ABD Merkez Bankası Başkanı Jerome Powell’a yönelik eleştiriler artarken, görevden alınma ihtimali yeniden gündeme geldi. Eski Başkan Donald Trump’ın Powell’a yönelik çıkışları ve faiz indirimi baskıları devam ederken, olası bir başkan değişiminin piyasalarda “deprem” yaratıp yaratmayacağı tartışılıyor.
Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Morgan Stanley, Powell’ın görev süresi dolmadan yaşanacak bir değişimin kısa vadede para politikasında ani bir kırılma yaratmayacağını vurguladı.
Ünlü banka yatırımcıların piyasa yönünde keskin bir değişim beklememesi gerektiğini belirtti.
PİYASALAR NASIL TEPKİ VERECEK?
Trump’ın Powell’a yönelik eleştirileri, Fed’in faiz kararları üzerindeki siyasi baskının arttığını gösteriyor. Ancak Morgan Stanley'nin raporuna göre, başkanlık koltuğundaki değişiklik tek başına piyasada sarsıcı bir etki yaratmayacak. Bu sürecin esas belirleyicisi veriler ve komite içi dengeler olacak.
Teknik olarak, Fed Başkanı aynı zamanda Guvernörler Kurulu’nda da yer almak zorunda. Bu durum, yeni başkanın “gölge” olarak atanmasını mümkün kılabilir. Fakat bu kişinin FOMC’de (Federal Açık Piyasa Komitesi) oy hakkı olması gerekiyor ki, piyasalar üzerindeki etkisi anlamlı olsun.
Powell’ın görevini bırakması halinde bile kuruldaki etkisinin bir süre daha devam edebileceği belirtiliyor. Örneğin, Başkan Yardımcısı Michael Barr, görevden ayrıldıktan sonra kurulda kalarak bu etkiyi bir süre sürdürmüştü.
“Gölge Başkan” tartışması, Fed’in yasal ve kurumsal yapısında yeni bir dönemin habercisi olabilir. Her ne kadar FOMC ve Guvernörler Kurulu ayrı yapılar olsa da, başkanın geleneksel olarak her iki görevi de yürütmesi, güçlü bir etki alanı oluşturuyor. Bu durumun değişmesi yasal olarak mümkün olsa da, bugüne dek hiç uygulanmadı.
Yeni atanacak başkanın da önceki siyasi bağlantılarından sıyrılıp, Fed’in yasal hedeflerine odaklanması bekleniyor. Tarihsel olarak da bu yönde çok sayıda örnek bulunuyor.
Morgan Stanley, kısa vadede piyasa yönünü doğrudan belirleyecek unsurun “başkanın kim olduğu” değil, ekonomik veriler olduğunu vurguluyor. Bu süreçte, başkan değişimi değil, enflasyon, istihdam ve büyüme gibi temel göstergelerde yaşanacak gelişmeler piyasaların yönünü tayin edecek.