Konya, Kayseri, Eskişehir, Afyonkarahisar, Balıkesir, Uşak, Yozgat, Kars ve Kastamonu gibi önemli üretim merkezlerinde hummalı bir çalışma sürüyor. Fabrikalar, tonlarca pancarı işleyebilmek için gece gündüz kesintisiz üretim gerçekleştiriyor.
Eskişehir’de de yoğun şekilde yetiştirilen şeker pancarı, yalnızca şeker sanayisinin vazgeçilmezi olmakla kalmıyor; aynı zamanda Anadolu mutfağının unutulmaya yüz tutmuş tatlarından “pancar kebabı” ile de dikkat çekiyor.

Kırsal Sofraların Efsane Lezzeti: Pancar Kebabı
Anadolu’nun birçok köyünde, özellikle kış aylarında sofraların baş tacı olan pancar kebabı, zahmetli yapımı ve kendine has aromasıyla öne çıkıyor.
Topraktan özenle çıkarılan pancarlar önce iyice temizleniyor, ardından fırın kağıdı ve folyoya sarılarak kuzine sobanın fırınında yaklaşık 5-6 saat pişiriliyor. Düşük ısıda uzun süre pişen pancarlar, bu sürecin ardından “bal gibi tatlı” doğal bir tada ulaşıyor.
Piştikten sonra kabuğu soyulup dilimlenen pancar sade olarak tüketilirken, bazı bölgelerde büyük kazanlarda haşlanarak da hazırlanıyor. Kırsalda evlerin mutfağından yükselen bu kokular, geleneksel Anadolu kültürünün günümüzde de yaşatıldığının en güzel örneklerinden biri.
Bir Lezzetten Fazlası: Sağlık Deposu
Şeker pancarı sadece tat ve üretim değeriyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da dikkat çekiyor. Lif bakımından zengin yapısı sayesinde sindirim sistemini destekleyen pancar, tansiyonun dengelenmesine katkı sağlıyor ve kolesterolü düzenleme özelliğiyle biliniyor.
Uzmanlar, kan yapıcı ve yatıştırıcı etkileri nedeniyle pancarın kansızlık yaşayanlar için önemli bir besin olduğunun altını çiziyor.
 
             
                             
                             
                            





 
  