Türk Harb İş Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Hasan Atak sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımda, işçilerin toplu sözleşme ve toplu görüşme yapma haklarının fiilen yok edilmekte olduğunu belirterek, Anayasa Mahkemesi'nin konuya ilişkin kararlarına dikkat çekti.
Toplu iş sözleşmelerinin çalışanların örgütlü müzakere hakkı olduğunu ifade eden Atak, "Toplu iş sözleşmeleri, çalışanların örgütlü müzakere hakkıdır. Ancak bu hak Türkiye’de fiili olarak Anayasaya ve Anayasa Mahkemesinin kararına rağmen fiilen ortadan kaldırılmaktadır. 2025 yılı Kamu Çerçeve Protokolü sürecinde bu durum iyice belirgin hale gelmiştir" dedi.
"SENDİKALARIN UYMA ZORUNLULUĞU YOKTUR"
Anayasa Mahkemesinin oy birliği ile aldığı ve 17.04.2024 tarihli Resmi Gazete’de yer alan kararına istinaden, sendikaların uyma zorunluluğu olmayan Kamu Çerçeve Protokolü'nün, İşveren Sendikası TUHİS tarafından dayatıldığını açıklayan Atak, paylaşımında şu açıklamalara yer verdi:
"2 Ağustos 2025 tarihinde imza altına alınan Kamu Çerçeve Protokolüne Anayasa Mahkemesinin oy birliği ile aldığı ve 17.04.2024 tarihli Resmi Gazete’de yer alan kararına istinaden Sendikaların uyma zorunluluğu olmamasına rağmen İşveren Sendikası TUHİS tarafından bu protokol dayatılmakta ve sendikalarda sanki böyle bir Mahkeme kararı yokmuş gibi İş kolu sözleşmelerine imza atmaktadır. Oysa ki Anayasa Mahkemesinin kararı açıktır.
Şöyle ki;
Başvuru üzerine yapılan incelemede 6356 sayılı yasaya eklenen ek 2. maddenin “Bu protokol hükümleri geçerlilik süresi içinde bu madde kapsamındaki idareler ile taraf konfederasyona üye olan sendikalar için bağlayıcıdır” hükmünün anayasaya aykırı olduğu tespit edildi.
Çerçeve protokollerinin bağlayıcılığı sebebiyle sendikaların toplu iş sözleşmesi yapma hakkını kısıtladığı belirtilen kararda, “Söz konusu bağlayıcılık toplu iş sözleşmesi yapılması sırasında uyuşmazlık çıkmasını da engeller nitelikte olduğundan sendikanın grev kararı almasını dolaylı olarak engeller niteliktedir” ifadeleri yer aldı.
Kararda engellerin sendikal faaliyete ve sendika hakkı kapsamında olan haklara temas ettiği ve düzenlemenin sendika hakkını sınırlandırdığına dikkat çekildi. Aykırılığın Anayasa’nın 13. ve 51. maddelerine karşı olduğu belirtildi."
"ANAYASA MAHKEMESİ BAĞLAYICI OLMADIĞINA KARAR VERDİ"
Hasan Atak, Anayasa Mahkemesi'nin sendika konfederasyonları ile hükümet tarafından imzalanan ‘çerçeve anlaşma protokollerinin’ bağlayıcı olamayacağına karar verdiğini vurguladı ve hükmün anayasaya aykırı olduğunu belirtti. Atak konuya ilişkin, "Buna rağmen aylardır tüm sosyal ve ekonomik haklarda görüşmeler yapan ve belirli noktalara getirilen sözleşmelerdeki ilerlemeler adeta çöp haline gelerek anlamını yitirdi. Çakışma Hayatındaki görüşmeler fiilen Türk İş Başkanı ile Hükümet yetkililerin bir kaç saat yaptıkları görüşmelere indirgenmiş oldu. Böylelikle Toplu Görüşmelerin yasal hakları da, demokratik hakları da temelden sarsılmış oldu" değerlendirmesinde bulundu.
"SENDİKALAR SINIFTA KALMIŞTIR"
Atak, Sendikaların sınıfta kaldığını belirterek, çağdaş çalışma hayatının hiç bir noktasına uymayan anti demokratik bu yaklaşımı kabul ettiklerini ifade etti. Atak, " Çağdaş Çalışma Hayatının hiç bir noktasına uymayan anti demokratik bu yaklaşımı kabul eden bu yalnızca işçilerin kaybı değil nitelikli iş gücüne bağlı olarak milli sermayenin kaybıdır. Ekonomiye güç verenlerin kaybıdır. İşçilere 3-5 kuruş daha fazla vermeyerek uzun vade de Devleti milyonlarca dolar zarara uğratmışlardır" dedi.
Türk Harb İş Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Hasan Atak paylaşımına şu ifadelerle son verdi:
"İşçilerin göstermelik hale getirilen Toplu İş Görüşmelerinden bu şekilde ilave hiç bir hak alamayacağı ortadadır. Hükümet ne verirse ne derse kabullenmek durumunda kalmaya devam edilecektir. Bunun karşısında durması gereken ama ısrarla durmayan, mücadeleyi yalnızca baş sallayarak kabullenme gören sendika ve sendikacılara ise sendikacılığın bu olmadığını yine işçi sınıfı gösterecektir."