Bir randevu için ESOGÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’ne gittim. Sabah 08.50 gibi Kütahya tarafındaki kapısından aracımla içeri girdim. Hemen sağdaki ziyaretçi otoparkına yöneldim. Burada duran güvenlik görevlisi otoparkın dol olduğuna dair beni uyarmadı. Herkes gibi bende daldım içeri… İçeride yer olmadığı gibi yer arayanlar diğer sürücülerle 3-5 dakika ‘mücadele’ ettim… Otoparkı terk etmek için hayli çaba harcadım. Bu arada ilginç park etme yöntemleri gördüm. Çaresizlik insana neler yaptırıyor.

Güç bela oradan çıktım… Ana giriş kapısının sağındaki otoparka park edebilirim diye düşündüm… Giderken yolda yine müthiş araba yoğunluğu… Tam o sırada ambulans sireni duyuldu. Neyse ki güvenlik arkadaş kavşağı organize etti ve fazla vakit kaybı olmadı.

Sola dönüp çınarlı yola girdim. Sağlı sollu arabalar park etmiş. Yol, tüm şehirde olduğu gibi tek şeride düşmüş… Personel otoparkı dolu… Onun yanında halk için ayrılan bölüm inanılmaz dolu… Fotoğraflardan görülebilir… Kaldırıma parklar bile çare olmamış. Diğer araçların önüne park edilmiş ve sürücüler içeride bekliyor. Mahsur kalmışlar! Araç sahibi gelirse çekerim diye düşünüyorlar…

Helikopter pistinin olduğu yerdeki otoparka ulaştım. Sağ olsun güvenlik arkadaş yine uyarmadı. Bir umut girdim… Önceki otopark gibi ağzına kadar dolu. Yer arayanlarla 3-5 dakika daha içeride köşe kapmaca oynadım. Yer yoktu… Bu sırada yaklaşık 20-22 dakika geçti. Neyse ki randevuya erken gitmiştim.

Kendimi kampüs dışına attım… Prof. Dr. Nabi Avcı Bulvarı’na… Burası bile dolacakmış… Nasrettin Hoca Camisi’ni geçip daha aşağıda bir yerde, cadde üstüne park ettim. Yürüyerek kliniklerin olduğu binaya döndüm. Yolda kampüsteki trafik keşmekeşini çekmeye devam ettim.

Yönetim özellikle sabah saatlerinde yaşandığını düşündüğüm bu sıkıntıya çözüm bulmalı. Üstelik konu hakkında uzman hocaları var! Sağlam geldiğim hastaneden neredeyse hasta ayrılacaktım…




