Eskişehir’in zengin sözlü mirasından derlenen efsaneler, sanatla buluşarak yeniden hayat buldu. “Eskişehir’in Sözlü Mirası: Efsanelerden Görsellere Bir Yolculuk” adlı sergi, Eskişehir Atilla Özer Karikatür Evi’nde ziyarete açıldı.
Sergi; Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zülfikar Bayraktar ve Halk Bilim Uzmanı, Anadolu Üniversitesi Halk Bilim Doktora öğrencisi Hazal Aslan tarafından kaleme alınan “Eskişehir Efsaneleri” kitabından esinlenilerek hazırlandı. Projenin yürütücülüğünü Prof. Dr. Güldane Araz Ay üstlendi. Kitapta yer alan efsaneler, sanatın farklı disiplinleriyle yorumlanarak resimlere ve görsel eserlere dönüştürüldü.
"GÜÇLENDİRMEK İSTEDİK"
Serginin açılışında konuşan proje yürütücüsü Prof. Dr. Güldane Araz Ay, çalışmanın amacının, halk anlatılarını sanat diliyle yeniden yorumlamak olduğunu belirterek, “Efsaneler, bir toplumun geçmişiyle bugünü arasında köprü kurar. Biz de bu köprüyü sanat aracılığıyla güçlendirmek istedik.” dedi.
Kitabın yazarlarından Prof. Dr. Zülfikar Bayraktar ise, “Eskişehir’in zengin sözlü mirası bugüne kadar büyük ölçüde sözlü anlatımla aktarıldı. Bu tür projeler, kültürel mirası kalıcı hale getiriyor.” ifadelerini kullandı.
Hazal Aslan da, “Her efsane, yaşandığı coğrafyanın ruhunu taşır. Bu sergi, o ruhun renklerle yeniden canlanışıdır.” sözleriyle projeye katkısını anlattı.
"GÖRSEL BİR ARŞİV OLUŞTURUYOR"
Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Duygu Kahraman, serginin kültürel hafızayı diri tutan yönüne dikkat çekerek, “Efsaneler bir toplumun inançlarını, değerlerini ve yaşam biçimini yansıtan güçlü anlatılardır. Bu proje, Eskişehir’in tarihi ve kültürel mirasını sanatsal bir bakışla yorumlayarak görsel bir arşiv oluşturuyor.” dedi.
Sanatseverlerin yoğun ilgi gösterdiği sergi, 9 Kasım 2025 tarihine kadar Atilla Özer Karikatür Evi’nde ziyarete açık olacak. Sergide, Eskişehir’in farklı bölgelerinden derlenen efsaneleri konu alan onlarca tablo yer alıyor.
“Efsanelerden Görsellere Bir Yolculuk” projesi, Eskişehir’in sözlü kültürünü geleceğe taşımayı ve efsanelerin çağdaş sanat aracılığıyla yeniden yorumlanmasını hedefliyor. Proje, kültürel mirasın korunması açısından hem akademik hem de sanatsal bir köprü görevi görüyor.
