Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerin ardından ülkenin dört bir yanından bölgeye yardımlar gönderilmeye devam ediyor. 7’den 70’e her vatandaşın depremzedelere yardım etmek için seferber olduğu şu günlerde Eskişehirli kadınlar da örnek bir kampanya başlattı. Eskişehir Öğretmenevinde bir araya gelen ve aralarında depremzedelerin de bulunduğu yaklaşık 300 kadın, soğuk kış günlerinde evsiz kalan depremzedelerin üşümemesi için örgü ördü. Yardım kampanyası çerçevesinde yaklaşık 1000 parça ürün Hatay için yola çıkacak.



“Daha geleceklerle birlikte 250, 300 kişi olmayı planlıyoruz”
Şehre gelen depremzedelerin de örgü örerek destek verdiğini aktaran ve etkinliğin düzenlenmesinde etkili olan Sema Doyuran, bölgeye gönderilmek üzere yaklaşık 1000 parça ürün hazırladıklarını belirtti. Etkinlikte yaklaşık 300 kadının biraya geldiğini aktaran Doyuran, “Deprem bölgesi için üretmeye devam ederek örgü örüyoruz. Bugün de burada bir etkinlik yapmaya karar verdik. Toplu bir etkinlik olsun istedik. İlk parti ürünlerimiz bugün Hatay için yola çıkacak. 4-10 yaş arası çocuklarımız için ve çocuklar üşümesin diye örgü örüyoruz. Proje çerçevesinde 1000 parça ürün gidecek. Bugün elde edilen ürünler de sonraki günlerde gidecek. Sonuçta bu bir süreç oradaki ihtiyaçlar devam edecek. Aynı zamanda şehrimize gelen depremzededeler var. Onlara da bireysel olarak yanlarına giderek yardımcı olmaya çalışıyoruz. Sonuçta onların bir şeylerle oyalanması lazım. Onlara da elimizden geldiğince yünler, şişler veriyoruz. Çünkü bildiğiniz gibi örgü bir terapidir. Daha geleceklerle birlikte 250, 300 kişi olmayı planlıyoruz. Bir hafta sonra da ikinci partimiz gidecek” ifadelerini kullandı.

“Dedim ki bir köşede ağlarken kimseye faydam olmayacak”
Deprem sonrası Kahramanmaraş’ın Pazarcıklı ilçesinden Eskişehir’e gelen depremzede Merve Karamanlı, bölgede çok sevdiği insanların bulunduğunu dile getirdi. Yaşanan felaket sonrası özellikle ilk günlerin çok zor olduğunu aktaran Karamanlı, “Üç yıldır Pazarcık’ta yaşıyorduk. Eşimin görevinden dolayı Eskişehir’den oraya taşınmıştık. 6 Şubat gecesi de oradaydık. Çok şükür şu an buradayız ve hayattayız. Sema Hocamın eski öğrencisiyim ve onunla çalışmalar yapardık. Şimdi burada o bölge için beraber örmek hepimize iyi geliyor. Özellikle ilk günler çok zordu. Ben de kendi yasımı yaşadım. Sonra dedim ki ben bir köşede ağlarken kimseye faydam olmayacak. Orada hala çok sevdiğim komşularım var. Oradaki bütün çocuklar benim evladım gibiydi. Bunlar 1 günde halledilecek meseleler değil. Sık sık bu şekilde destek olmak bana manevi anlamda çok iyi geliyor. Kim neye yetişebiliyorsa onu yapabilmesi benim en büyük derdim” diye konuştu.