiyoncular kadar yatırımcılar da bu özel ürünlerin peşinde.

Kuşaktan Kuşağa Aktarılan Miras

Kehribar tespihler, alıcıları tarafından sadece yatırım amacıyla değil, aile yadigârı olarak da sahipleniliyor. Manevi anlamı yüksek olan bu parçalar, sonraki nesillere aktarılabilecek nitelikte. Zamanla kıymeti artan bu eserler, tarihî ve kültürel mirasın birer taşıyıcısı sayılıyor. Elazığ’da satışa çıkan bu nadide örnekler, aynı zamanda kültürel sürekliliğin bir göstergesi. Tarih ve sanat tutkunları için bulunmaz bir fırsat sunuyorlar.

Kaynak: Haber Merkezi